kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Özlem Türkmen: Teşebbüs edenleri değil, darbecileri de yargılamak gerek

Özlem Türkmen 29 Mart 1981'de, henüz 17 yaşındayken gözaltına alınmış. 50 gün süren gözaltından sonra tutuklanıp Metris'e gönderilmiş. 1984 yılının mart ayına kadar kaldığı Metris Cezaevi'nin anıları hâlâ gözlerini dolduruyor, yüzünün haritasını değiştiriyor: "Metris'e girer girmez ilk duyduğumuz sözcük 'soyun'du. Koğuş aramalarında bizi dışarı atarlardı, içeri alırken yine soyunmamızı isterlerdi. Soyunmazdık ve bizi kendileri zorla soyup askerlerin üstüne atarlardı." B Blok'taki kadın koğuşlarında kalan Türkmen, aynı anda 200'ü aşkın kadın tutuklunun yanı sıra koğuştaki bebeklerin de kendileriyle aynı koşullarda yaşadığını söylüyor: "Nazım Ulaş diye bir bebeğimiz vardı koğuşta. Koğuşun camları kırıktı ve kışın tamir etmediler. Nazım bebeği, bütün kış battaniyelere sarmıştık." Metris'te üç büyük açlık grevine katılan Özlem Türkmen, kadınlara dönük özel uygulamaları ise hiç unutmamış: "Kadınlar koğuşunun en önemli ihtiyaçlarından biri pamuktu ama keyfi olarak vermezlerdi pamuğu." O dönemin en sık uygulamalarından biri de tutukluların yeniden Emniyet'e götürülmesi. Bunun tekrar işkenceye götürülmek olduğunu hatırlatıyor Türkmen ve Metris'te tutukluların içeriden insan vermemek için büyük direnişler yaptığını söylüyor. "Kış aylarında koğuşlara operasyon düzenlendiğinde ellerimizi arkadan kelepçeler, ağızlarımızı bantlarlardı ve bizi o şekilde havalandırmaya atarlardı. Yedi-sekiz saat karın altında, arkadan kelepçeli ve ağzımız kapalı bekletilirdik. Koğuşa alındığımızda bütün yataklarımız parçalanmış olurdu, iç çamaşırlarımız özellikle doğranırdı, bunların üstüne zeytinyağı gezdirirler ve bu yığının üstüne de birer limon koyarlardı." Türkmen, 12 Eylül darbesi ve darbecileri tutuklanarak yargılanmadan, Ergenekon'a yönelik adli çabaların anlamını bulamayacağını düşünüyor: "O zaman toplum hem kendi vicdanıyla hem de aklıyla barışacak."