kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Haziran 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Satrançta da penaltı var

Özgur Akman
İLİŞKİLİ HABERLER
Satrançta da penaltı var
Geçtiğimiz haftalarda ABD Bayanlar Şampiyonası'nda, futboldaki penaltı atışları gibi stresli şekilde şampiyonluğu belirleyen maçın son anında yaşananlar hem turnuva satrancının ne kadar stresli olabildiğini hem de uygulanan yöntemin ne kadar tartışılır olduğunu gösterdi. Şampiyonanın sonunda birinciliği paylaşanlar olursa, birinciyi belirlemek için play-off maçları oynanıyor. Fakat normal turnuva maçlarındakinden çok daha kısa sürelerle iki oyun oynanıyor. Daha sonra bu maçlarla hâlâ eşitlik bozulmuyorsa daha da kısa süreyle; fakat iki tarafa da hamle yaptıkça yine süre eklenen bir tempoda iki oyun daha oynanıyor. Eşitlik bozulmazsa, birçok önemli maçta eşitlik bozma için son çare olan 'Armagedon' oyunu oynanacaktı. Armageddon maçı, benzerlerinin başka turnuvalarda da oynandığı özel bir maç türüdür. Bu maçlarda bir taraf daha fazla süre alırken (altı dakikaya beş dakika), diğer tarafın da istediği rengi seçme şansı oluyor. Sürelere hamle yaptıkça ekleme olmadığı için sonunda bir tarafın süresi bittiğinden mutlaka kazanan bir taraf oluyor. Halbuki eklemeli zaman tempolarında ise bu zamanınızın bitmesi -satranç terimiyle bayrağın düşmesi- daha zordur. GERİLİM HAMLELERİ KARIŞTIRIR ABD Şampiyonu'nu belirlemek için oynanan play-off maçlarında da eşitlik bozulmayınca iş Irina Krush ve Anna Zatonskih arasında oynanacak 'Armageddon' maçına kaldı. Krush, altı dakikayla ve beyaz taşlarla başlayan taraf oldu. Maçta mücadele yoğundu. Böyle anlarda iki tarafın da zamanı azaldığında mecburen olabildiğince hızlı oynamaya başlarlar. Tabii ki gerilim artar; iki tarafın da eli hamle yapmak için tahtanın üzerindeyken hamleler karışır, taşların yerleri karışır, hatta bir taraf diğeri saate basmadan kendi hamlesini yapıp rakibin oynamasına izin vermeyebilir. Krush ve Zatonskih arasındaki maçta da benzer sahneler yaşandı. İki taraf da son saniyelerde bayrakları düşmesin diye hamle yaptı. Sonunda Zatonskih'in bir saniyesi varken, bayrağı düşen Krush da maçı ve şampiyonluğu kaybetti. Maç bitince o an rakibinin, kendi hamlesini yapıp saate basmadan defalarca rakibinin hamlesini yaptığını, yani faullü oynadığını düşünen Krush, şahı hızla fırlatıp "Yok artık!" diyerek turnuva salonundan hızla uzaklaştı. Şampiyonadan bir hafta sonra Krush bir mektup gönderdi. Krush'ın hareketini mazur görmek kolay değil; fakat esas sorun bir ülkenin şampiyonunun bu kadar kısa süreli bir maçla belirlenmesi. Yaklaşık 10 yıldır uygulanan bu tarz kısa süreli eşitlik bozma maçları, dünya şampiyonalarını belirlerken bile kullanılabilir. Böyle yoğun stres altında hele son saniyelere kalırsa bu maçların olaysız bitmesi mucize olurdu.