kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

'Havadan' reklam etik mi, değil mi?

Murat Birsel'in televizyon reklamlarında rol aldığı dönemde konu uzun süre tartışılmıştı, "Habercilerin televizyon reklamlarında rol almaları etik mi, değil mi?" diye... Şimdilerde bir başka haberciyi Pegasus Kart'ın televizyon reklamlarında izliyorum. CNN Türk'ün hava durumu sunucusu Bünyamin Sürmeli, haritanın önünde "tıpkı" hava durumunu sunar gibi kartın faziletlerinden söz ediyor. "Tıpkı" kelimesini özellikle tırnak içine aldım. Çünkü işin "faullü" kısmı burada. Bence habercilerin televizyon reklamlarında rol almaları öyle abartılacak kadar etik kaygı içermiyor. Ama tek bir şartla: Haberciler, "televizyon haberini çağrıştıracak" bir görüntü içinde olmamalılar. Oysa Bünyamin reklamda "tıpkı" hava durumunu sunar gibi davranıyor. Stüdyo aynı, harita aynı, sunuş cümleleri aynı... O anda televizyonu açan bir izleyici, Bünyamin'in hava durumunu mu sunduğunu, yoksa reklam mı yaptığını hemen algılayamıyor. Yani Mehmet Barlas'ın parkta bir bisiklet üzerinde pedal çevirip, aynı zamanda bisikletin teknik özelliklerini anlatması başka, atv stüdyosunu çağrıştıran bir dekorun içinde, anchorman koltuğunda, "Sayın seyirciler şimdi sizlere flaş bir haberi duyuruyorum. Falanca bisikletlerinin yeni modelinin tam bir teknoloji harikası olduğu açıklandı" demesi bambaşka... Demem o ki, bu reklam fena halde "alçak basıncın" etkisinde. Bilmem anlatabildim mi?