Kritiğiz, tikiyiz, bitiğiz...

BURAK Kut'un son şarkısında Sezen Aksu birtakım gençlerin son halini ne de güzel özetlemiş: "Komple kritiğiz, komple tikiyiz, komple bitiğiz..." Show TV'nin yeni yarışması Güzel ve Dahi'yi izlerken kulağımda hep bu şarkı yankılandı. Yarışma sözde sosyal bir misyon üstlenmiş. Güzellik ile zekanın birbirlerinden nasıl etkilendiğini bir "sosyal laboratuvar" kurarak gözler önüne sereceklermiş. Güzel kızların, asosyal dahileri, üstün zekâlıların da salak güzelleri nasıl "yola getirdiğini" ispatlamaya çalışacaklarmış. Her ne kadar yarışma, gençlerimizin sosyal ve ahlaki yönden uğradığı erozyonu gözler önüne seriyormuş gibi görünse de topluma "umutsuzluk" aşıladığı bir gerçek. Zira bu "genelleme" aklı başında gençlerimizi rencide ediyor, yaşlıları ise umutsuzluğa sevk ediyor. Belli ki yarışmacılar "uç noktalardan" seçilmiş. Güzel ve salaklar ile zeki ve sosyopatlardan başka toplumda yaşayan kimse yokmuş gibi gösteriliyor. Peşinen söyleyeyim: Ne her güzel salaktır ne de her dahi asosyaldir. Gelelim yarışmanın rahatsız edici bölümlerine: Kızların Kenan Evren'i tanımamalarını, Fazıl Say'ın ismini ancak magazin aşkıyla ilgili "ipucu" verildikten sonra hatırlayabilmelerini, Adolf Hitler'e "Abols Hitle" demelerini "format icabı kurgular" olarak hoş görmek belki mümkün olabilir. Ama yanlış yanıt veren boş kafalı güzellerin masa üstünde "frikik beklentili olarak" dans ettirilmelerine ne buyrulur? Belli ki bu kızlar "cehaletlerinden" süzecekleri reytingle önce magazin malzemesi olup, sonra şöhret basamaklarını tırmanarak bir diziye ya da program sunuculuğuna kapağı atabilmek için bu "aşağılanmaya" razı olmuşlar. Ama ya diğer kadınlar? Bence cinslerine yapılan bu açık saldırı ve aşağılamaya daha fazla sessiz kalmamalılar.