kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Türkiye'de başka şeyler de oluyor

Biz selam, hitap tartışırken Türkiye yoluna devam ediyor.
Elbette her şey mükemmel değil, çarpıklıklar, eksiklikler, yetersizlikler var.
Ama bunlar iyi şeyleri görmemize engel değil.
Önceki gün Zafer Yıldırım ve Zafer Kurşun'un davetlisi olarak İstinye Park Alışveriş Merkezi'ni dolaştım.
12 Eylül'de açılışı yapılacak çarşıyı tamamlamak için hummalı bir faaliyet yürütülüyordu.
İki Zafer yıllar önce Orjin Deri'yi kurup dünyanın en önde gelen moda devleriyle işbirliği yapmayı başarmış başarılı işadamları.
Doğuş Grubu ile ortaklaşa İstinye Park projesini gerçekleştirdiler.
Gerçekten dünya standardında bir merkez olmuş.
Gerek İstanbul, gerek Türkiye için önemli bir yatırım.
Ancak asıl önemi, İstanbul'un kültürün yanı sıra alışveriş merkezi olmasıyla da ilgili.
New York, Roma, Milano, Paris gibi kentlerde birbirinden lüks ve çarpıcı mağazalar var.
Bu mağazalardan alışveriş yapanlar genellikle o kentlerin sakinleri değil.
Hem kentleri görmek, kaliteli restoranlarında yemek yemek, müzelerini dolaşmak, hem de bu mağazalarda alışveriş yapmak isteyenler dolduruyor buraları.
İstanbul 2010'da Avrupa Kültür Başkenti olacak.
Bunun için yoğun yatırımlar sürüyor.
Aynı zamanda bölgenin önemli bir alışveriş merkezi olma yolunda da hızla ilerliyor.
Avrupa'dan vize sorunu olan gerek Ortadoğu ülkeleri vatandaşları, gerekse Ruslar için ideal bir noktada.
O yüzden Prada, İstinye Park'ta 300-500 metrekare değil, 1000-1200 metrekarelik bir mağaza açıyor.
Gucci, Louis Vuitton, Prada, Boss, Celine gibi dünya markaları İstinye Park'ta bir araya geliyor.
Yatırımcılar, bölgede trafiği rahatlatmak için ciddi para harcayarak tüneller yaptırıyor, yolları genişletiyor, alternatif yol inşaatlarına destek veriyor.
Çünkü bir merkezin cazibeli olması için trafikte ciddi sorunlar yaşamaması gerekiyor.
Türkiye turizmden para kazanacaksa, İstanbul'a paralı turist çekerek başaracak bu işi.
Hakkasan'dan Spice Market'e kadar bilinen restoranlar İstanbul'da şube açtıkça, W gibi otel zincirleri geldikçe, dünyanın en ünlü markalarını bir araya getiren alışveriş merkezleri çoğaldıkça, kamu ve özel müzelerinin sayısı arttıkça bunu daha rahat başaracak.
Ülkeye biraz da bu yönden bakmakta yarar var.