Hakemleri de yeniyor

Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş, V.Manisaspor'u 2-1 yenerek ilk devreyi moralli kapattı. Spor yazarları ise siyah-beyazlı ekibin ortaya koyduğu futboldan memnun kalmadı...

KAZIM KANAT: HAKEMLERİ DE YENİYOR! (SABAH)

Beşiktaş'ta ki 'gol ve pozisyon' sorunu asla sistemden kaynaklanmıyor. Sorun golcülerin futbol felsefelerindeki yanlışlıklarından...

... Beşiktaş'ın maçlarını yöneten hakemler pozisyon görme özürlüsü oldular. Hakem Kamil Abitoğlu önündeki pozisyonda Tandoğan'a aldatmadan sarı kart göstermek isterken, yardımcısı Erhan Sönmez'in uyarısı ile penaltı veriyor. Olacak şey değil! Ferhat Öztorun arkadan Ali Tandoğan'ın ayağına vurdu ve düşürdü. Bu pozisyon elbette ofsayt değil ve penaltı. Bravo yardımcı hakem Sönmez'e! (Öteki yardımcı Arif Çelik ise Delgado'nun golünü önledi. Hayret!)

TURGAY DEMİR: DIŞ HATLAR! (FOTOMAÇ)

Bir tarafta iyi oynadığı anlarda bile rakibine pozisyon veren Beşiktaş, diğer yanda kötü oynadığı anlarda bile oyuncularının şahsi becerisiyle pozisyon bulabilen fakat bunların çoğunluğunu değerlendiremeyen Manisa. Heyecanı da tartışmalı pozisyonu da bol bir maç izledik. İki takım da kazanma iştahıyla oynadılar. Klasik deyimiyle top bir o kalede bir bu kaledeydi.

... Beşiktaş için forvet arkasında serbest oynayan Tello, Delgado ve Serdar Özkan'ın performansları çok önemli. Oyunu tutan da arkadaşlarını oynatan da bu üçlü. Savunmadan dönen topları Cisse ile birlikte karşılayıp, zincirlerini doğru oluşturarak Bobo ve Nobre'ye ulaştırdıkları anda Beşiktaş'ın gol atması kolaylaşıyor...

İLKER ATEŞ: YOLA DEVAM (FOTOMAÇ)

Manisa'da final gibi bir maç oldu. Beşiktaş inanılmaz golleri kaçırmasa sahadan 5 gollü bir galibiyetle bile ayrılabilirdi. Son bölümdeki Vestel Manisaspor kuşatması, karşılaşmayı berabere de bitirebilirdi. Öyle veya böyle Beşiktaş'ta son iki maçtır belirgin bir toparlanma var. Manisa'daki Beşiktaş'la iyi, kötü, güzel, çirkin her şeyi gördük. İyi olan şeyler; Beşiktaş'ın karşılaşmanın başından itibaren kazanma kararlılığıydı. Kötü olanlar ise savunmasında inanılmaz hatalar yapmasıydı. Her şeye rağmen Beşiktaş'ın orta sahası bu altın galibiyette baş rolü oynadı.

... Beşiktaş'ın ikinci yarıya şampiyonluk umudu sarkıttığı çok önemli bir maçtı. Ancak savunmadaki perişanlık, operasyonda bir numaralı gündem maddesi olmalı. Her şeye Beşiktaş yola devam ediyor.

ATİLLA GÖKÇE: ATEŞLE OYNAMAK (MİLLİYET)

Bir takımın rakibe böylesine top kullanma fırsatı vermesi, savunmasına yaslanması ateşle oynamak değil de nedir?

Beşiktaşlı futbolcuları, takımca dayanışma, yardımlaşma ve mücadele adına kutlamak gerek. Dün tatil öncesi ilk yarının son maçını oynarken bütün sportif değerleri dürüstçe ortaya koydular. Kendilerini tüketerek ortaya koydukları enerjiden bir sinerji yaratmaya çalıştılar.
Yenilgiden çıkıp iki gol atarak elde ettikleri galibiyet çok değerli!
Ama skor tabelasının bize ifade edemediği başka gerçekler de var.
Öncelikle Uğur İnceman'ın golünde savunma öbek halinde kaleci Hakan Arıkan'ın önünü kapadılar. Orada üç adamın bir araya gelip toplanması, Rafael'in de Uğur İnceman'ın da boş kalmasına neden oluyor. İşte, Brezilyalı'nın asistiyle Uğur'un attığı gol... Büyük bir takım, alan ve adam paylaşma felsefesini böylesine unutup savunma yerleşme hatası yaparsa elbette golü yer!...

ÖMER GÜVENÇ: BU KADAR GOL KAÇMAZ (AKŞAM)

Turkcell Süper Ligi'nin ilk yarısının son maçında Vestel'i deplasmanda yenen Beşiktaş, hem üç puan hem de moral kazandı. Her iki takımın da sahada gösterdikleri futbol anlayışı şunu gösteriyordu; biz kazanacağız... Bu nedenle hem Beşiktaşlı hem de Vestel Manisasporlu oyuncuların aklı defans yapmaktan çok hücum oynayıp gol atıp üç puanı almaktaydı...

