Travis ile Boğaz gezisinden...

Cuma günü Binboamania çerçevesinde Parkorman'da konser veren Travis, New Model Army, Mor ve Ötesi ve Sakin ile konserden bir gün önce bir tekne turuna çıktık. Bu tip toplantılarda basınla sanatçılar ve yöneticiler buluşur, yenilip içilir, sohbet edilir. Arada albüm imzalatılır ve sanatçılarla çok fazla kafaları şişirilmeden bir-iki laf edilir. Benim en fazla merak ettiğim kişi, Travis'in solisti Fran Healy'ydi. Bu adamın neden acayip cool, kendinden emin ve hayatın sırrını çözmüş gibi bir hali olduğunu düşündüğümü merak ediyorsanız, hemen son paragrafı okuyun. Biz devam edelim. Teknede grupları birbirinden ayırmak zor değildi. Aslında tekneyi de ayırt etmek zor değildi. Kocaman Binboa panosuyla Reina'nın önünden geçerken muhtemelen Twiggy terlik teknesi gibiydik... New Model Army siyah tişörtlü rockçı abiler kıvamında ellerinde biralarıyla hemen kendilerini belli etti. Travis Bebek'ten tekneye bindiğinde sert Boğaz rüzgârı, yerini Brit esintisine bıraktı. İskoçyalı da olsalar güneş gözlükleri, ince atkıları, ceketleri, dar pantolonları ve süet ayakkabılarıyla gayet İngiliz bir halde dolaştılar. Binboamania'nın diğer iki grubu Mor ve Ötesi ile Sakin de oradaydı elbet. Sakin'cilerle selamlaşıp "Grup geldi mi?" diye sormamın ardından "İşte karşında, grup burada," diyerek ağzımın payını verdiler. Mor ve Ötesi'nden Burak (Güven) New Model Army'nin büyük hayranıymış. Kerem Kabadayı ile onların masasından pek kalkmadılar. Harun Tekin ve Kerem Özyeğen ise daha ziyade Travis elemanlarıyla sohbetteydi. Gecenin en komik olaylarından biri New Model Army solisti Justin Sullivan'ın Hakan Tamar, Alper Bahçekapılı ve bana yaklaşarak Travis'ten olup olmadığımızı sormasıydı. Ben bu tiple olsa olsa 'Whitesnake'in kablolarını taşıyan adam' olabileceğimden üzerime alınmadım. Hakan ve Alper'in Brit görüntülerinin bu şaşkınlıkta etkili olduğunu düşündüm. Tabii ardından hemen spekülasyonlara başladık. Zira kuvvetli söylentilere göre Travis, New Model Army'den hazzetmiyordu. Hatta onların da aynı gece çalacağını öğrendiklerinde işi "Biz yokuz," demeye kadar vardırmışlardı. Sonra ara yol bulunmuş, Travis 21.30'da sahneye çıkmak istediğini söylemiş ve bu istek kabul edilmişti. Normalde headliner grup en son çıkar ama herhalde Travis primetime'ı kaçırmak istemedi. Yani aslında Sullivan bizi Travis ekibinden sanıp "Arkadaşım bir dakika kenara gelin de şu mevzuyu bir konuşalım," demek istemiş olabilirdi. Mesela...

COOL'LUĞUN FORMÜLÜ
Peki Fran Healy'yi neden cool buldum? İki ay önce Alper (Bahçekapılı) onunla bir telefon röportajı yapmıştı. Muhabbet o kadar ilerlemişti ki, Healy Alper'e piyasaya çıkacak albümlerinin ilk single'ı hakkında fikrini almak için e-posta bile yollamıştı. Adam yeni şarkısını Türkiye'ye yolluyor. Korsan başkentine. Ve sadece 'Ne olur yaymayın, -for your ears only- (sadece sizin dinlemeniz için)' yazıyor. Cool bir hareket. Kendisiyle de tanışınca anladım ki, adam gayet efendi ve düzgün biri. Zaten hemen Alper'i sordu. Hemen tanıştırdım, bütün gece sohbet ettiler. Bense tanışmaların ardından Tolga'nın (Akyıldız) ağır abi masasındaki müzik sohbetine katılmayı ve Şafak'la (Ongan) mangal partisi planları yapmayı tercih ettim. Durum budur. Mehmet Tez, SABAH Haber, Kabataş...