kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Aralık 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cuma Sabah 
ATİLLA DORSAY

Gitti Kaddafi, geldi Carla Bruni

Bir haftadır Paris'te olunca, ayağımın tozuyla yazacak başka şey bulamadım. Gerçi bir 'altın konu' olan Fazıl Say olayı az çekici durmuyor. Ama zaten herkes yeterince yazmış. Onun için, bu hafta Fransa'ya yoğunlaşalım... Fransızların gündemi belli ölçüde bize de yansımış. Libya diktatörü Kaddafi'nin, kendisini uygarlığın büyük hamisi sayan bir ülkenin tam kalbinde kurduğu bedevi çadırı kadar, insan hakları ve onların Fransa'daki uygulaması üzerine ileri-geri konuşması da büyük tepki aldı. Fransa'da da insan hakları birçok durumda ihlal ediliyor. Ama bunu söylemek, ülkesinde tam bir baskı rejimi sürdüren, tüm muhaliflerini yok eden, üstelik daha 20 yıl önce üst üste uçak düşüren terör gruplarını himayesine aldığı bilinen bir diktatöre mi kalmış? Sarkozy yanlısı olanlar dahil tüm basın, olayı ağır biçimde eleştirdi. Le Monde gazetesinin şu satırlarını ise nakletmek istiyorum: "Resmi bir gezinin böylesine aşağılayıcı bir komediye dönüştüğü hiç görülmemişti. İşte geleneksel diplomasinin sözümona gerçekçi hesapları, bakınız nerelere varıyor... Çıkarlar uğruna ilkeleri unutursanız, reelpolitik denen şey gerçeküstücü bir siyasete dönüşür. Kendi halkını kandırmakta usta olan bu adam, Fransız cumhuriyetiyle alay etti. Bunu hiç unutmayacağız." Ama elbette Fransızlar da unutur. Tıpkı bizim gibi... Bunu çok iyi bilen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, en azından kadın-erkek ilişkilerini yaşamın tepesine koymayı seven Fransızlar için en etkili silahı kullandı. Birkaç ay önce karısının çekip gitmesiyle düştüğü aldatılmış ve terk edilmiş erkek pozisyonundan sıyırılıp, bir kadın avcısı oluverdi. Hem de sevilen, zevkle dinlenen genç ve güzel bir şarkıcıyla, Carla Bruni ile beraberliğini açıkça afişe ederek, tüm medyayı Disneyland'deki şova adeta davet ederek... Bakalım Fransa, siyasetteki başarısızlığını ve ülkenin onurunu ayaklar altına alma beceriksizliğini maço bir eylemle gidermeye çalışan bu zamane politikacısını affedecek mi? Hiç sevmediği Türkiye ve Türkler de bu maceranın sonunu merakla izleyecek.