Hükümetin kuruluşuna endekslenen piyasa, iyimserliğini korunmak için her hafta yeni faktörleri ortaya koyuyor. Artık yüksek sesle söylenen "Hükümet kurulunca bono faizi yüzde 85'e düşer" senaryosu geçen hafta iki yeni beklentiyle daha desteklendi: Kur artışı yavaşlayacak ve Merkez Bankası interbank faizini düşürecek.
Pazartesi, Nisan enflasyonu beklenenin üzerinde yüzde 5.3 olarak açıklandı. Kuru enflasyona göre dalgalandıran Merkez Bankası da devalüasyonu hızlandırır endişesi, kısa süreli olarak faizi tırmandırdı. Faiz yüzde 94'ten yüzde 98'e kadar çıktı.
Ancak korkulanın tam tersi yaşandı. Nisan'da kuru yüzde 4.03 artıran Merkez Bankası, daha ilk günlerden aylık devalüasyonun yüzde 3.5-3.75 civarına ineceği sinyalini verdi.
Bununla birlikte yaz aylarını kapsayan bir hesap yapıldı. Dört aylık devalüasyon ve dövizi fonlama faiziyle birlikte, maliyetin yıllık bazda yüzde 70 civarına gelebileceği, bu seviyenin de bono faizlerine yüzde 85'e inme mesafesi bırakabileceği düşünüldü.
Yaz aylarında klasikleşen yavaş devalüasyon beklentisinin dışında, para piyasasında daha çok "interbank faizleri düşecek mi" heyecanı yaşanıyor.
Aslında gecelik fonlama maliyetiyle bono faizleri arasındaki ilişki biraz kopmuş olsa da, Merkez Bankası'nın faiz indirimi her zaman piyasada oranları aşağıya doğru düşüşü körüklüyor.
Ama bunun ne zaman yapılacağı belli değil...Son verilere göre, Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği fon miktarı 1.5-2 milyar dolar civarında. Bu açık kapanmadan interbank faizlerinin düşürüleceği tahminini yapmak biraz iyimserliğe kaçıyor.
Merkez Bankası'nın kur ve faiz makasını açmasının yurtdışından para girişini daha cazip hale getireceği ortada. En akla yatkın tahmin şu: Merkez Bankası 1.5 milyar dolara yakın paranın girişinin ardından interbank faizini indirebilir. Bu miktarda giriş için de öncelikle hükümetin kurulması gerekiyor.