kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Temmuz 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
The Marmara Antalya’nın farklı bir dekorasyonu var.

Bir tatlı huzur...

Antalya'yı iyi bilmiyorum. Hatta Antalya deyince ilk aklıma gelen 'diskoda köpük banyosu' oluyor. O yüzden de tatil yöresi olarak çok içimi açan bir yer olduğunu söyleyemem. Fakat bu fikrim geçenlerde bir vesileyle The Marmara Antalya'ya gittiğimde değişti. Otelin dışarıdan kendini hiç belli etmeyen bir tatlılığı var. Özellikle 'yaşam alanı' dedikleri yer, hamakların, bir yatağın, kütüphanenin, salıncağın olduğu değişik ve hoş bir alan. Reiki'ye göre falan mı döşenmiş nedir, garip bir huzuru var. Kimisi yatakta yatıyor, ileride birileri internette takılıyor, diğerleri tırmanma duvarına çıkıyor. Otelin ilginç bir tarafı da pek çok şeyin gizli saklı olması. Mesela denize inen asansörden tutun da, plajdaki tuvaletlere kadar pek çok şey akıl yürütme sonucu bulabileceğiniz şekilde yapılmış. Öyle levhalar, işaretler falan yok. Beyin jimnastiği için ideal.