kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Temmuz 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Amy Winehouse, nisan ayında önceden kendisini bunalıma sokan sevgilisi Blake Fielder-Civil'la evlendi.

İyi müzik için isyankâr olmak gerek

Amy Winehouse, konserlerine çıkmayacak kadar asi ve kendini kesecek kadar bunalımlı bir sanatçı. Ama onu büyüleyici kılan zaten tam da bu.....
İyi müzik yapma yeteneğinin normal ve huzurlulara değil, isyânkar, problemli kişilere bahşedildiğinin en iyi örneklerinden olan Amy Winehouse, Londra'da, ebeveynleri müzisyen Musevi bir ailenin çocuğu olarak 1983 yılında dünyaya geldi. Taksi şöförü babası Mitch'le eczacı annesi Janice, Amy henüz dokuz yaşındayken boşandılar. Üç sene sonra bir burs kazanıp Sylvia Young Theatre School'a kabul edildi, ama 'kendini yeterince derslerine vermediği' ve 'burnuna küpe taktığı' gerekçesiyle okuldan atıldı. Amy'nin büyükannesi, 1940'lı yıllarda, usta saksafoncu ve gece kulübü sahibi Ronnie Scott'la birlikteydi. Annesinin amcaları caz müzisyenleriydi ve Amy çocukluğunda Ella Fitzgerald, Frank Sinatra gibi şarkıcıları dinleyerek büyüdü. 16 yaşına geldiğinde Winehouse bir caz grubunda şarkı söylüyordu.

ALKOL DOZUNU TUTTURAMIYOR
Büyük Alman filozof Walter Benjamin'in meşhur bir sözü vardır: "Hiçbir zaman telafi edemeyeceğimiz bir şey vardır," der Benjamin, "15 yaşımızdayken evden kaçmamış olmak. Sonradan anlarız, sokakta, evden uzakta geçirilen 48 saatin mutluluğun kristalini yarattığını." Amy 18 yaşındayken annesiyle yaşadığı evden ayrılıp kendi dairesine taşındı; vücudu çok sevdiği dövmelerle kaplıydı. 2003 yılında ilk albümü Frank, dünyanın en büyük plak şirketlerinden Universal etiketiyle çıktı. Henüz 20 yaşındaki bu kız, albümünün çıkabilmesi için hiç taviz vermemiş miydi peki? Bazı şarkılar o istemese de şirket tarafından albüme sokulmuş, Back to Black çıktığında Winehouse: "Frank albümüne artık tahammül edemiyorum, zaten işin aslı şu ki, hiçbir zaman da edememiştim," demişti. 2005 yılında bir pub'da Amy daha sonra evleneceği Blake Fielder-Civil'la tanıştı. Fakat ilişkileri yolunda gitmeyince Blake, eski kız arkadaşına döndü; Amy bunalıma girmişti. Kendi sözleriyle 'içki ve karanlığa' yaptığı dönüş, Back to Black albümünün duygusal, içten ve dertli şarkılarına gücünü veren şey oldu. Amy içki alemlerinin dozunu iyice kaçırmış, esrara da fena sarmıştı. Bunun üzerine, en ünlü şarkısı Rehab'a ismini veren bir rehabilitasyon sürecine girdi. Bir aynayı parçalayıp karnını kestiği fotoğrafları bir Amerikan dergisinde çıktığında Winehouse'un iyileşip iyileşmediği de merak konusu oldu. Back to Black'in ulaştığı başarının ardından Amy sevgilisiyle barıştı ve çift geçtiğimiz nisan ayında Miami'de, düğün seremonilerinden hoşlanmayanlara yakışan, 130 dolara mal olmuş bir törenle evlendi.

HOLIDAY'İN MİRASÇISI

Henüz 24 yaşındaki Amy, sürekli olarak özel hayatı problemli bir başka efsane müzisyenle, Billie Holiday'le karşılaştırılıyor. O da Holiday gibi bir türlü huzurlu ve mutlu bir hayat sürdüremiyor. "Biraz anoreksiya, biraz da blumia"sı olduğunu, sık sık yemek yemeyi unuttuğunu söyleyen Amy, bazen söz verdiği konserlere çıkmıyor. Mart ayında biletleri tamamen satılmış bir konserde sahneye çıkmadığı gibi, aynı akşam bir pub'da içki içerken görüldü. Hayatının en 'kirli' ayrıntılarını sergileyerek kendine isim yapan İngiliz sanatçı Tracy Emin'le mukayese edilen Winehouse için bunlar çok da önemli değil gibi. Rehabilitasyon da onun hayatında artık sıradan bir şey haline gelmiş: "Bazı insanlar için rehabilitasyon gündelik bir şeydir, tıpkı markete gitmek gibi," demesi de bunun kanıtı...