kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ÖMER TAŞPINAR

'Obamania' ve Ankara

WASHİNGTON

ABD başkanlık seçimlerini Barack Obama kazanabilir mi? Sadece Amerikan halkı değil, George Bush iktidarının bitmesini dört gözle bekleyen bütün dünya heyecanla bu soruyu soruyor. Lafı uzatmadan hemen cevap verelim. Evet Obama kazanabilir . Hatta Obama'nın seçimleri kazanma ihtimali Cumhuriyetçi aday John McCain'e oranla oldukça yüksek . Neden mi? Çünkü Amerikan halkı ciddi bir değişim istiyor. Tamam, ırkçılık halen önemli bir sorun Amerika'da. Ama değişim isteyenlerin sayısı ırkçılardan kat kat daha yüksek. 8 yıl süren Bush yönetimi Amerika genelinde o kadar büyük bir bıkkınlık yarattı ki toplum artık radikal bir değişim talep ediyor. Ve Barack Obama bu radikal değişimin ta kendisi. İsmiyle, rengiyle, konuşmasıyla, fikirleriyle değişimin tartışılmaz simgesi Obama.

Üniversiteliler Obamacı
Zaten tam da bu nedenle Obama zoru başardı ve Hillary Clinton'ı önseçimlerde geride bıraktı. Bundan bir yıl öncesine kadar Washington'da ezici çoğunluk "Hillary Clinton kesinlikle Demokratların başkan adayı olur" zannediyordu. Bütün kamuoyu yoklamalarında Hillary açık ara farkla Obama'nın önündeydi. Washington'da çalışmakta olduğum düşünce kuruluşunda gözü kara davranıp Obama için dış politika danışmanlığına soyunanlara Hillary için danışmanlık yapanlar "Boşuna hayal kurmayın, yol yakınken gelin bize katılın" diyerek takılıyorlardı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Hillary cephesinin hesaplayamadığı iki gelişme yaşandı. Birincisi, Obama karizmatik doğallığı ve müthiş hitabet yeteneği sayesinde birden yükselişe geçti. İkincisiyse, Amerikan tarihinde görülmemiş şekilde toplum ve de özellikle gençler internet üzerinden para yardımı yaparak Obama'nın seçim kampanyasına milyonlarca dolarlık finansman sağladı.
Öyle ki, Amerika'da normalde pek oy vermeyen üniversite gençleri arasında artık tam anlamıyla bir "Obamania" yaşanıyor. Değişim isteyen gençler kampuslarında konuşma yapan Obama'yı dinledikçe heyecanlanıyorlar. Heyecanlandıkça gönüllü olarak kampanyaya katılıyorlar ve seçimin kazanılmasında önemli rol oynayacak siyasi reklamlar için gelir sağlıyorlar. Obamania Amerikan gençlerini kitlesel boyutta sandık başına çekiyor artık. Zaten Hillary Clinton gençlerin bu değişim heyecanına ayak uyduramadığı için, konuşmasıyla, genel havasıyla Obama'ya oranla yavan ve yapay kaldığı için kaybetmeye devam ediyor.

McCain hezimete uğrar
Ama bence Hillary Clinton'dan çok, bu toplumsal değişim dalgasını hiç mi hiç kavramamış olan John McCain ciddi bir hezimete uğrayacak kasım ayında. Zira Obama ne kadar değişimi simgeliyorsa McCain de o kadar Bush yönetimi ile devamlılığı temsil ediyor. Bunun en açık örneği Irak. McCain Irak konusunda Bush yönetimiyle bütünüyle aynı çizgide. Amerika'nın gerekirse daha onyıllarca Irak'ta kalmasını savunan McCain, aynı zamanda İran'a askeri müdahale yapılmasından yana. Keza Rusya ve Çin konusunda da neokonlara yakın sert bir söyleme sahip McCain.
Durum böyle olunca Türkiye'nin kimi tercih etmesini beklersiniz? İşin ilginç tarafı AK Parti yönetimi Obama'dan çok John McCain'i tercih ediyor gibi gözüküyor. Bu durum herhalde McCain'ın Irak politikası ile ilgili. Türkiye ABD'nin Irak'tan apar topar çekilmesini istemiyor. Ankara, Amerika'nın Irak'tan çekilmesi durumunda olası bir Şii-Sünni iç savaşından veya Kürtlerin kendi bölgelerinde bağımsızlık yönünde adım atmasından çekiniyor . Öte yandan Ankara'nın farkında olmadığı konu şu: Obama kesinlikle Irak'tan hemen çekilme taraftarı değil. Tam tersine Obama Amerikan halkına sürekli olarak şu güvenceyi veriyor "Irak'tan çıkarken oraya girerken yapılan hatayı tekrarlayıp aceleci davranmayacağız."
Bu nedenle Türkiye Obama'nın Irak politikasından çekinmek yerine, McCain'in İran politikası konusunda biraz daha kafa yormalı. İran'a saldırmaya hevesli bir McCain yönetimi Türkiye'nin çıkarları ile örtüşüyor mu acaba? Bana öyle geliyor ki Ankara'nın asıl derdi Obama'nın Ermeni lobisine "soykırım" meselesi konusunda bazı sözler vermiş olması. İşte gene dönüp dolaşıp aynı kısır döngü içinde buluyoruz kendimizi. Bütün dünya Amerika'da değişim bekleyip Obama'yı desteklerken bizim klasik sorunlarımız ve milli davalarımız bir türlü değişmediği için gene Bush gibi ipe sapa gelmez politikalar izleyecek bir yönetime bel bağlıyoruz. Gerçekten yazık.