Hazine Müsteşarlığına vekaleten atanan Cüneyt Sel de Generali-Kent'in gecesinin yıldızları arasındaydı. Sel geleceğin işaretini Merkez Bankası Zekeriya Yıldırım'la sohbette verdi: "Uyumlu ve uygulanabilir bir ekonomik program önümüze gelirse Ankara'da kalırım."
Demek istiyor ki, "Önce hükümeti göreyim..."Mesajı Yıldırım alıyor: "İstanbul'a gelmen için erken. 43 yaşında Ankara'dan ayrıldım, senin birkaç yılın var."
Sel'in, Dinçmen'in Türkbank soruşturmasını imzalayan DSP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın tutumunu anlayamadığı belli. Hikmet Ulubağ'ın, olmadığı bir dönemde böyle bir imza çok mu gerekliydi, sorusu havada.
Dinçmen görevinden ayrılırken "Türkbank soruşturmasını öğrenseydim yine istifa ederdim" diyerek, konuya gösterdiği hassasiyeti ortaya koymuştu.
Sel, Dinçmen'le nisan sonunda IMF için gittiği Amerika ziyaretini anlatıyor.
Dinçmen kendisine bu ziyaret dönüşü, "Salı günü görevi bırakıyorum" diyor. Daha o günlerde, Türkbank soruşturması gündeme çıkmamış. Bunu veri kabul eden, Sel "Dinçmen geçtiğimiz aylarda da bir ameliyat geçirmişti, emekliliği düşünüyordu" diyerek, istifayla Türkbank soruşturması arasındaki göbekbağını kesiyor.
Söz Amerika'dan açılınca, "IMF ile masaya oturduğunuzda yanınızda Dinçmen vardı, dönüyorsunuz yok. Bu kadar kısa süreli değişimler dış finans çevreleri tarafından nasıl yorumlanır" diye soruyorum.Sel "Hükümetin programını bekliyorlar" yanıtını veriyor.
MHP'nin ekonomi programına hakim olup olmadığına ilişkin olarak da "Amerika'ya giderken, MHP'yle ilgili gelebilecek muhtemel sorulara karşılık, partinin hazırlattığı ekonomi programlarını anlatan kitapları yanımda götürmüştüm" açıklamasını yapıyor. Onaylayıp, onaylamadığını ise "İktidar olmak başka bir durum" diye geçiştiriyor.