kapat

06.05.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
I H Y
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üniversitelinin hayatı sınavla geçecek...
Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde 7 Mayıs'ta yapılacak olan YÖK Genel Kurulu'nda üniversitelerin standartları ve diplomalar arasındaki hukuki eşitlik ile akademik farklılıkların ortaya çıkarılması amaçlanıyor

Yaşar ÖZAY

Yüksek Öğretim Kurumu 'nun (YÖK) Tıp, Hukuk ve Mühendislik fakültelerinde uygulamaya koymayı düşündüğü "yeterlik sınavı" eğitim çevrelerinde tartışılmaya başlandı. Bitirme sınavının yapılıp yapılmayacağı 7 Mayıs'ta Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nde toplanacak olan YÖK Genel Kurulu'nda son şekliyle ele alınacak. Toplantının gündeminde başlık olarak yer almayan yeterlik sınavı konusunun, daha önceki toplantılarda alınan kararların onaylanması konusunda görüşüleceği öğrenildi.

Konunun kesin karara bağlanmasının yeni hükümetin kurulmasından sonra kesinlik kazanacağını açıklayan YÖK yetkilileri, olayın Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığı ile çeşitli oda temsilcileri ve baro ile yürütülmesi gerektiğini bu görüşmelerin zaman alacağını belirtiler.

Konu ile ilgili görüşlerini açıklayan öğretim üyeleri, meslek kuruluşları ve öğrenciler ilke olarak sınava karşı olmadıklarını, ama apartman katlarında açılan üniversitelerin, plansız kontejanların ve yeterli öğretim üyesi olmayan üniversitelerin kurulmasına izin verenlerin sorumluluk taşımadıkları sürece üniversitelerin kalitesinin düşeceğini söylediler.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Turan, son yıllarda Türkiye'de üniversite ihtiyacına cevap vermek için çok sayıda üniversitenin açıldığını, ama bu üniversitelerin nasıl insan yetiştireceğinin düşünülmediğini belirterek "Diplomalar arasındaki eşitlilik sanki yetişmişlik seviyesiyle aynı düzeyde kabul edilerek kalitesizlik teşvik edilmiş oluyor. Bu bakımdan bütün kurumlarının penformansını belirli bir stardarta göre ölçmek için bir merkezi sınavın yapılması sağlıklıdır. Mühendislik ve tıp alanında yetişen öğrencilerin belirli standart bilgilerle donatılması gerekir. Bu bilgilerle donatılmadıklarında ciddi sorunlar çıkar.

Binalar yıkılır, insanlar ölür. Bunun faydası sadece toplumu korumak değil, kurumların kendilerini iyileştirmesi için olumlu baskılar yaratacağı düşünçesindeyim. Bir kurumun mezunları sürekli başarı gösteriyor, diğer kurum öğrencileri başarısızsa, o kurumun yöneticileri kendilerini iyileştirmek için çabaya girmeleri gerekir.

Bazı kurumlar isminin eskiliğinden dolayı bazı işleri iyi yaptığının iddasındalar. Yapılacak ölçümle kimin hangi işi daha iyi yaptığını göstermesi açısından yeterlik sınavını sağlıklı bir gelişme olarak görüyorum."

İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Orhan Arıoğul, Türkiye'de 47 tıp fakültesi bulunduğunu belirterek " Her devlet hastanesinin kapısına bir levha asıp tıp fakültesi yaptılar. Şimdi amacı eleminasyon olan bir sistemle vaziyeti kurtarmaya çalışmak, aksak bir mantık. Biz tıp eğitimini beceremedik, sınavla halledeceğiz demek, meseleyi eksik ele almaktır."

Her şey gençler için
Çankaya Üniversitesi kuruluşunun ikinci yılında, matematik ağırlıklı puan alan öğrencilerin yerleştiği üniversiteler arasında 13, vakıf üniversitesi sıralamasında 4'üncü sıraya yükseldi. Bu başarının ardında ise üniversite rektörü Prof. Dr. Kemal Güçlüol'un üstün çalışmaları yatıyor.

Başarılı çalışmalara imza atan Rektör Güçlüol, üniversitenin tüm binalarını, laboratuvarlarını ve öğretim üyelerinin ofislerini çok kısa süre içinde local network ağına bağladı. Ayrıca Linux server ile ınternet bağlantısı sağlayarak üniversitelerin tüm dünya üniversiteleri arasında yerini almasını sağladı. İngilizce eğitim verilen üniversitede halen 1374 öğrenci öğrenim görüyor. Dört fakülte, 1 meslek yüksekokulu ve bunlara bağlı 12 bölümde hizmet veren üniversiteye bu yıl 790 öğrenci alınacak.

Üniversite rektörü Güçlüol üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilerin yüzde 11'nin burslu okuduğunu ve henüz hiç bir şekilde hazineden yardım almadıklarını belirterek, burs konusunda şu bilgileri verdi.

"Türkiye genelinde ilk 250 içinde yer alanlara yıl sonundaki genel not ortalaması dört üzerinden üçün altına düşmediği sürece her yıl 9 ay süreyle 100 milyon lira başarı bursu veriyoruz. Sıralamada 251-2000 arasında olan öğrencilere ise ayda 50 milyon başarı bursumuz var. Bununla birlikte üstün başarı gösteren öğrencilere akademik başarı bursu veriyoruz."

Nobel'e Hazırlık Merkezi
Bahçeşehir Üniversitesi "Nobel Ödülleri" konusunda Türk kamuoyunu bilgilendirmek ve özellikle de bu ödüle aday olabilecek bireyleri ortaya çıkarabilmek amacıyla "Nobel Adayı Araştırmalar Merkezi (NAM)" adlı bir kuruluş kurdu.

Üniversite Rektörü Halil Güven, amaçlarının okullarından mezun olan bir öğrencinin mezun olduktan sonra rahatlıkla New York, Paris, Londra ve Tokyo gibi kentlerde ve dünyanın en gelişmiş ülkelerinde çalışabilme olanağı tanımak olduğunu söyledi. Bilgi araçlarına hakim olma ve bilgi üretmeyi de amaç edindiklerini belirten Güven, bu nedenle üniversitede bilgi çağının gereklerine uygun akıllı sınıflar, yüksek öğretimde en son teknolojiyi kullanabilmek amacıyla "Enformatik ve Siber Teknolojileri araştırma merkezi " kurduklarını açıkladı.

Üniversite çevresindeki gelişmeyi sağlamak ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak için "Girişimçilik ve İnnovasyon Merkezi" adı altında bir merkez kurduklarını anlatan Güven, şunları söyledi: "Merkezlerde öncelikle bilgi bankası kurmayı amaçladık. Nobel hazırlık merkezinde, ödülün hangi alanlarda ve kategorilerde verildiğini, hangi gerekçelerle verildiğini, adayların nasıl seçildiğini, ödüllerin verilme koşullarını öğrenmek isteyen öğrencilerimiz rahatlıkla bu bilgiye ulaşabilecek. Amacımız 12-20 yaş arasındaki öğrencilerin arasında ödül alabilecek bireyleri saptamaktır. Günümüzde klasik öğrenme hızı çok geride kalmıştır. Öğrencinin öğrenme hızı ile okuldaki öğrenme hızı arasında uçurumlar vardır. Oysa günümüzde iletişim ve bilgisayar teknolojileriyle yüksek bir öğrenme hızına ulaşılmıştır. Bu yüzden okullardaki klasik öğrenme hızı ilginç olmaktan çok uzak aynı zamanda sıkıcı olmaktadır. Biz üniversite olarak bu sıkıcılığı ortadan kaldırmak için çalışıyoruz."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır