kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
İster Darıl İster Sarıl, Çarli'nin Kelekleri, Bazıları Cacık Sever gibi 70'lerin komedi filmlerini yöneten Kosova, Hülya Koçak'la Yunanistan'da.

'Banyoya gittiğimde yerde yatıyordu, yüzü pırıl pırıldı'

- Öldüğünde siz bulmuşsunuz onu, neler yaşadınız o an? - (Gözleri doluyor): O gün çok sıcaktı hava, içim içimi yiyor hâlâ, acaba o sabah tansiyon ilacını almamış mıydı diye... Ben her akşam 22.00 gibi köpekleri çıkarırdım dışarı. İşten çıkarken telefon ederdim, beş dakika sonra Hülya aşağı yollardı Tobi'yle Rozi'yi. Evin önünden alır parka giderdik önce. O gece yine aradım evi ama kimse açmadı. Yolda birkaç kez daha çevirdim, cevap veren yok. Eve gittim kapıyı çalıyorum ama Hülya açmıyor... Korkmaya başladım, anahtarımı çıkardım ama kapıda anahtar var... Hemen komşuya indim, çilingir çağırdık. Kapıyı açtık, su şırıltısı duydum. "Eyvah!" dedim, koştum içeri. Banyoya gittiğimde Hülya yerde yatıyordu ama yüzü pırıl pırıldı. "Hülya uyan, Hülya uyan," diye çok bağırdım ama gözlerini açmadı. Komşular beni başından kaldırmaya çalıştı, sabah 05.00'e kadar bırakmadım. Morga sokmak istemedim, nefret ederim morglardan. Üç doktor geldi, "Beyin kanaması," dediler. - İhtihar ettiğine ilişkin söylentiler dolaştı bir süre etrafta... - Alakası yok, tamamen asparagas. Hülya, bu dünyada intihar edecek en son insanlardan birisiydi. Hayatı, seyahat etmeyi çok severdi. Kasasında bir kuruş para bırakmamacasına gezer, seyahat ederdi. Bu yüzden zorluk çektiği de olmuştu ama hiç önemsemezdi. İntihar etse, çok borç altına girdiğinde ederdi. - Bundan sonrasını düşünebiliyor musunuz hiç? Ne yapacaksınız, nasıl bir hayat bekliyor sizi? - Baktığımda hayat benim için koca bir uçurum. İnanın, ben 20 gün boyunca ıslak yastıkta uyudum. Hülya hayattayken bana, "Çıkar şu at gözlüklerini, etrafına bak. Ben ölürsem ne yapacaksın? Üzülmeyeceğine söz ver," derdi. Çünkü ben onun yanında kimseye bakmazdım, hiç görmezdim başka kadınları. O benim her şeyimdi. Ama tabii zamanın en iyi ilaç olduğunu biliyorum, hayat her şeye rağmen devam edecek elbette. - Biliyorum bunu sormak için kötü bir zaman ama, yeniden sevebilecek misiniz sizce? - Ben hayatta bir çeyrek ekmekle üç gün de geçirdim, Erol Simavi'yle en lüks yerlerde en az 50 kez viski de yudumladım... Çok şey yaşadım, Hülya'yla en güzel duyguları tattım. Bundan sonra ölsem de fark etmez aslında. "Bir daha âşık olamam," demek de istemiyorum ama birkaç yıl hiç kimseye karşı bir şey hissedeceğimi sanmıyorum. Ama günün birinde omzuma bir kelebek konarsa da, onu geri itmem. - İçinizde hiç ona karşı "Keşke böyle yapmasaydım," dediğiniz pişmanlıklar var mı? - Keşke ona daha sık "Seni seviyorum," deseydim. Buna çok hayıflanıyorum... Çünkü onu ne kadar büyük bir tutkuyla sevdiğimi çok daha iyi anlıyorum şimdi.