"Hukuku çiğnemeyin"
The Guardian gazetesinin konuyla ilgili haberinde, Suriye'nin önceki gün resmen İngiltere'yi uyardığı belirtilerek, Suriye'nin girişiminde, 1 milyar sterlinlik bu projenin, ülkenin Dicle sularından yararlanma imkanını ortadan kaldıracağının öne sürüldüğü kaydedildi. Haberde, Ürdün'ün de, Irak adına İngiltere'ye uyarıda bulunduğu ve "Bu proje, uluslararası hukukun çiğnenmesi ve Irak'ın Dicle suyu üzerindeki haklarından yoksun bırakılması anlamına geliyor" mesajını verdiği ifade edildi.

Savaş senaryosu
Konularında uzmanlığıyla tanınan "İngiltere Savunma Forumu" adlı düşünce kuruluşunun da, firmanın, projeyle ilgilenmesi halinde, İngiltere'yi de bölgedeki muhtemel bir silahlı çatışmanın içine çekeceğini iddia etti. İngiltere Savunma Forumu, İngilterenin Ilısu barajının yapımına destek vermesinin Türkiye, Irak ve Suriye arasında çıkacak su savaşına bir NATO ülkesi olarak İngilterenin de ister istemez bulaşacağı uyarısında bulundu. Savunma Kurumu'nun savaş senaryosuna göre, savaşın fitilini Türkiye'ye karşı Suriye ve Irak ateşleyecek.

İngiltere'deki muhalefet ve düşünce kuruluşları da, hükümetin, ünlü baraj yapımcısı Balfour Beattie'nin Dicle üzerindeki Ilısu projesine yatırım yapmasına izin vermemesi için kampanya yapmaya başladılar.

Henüz karar verilmedi
Öte yandan İngiliz yasaları, yapılacak her türlü yatırımın ihracat kredisi garanti birimi tarafından onaylanmasını şart koşuyor. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı içinde faaliyet gösteren bu birim, Ilısu projesi yatırımının yapılıp yapılmayacağı konusundaki son kararı da verecek.

Gazetenin haberinde, Ürdün'ün, Dicle suyunun sulama amaçlı kullanılması sonucu Irak ve Suriye'ye gelen suların tarımsal ilaçların ve diğer kirlenmenin etkisi altında kalacağını öne sürdü.

15 kasaba su altında
İngiltere'nin projeyi resmen onaylamaması halinde de, inşaat şirketinin, İsviçre'deki ortakları kanalıyla yatırım yapabileceği belirtiliyor. Bu birimin, proje üzerinde dikkatli bir inceleme sürdürdüğü, çevresel ve etik kaygıların yanı sıra projenin, Güneydoğu Anadolu bölgesindeki 15 kasaba ve 52 köyün sular altında kalmasını öngörmesini de gözönünde tuttuğu belirtiliyor.