kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Bugün Türk Sineması'ndan söz edemeyiz'

27.05.2007
İLİŞKİLİ HABERLER
'Bugün Türk Sineması'ndan söz edemeyiz'
- Yeşilçam'ın algılanışında son yıllarda yaşanan değişim hakkında ne düşünüyorsunuz? Kült film gibi kavramlar yükselişe geçince eskiden burun kıvrılan bir sürü eski film prim yaptı ve o filmleri yapan insanlar da "Bakın işte biz halkın sinemasını yapıyorduk, sinema yazarları bizi anlamadı," demeye başladı.
- Çok net olarak, büyük çoğunluğu kötü filmlerdi. İnsanlar gençliklerini özlemeleriyle filmin iyiliğini kötülüğünü karıştırıyorlar. Sapla samanı karıştırmamak lazım. Lütfi Akad'ın, Halit Refiğ'in, Metin Erksan'ın bir dolu iyi filmi vardır ve bunlar da zaten bilinir. Ama Lütfi Akad'ın her çektiğinin bir Vesikalı Yarim olduğunu sanmak, bir kere Akad'ın macerasına ters. O da biliyor neyi nasıl çektiğini. Bu, şunun gibi, son dönemde hani Yeşilçam şarkılarını yeniden dinlerken sanki Mozart bulmuş gibi yapıyoruz. Bu tamamen suni, bir karşılığı olmayan, televizyonun ve müzik piyasasının açlığını gidermek için ortaya çıkan sahte bir iştahın ürünü. Elbette hepimizin hatırası var o eski şarkılarla, filmlerle, ama bunları 'kadri kıymeti bilinmemiş Türk klasikleri' diye sunmanın anlamı yok. Buradaki sahtelik bize bir tarih kazandırmaz. O dönem çekilen tarihi filmlerin ne kadar ırkçı, faşist ve aslında ibretle gösterilmesi gereken filmler olduğunu görmezden gelemeyiz. Bizim Türk Sineması'yla ilişkimiz, duygusal bir ilişki. Dolayısıyla bunlara kaldıramayacakları sıfatlar yüklemeye gerek yok.

- Bugünkü Türk Sineması'nı nasıl görüyorsunuz?
- Yurtdışından baktığın zaman sen bir Türk Sineması'ndan söz edebiliyor musun? Hayır. Bir kere böyle tıkanıklık var. Tek tük Nuri Bilge Ceylan gibi auteur'lerimiz ya da Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak gibi tek tük iyi filmler var ama bir Türk Sineması'ndan söz edilemiyor. Şimdi televizyon ve reklam sektörü teknik bir altyapı geliştirdi. Artık bu işten ekmek yiyen insanlar çıktı. Bunlar sinema yapmak istiyorlar, ama benim gördüğüm örneklerinde, hiçbirinin ne bir sözü ne de bir derdi var. Kimseyi incitmek istemem ama, film çekmek için kör bir heves dışında, filmlerinde bir şey göremiyorum. Sinemanın plastik bir dili olduğunun farkında değiller.

- Peki şimdilerin sinema dergilerini nasıl buluyorsunuz?
- Hepsi için söylemiyorum. Fakat bugün çıkan sinema dergilerinin çoğu, benim zamanımda çıkan Videosinema gibi dergilerden farklı olarak, dağıtım firmaları broşürü gibi çıkıyor. O filme gişe sağlama kaygısının fazlasıyla görüldüğü dergiler. Zaman zaman ben de kendime "Acaba bir hatıra sevgisiyle mi bu konuya yaklaşıyorum?" diye sormuyor değilim. Ama bir Yedinci Sinema dergisine baktığımdaki zevki almıyorum bu sinema dergilerinden. Sözü olmayan, özel bir bakışı olmayan, kışkırtıcı ve yenilikçi olamayan bir sürü yazı okuyorsunuz.