Fenerbahçe Bursa'da çok güzel bir havada ve sahada oynuyor. Seyircisi de arkasında. Rakip çok zayıf ve ligin en çok gol yiyen savunmasına sahip. Son yıllarda gördüğüm en zayıf Bursaspor takımı. Vu bu Bursa takımı Fenerbahçe'yi zorluyor. Fenerbahçe Bursa'da kazanmış ama ızdırap çekerek kazanmış. Fenerbahçe'nin bu top kullanma şansıyla bu kötü Bursa'yı hezime uğratması gerekirdi.
Orta sahada topun kontrolü hep F.Bahçe'deydi. Sergen, Dimas ve Moshoeu o sahanın hakimi. Ama başka birşey üretemediler. Moldovan'ın üzerinden oynamaya çalıştılar. Duvar pası yapmayı denediler. Moldovan yüzü hep kaleye dönük olduğu için etkili olamadı. Her aldığı topu rakibe kaptırdı. Üretimi yoktu.
Fenerbahçe enteresan bir takım. Kendini oyun içinde hiç zorlamıyor. Maçı ciddiye almıyor. Minyatür oynar gibi yavaş bir tempoda oynuyorlar. Mücadele ve çabukluk yok. Biz Fenerbahçe'nin iyi oyunundan vazgeçtik, bu takımın maalesef maç kazanma hırsı da yok.
Sergen attığı iki klas golle maçı kazandırdı. Halil İbrahim'in yerine giren Faruk'un yaptığı ortaya güzel bir kafa vurdu. Hani Löw'ün hazır değil diye uzun süre oynatmadığı Sergen...
3 kez hücum eden bir takımdan gol yediler. Murat kendi kalesine bir gol attı. Hata olabilir. Ama benim için oyuna katkısı önemli. Sahada en çok çalışan ve koşan Dimas'tı. Löw'ün "Karnından sakat" dediği Dimas. Moshoeu da ilk golde büyük beceri gösterdi.