... Yenilmesine rağmen Vestel Manisaspor'u gösterdiği mücadeleden dolayı kutlamak lazım. Yalnız benim anlayamadığım Manisa- spor, 2-1 mağlupken en önemli gol ayağı Holosko'nun çıkarılması. Holosko da anlam verememiş olacak ki isyanlar içerisindeydi.
Kısacası Beşiktaş çok önemli bir deplasmandan üç puanla ayrılarak şartlar ne olursa olsun "zirvede ben de varım" dedi.
Bu arada hemen belirtelim; Beşiktaş ikinci 45 dakikada inanılmaz goller kaçırdı ama buna rağmen kazandı. Ama bu kadar çok gol kaçıran bir takım her zaman kazanamayabilir.

HAŞMET BABAOĞLU: ÇOK EKSİK VAR (VATAN)

Beşiktaş son haftalarda ilginç bir tablo çiziyor. Oynadıkları futbol göze hoş gelmiyor, tribünde heyecan uyandırmıyor.
Zaten takımdaki hiçbir oyuncu tek tek vasatın üzerine çıkamıyor. Dün mesela Tello ve Delgado da vasattı.
Ama siyah-beyazlıların takım oyununda ve taktik disiplinlerinde gelişme var. Kulübenin skora yönelik akılcı uygulamaları dikkati çekiyor.
İşin doğrusu şu: Beşiktaş dün ligin ilk yarısını bitirirken şampiyonluk adayından çok sonraki sezona hazırlanmakta olan bir takımı andırıyordu.
Üç puanı cebine indirirken bile eksiği gediği göze batan bir takımdı! Ama nihayetinde bizim ligimizde başarı dediğimiz şey üç takıma endeksli! Yarış eninde sonunda üç takım arasında geçiyor.
Peki ligin ikinci yarısında yarım yamalak bir Cisse, şut atmasını bilen bir Tello, fırsatçı ve becerikli bir Bobo ve zaman zaman harikalar yaratan bir Delgado'nun varlığı şampiyonluğa yetecek mi?
Yaşayıp göreceğiz

SANLI SARIALİOĞLU: BU FUTBOLA 3 PUAN İYİ (YENİ ŞAFAK)

Devre arası oldu, basın tribününde herkes penaltıyı tartışmaya başladı. "Karar doğru" diyen, demeyen. Hakemi suçlayan, alkışlayan. Bu arada Lig TV'nin naklen yayın bölümünde de her kafadan bir ses çıkıyordu. Ümit Kayahan penaltıdan yanaydı, Toroğlu değildi. TRT'de maç nakli yapan Murat Ünlü "Aynı pozisyon Manisa lehine verilseydi, acaba hakem penaltı verir miydi?" sorusuyla beyinleri iyice karıştırdı. Bir penaltı basın kulisinde bu denli konuşulur mu? Devre arasında ekranda tekrar tekrar izlenmesine karşın bir noktada buluşulamıyorsa nedir bu kaos? Benim görüşümü mü soruyorsunuz? Hemen söyleyeyim evet penaltıydı.

...Bobo da attığı 2 golün dışında hiçbir şey yapmadı. Zaten biri penaltıydı, diğeri de Manisa kalecisinin ikramıydı. Nobre kayıp. Ve Bobo, Delgado'da öyle. Tello ilk geldiği gündeki performansının çok uzağında. Serdar Özkan yetersiz. Bu durumda Beşiktaş aldığı 3 puanı öpüp başına koysun.

Oyun değil skor önemliydi. Beşiktaş devre arasına büyük moralle giriyor. Ancak hemen belirteyim, bu takıma takviyeler yapılmazsa Beşiktaşlılar sezon sonunda hüsrana uğrar.

ATIF KEÇECİ: BEŞİKTAŞ DEVREYİ MUTLU BİTİRDİ (ZAMAN)

Mavisi aralık ayının griliğine bürünmüş Manisa semalarının karanlık ve ayaz gecesinde tek isteğimiz futbolun coşkusuyla ısınmak, kelimelerle resital resmetmekti. Futbol gergefine ilmek ilmek coşku işleme düşlerimiz, yeşil çimendeki kurak futbolu görünce gerçekleşmedi. Sahada yalancı bir hareketlilik söz konusuydu, lakin futbolun güzellikleri olmayınca temaşa zevki de yarım kaldı.

... Beşiktaş'ın ikinci yarıda daha olumlu işler yaptığını izledik. 66'da Nobre-Koray değişikliği skoru koruma amaçlıydı. Yenik duruma düşen rakibin orta sahayı güçlendirme düşüncesi de yanlış değildi. Son dakikalarda ceza alanı köşesindeki bir pozisyona Manisalıların itirazı vardı; ama hakem aynı düşünceyi taşımadı. Bitiş düdüğü çalındığında Siyah-Beyazlı takım çifte bayram yaşamayı hak eden taraf oldu. Biz ise ayaklar altında ezilen futboldan ziyadesiyle keyif alamadık.