kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
KAZIM KANAT

Bodrum'u kim düşünüyor?

Bodrum'da tarih yok oluyor. İnşaat çukurundan çıkan mozolenin mermerlerini tuvalette kullananlardan, tarihi limanı iskelelerle dolduranlara kadar kimse Bodrum'a önem vermiyor.
Ulus olarak tarihin içine etmeye bayılıyoruz. Bir hayalim var ki, sizi şaşırtacak! Ben Bodrum Belediye Başkanı olsam, Bodrum'u başka yere taşırım. Sonrasında herkesin eline kazmakürek verir, tüm kalıntıları ortaya çıkarırım! Hayal bu işte. Sakın bana, "Sen delinin birisin. Olmaz," demeyin, dinlemem! Bodrum Kalesi'nin gölgesindeki Denizciler Lokali'nde güneşin doğuşu ile birlikte kahvaltı yaparken yüksek sesle söylendim: "Vallahi deniz üstünde yürür gibi şu teknelerin üzerinden sıçraya sıçraya, Marina'da ki teknem Meleğim'e kadar giderim..." Herkes gülüştü!.. Ben yine de söyleniyorum: "Beyler burası kültür mirası. Sadece bizim değil, insanlığın da malı. Nedir şu rezalet! Her yere iskele yapılmış. Liman kaybolmuş..." Yan masadan efendiden biri, okuduğu gazeteyi bir kenara bıraktı ve bilgi vermeye başladı. O söylüyor ama ben dinlemiyorum ki... "Ben belediye başkanı olsam bu limanı olduğu gibi Gümbet'e taşırım. Bu harika tarih ve doğa ortamını olan tarihi limanı turizme açarım," diyorum. Adam "Haklısın," dedi ve ekledi: "Bak ben sana anlatayım." Ben kafamı çevirdim "Sen git onu belediye başkanına anlat," dedim. Adam o kadar nazik ve kibar ki: "Beyefendi, belediye başkanına gidip düşüncelerimi anlatamam." Benim o sert bakışlarıma aldırmadan, başını eğdi ve yine kibarca konuştu: "O çok kızdığınız belediye başkanı benim!" Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan, bizi dinleyenlere dönüp, "Bundan 5-6 yıl önce bir akşam yine tartışmıştık. Kazım Bey unuttu, ben unutmadım," dedi. "Yine aynı şeyleri söylemiştin, ben de sana şimdi söyleyeceklerimi söylemiştim. Beni bir daha dinle," dedi. Aynen aktarıyorum: "Bürokrasi ve çıkar çevresi yolumu kesmek için inanılmaz çaba harcıyor. Tarihi kazıları başlatmak için savaş verdim. Şu an savaşı kazanmak üzereyim ama yine karşıma komisyonlar çıkıyor. Bodrum'u dönüştürmek için herkes yardım etmeli." Sorun basit, çözüm daha basit. Ama olmuyor. Çünkü Bodrumlular evlerini yaparken kazdıkları inşaat çukurundan çıkan mozolenin mermerlerini ortadan delip, tuvalette kullanıyorlar! Galiba ulus olarak tarihin içine etmeye bayılıyoruz! Efendim siz bu satırları okurken ben Karacasöğüt'e gitmiş olacağım. Sadun Bora'dan sonra dünyayı küçük bir teknede eşi ve iki çocuğu ile tamamlayan Harun Karamanoğlu'nun köy çocuklarından oluşturduğu yelken kulübünü ziyaret edeceğim. Dünün köylü çocukları bugünün Türkiye şampiyonu ünlü yelkenciler olmuş. İnanılır gibi değil ama gerçek... Tekneye bindikleri an denizle tanışan bu çocuklar şimdi şampiyon! İşte ben buna harika olay derim.