SABAH - Prof. Dr. Bengi Semerci
kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 
Yeme bozuklukları
Soru cevap

Yeme bozuklukları

Yeme bozuklukları son zamanlarda yine gündeme geldi. Bazen sıfır beden olarak, bazen şişmanlık olarak... Ama her ikisi de aslında her zaman gündemde olan sorunlardır. Özellikle toplumsal güzellik ölçütlerinin hızla değişmesi, aşırı zayıflığın güzel olmakla eş değer tutulması bu hastalıkların artışına neden olmaktadır. Daha çok ergenlik döneminde başlayan sorunlar olmalarına karşın, ergenliğe fiziksel ve özellikle ruhsal giriş, yine toplumsal tutumlar nedeniyle daha küçük yaşlara düşmüştür. Bu nedenle de anoreksiya 11-12 yaşlarda da başlayabilmektedir.

ANOREKSİYA NERVOZA
Yaş ve boy uzunluğu için olağan sayılan en az kiloda bulunmasına karşın, kilo almaktan ve şişman olmaktan aşırı korkmadır. Beden görüntüsünü doğru değerlendiremeyip, daha zayıf olmak için yemek kısıtlama, aşırı egzersiz yapma, yediklerini isteyerek çıkarma (parmakla, ilaç kullanarak vb) durumudur. Daha çok zamanımızın hastalığı olarak belirmiştir. Beslenme bozukluğu ve intiharlar nedeniyle ölümler olmaktadır. Daha çok genç kız ve kadın hastalığıdır. Erkeklerde az görülür. Arada tıkınırcasına yeme süreçleri ve genellikle bunu izleyen isteyerek kusmalar olduğu zaman hastalığın adı 'bulimia nervoza' olarak belirlenir. Bu çocuklar genellikle bağımlı, mükemmelliyetçi gençlerdir. Başarılı, ailenin beklentilerine iyi yanıt veren uyumlu çocuklardır.

NASIL TANIRIZ?
Daha önce şişman olsa bile, artık normal hatta normalden zayıf görünen biri, hala şişman olduğunu ve zayıflaması gerektiğini söylüyorsa bir daha düşünmeli. Bu hastaların kendiliklerinden doktora gitmeleri nadirdir. Çoğu kez aşırı güç kaybı, bayılma gibi nedenlerle zorla getirilirler. Ayrıca adet kesilmesi, saç dökülmesi, bulantı, kıllanma gibi yakınmalar da olabilir. Ek olarak depresyon sık görülür. Hastaların doktora gitmeyi istememe nedeni hastalığı reddetmeleridir. Bu nedenle öncelikle iyi ilişki kurup, bunun bir hastalık olduğunu anlatmak gerekir. Beslenme bozukluğu nedeniyle hastanın diyeti düzenlenmeli, gerekirse damardan beslenmesi sağlanmalıdır. Psikiyatrik tedavisi ise hemen başlanmalı, hastanın yanı sıra mutlaka aile ve ilişkiler de değerlendirilmelidir. Besin yetersizliğinden ölümün yanı sıra , intiharın da sık görüldüğünü unutulmamalı. Doğru özdeşim modellerini sunmak, diyet çılgınlığını biraz uzaktan izlemek, yaşamın anlamı haline getirmemek hepimize düşmektedir. Bedenlerinin önemli olduğunu bildiğimiz çocuklara 'şişko' demek, onların bedensel görüntüleriyle dalga geçmek benzeri davranışları yaparken bir kez daha düşünmek gerekir. Evde de aşırı rejime girmiş çocuğumuza karşı dikkatli olurken, bir yandan da özenerek izlediğimiz, hatta onun gözü önünde ulaşmaya çalıştığımız 'zayıf' dünyanın o kadar da cazip olmadığını hatırlamak gerekir.

ŞİŞMANLIK (OBESİTE)
Alışılmışın dışında, çocuklarının iştahsız olduğundan, yemediğinden yakınan ailelerin yanı sıra, aşırı yediğinden yakınan aileler de artmaktadır. Bu artış, ilköğretim çocuklarının görüntülerine bakılarak görülebileceği gibi, ellerinde diyet listeleri olan çocuklarla da saptanabilir. Şişmanlık ya da obesite kabaca vücut ağıtlığının olması gerekenden yüzde 20 fazla olması olarak tanımlanabilir. Çocukluk döneminde obez olan çocukların, önemli bir kısmı erişkin dönemde de obez kalırlar. Çocukların aşırı yemek yemesinin çeşitli nedenleri olabilir. Bazı organik bozukluklar şişmanlığa yol açabilir. Bu nedenle fiziksel ve hormonal incelemelerin yapılması iyi olur. En sık rastlanan nedenlerin başında şekil ve içerik olarak yanlış beslenme gelmektedir. Hızlı tüketilen ve şişmanlatan hazır yemekler, aralarda bol tüketilen abur cubur, masa düzeni yerine ayakta ya da televizyon karşısında yemek yenmesi bu nedenlerdendir. Ayrıca fazla yemek tüketimi depresyon, kaygı gibi ruhsal bozukluklara bağlı görülebilir. Tedavi ve koruma için, düzenli beslenme, uygun besin seçimi ilk yapılacaktır. Eğer bir ruhsal sorun varsa onun tedavisi sorunu çözebilir. Aktivitenin arttırılması, spora yönlendirme diğer çözüm yollarıdır. Ayrıca bu sürece aile katılmalı ve yönlendirilmelidir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sınırlamak mı, ceza vermek mi?   / 10-03-2007
 Çocuklarda ruhsal sorunlar engellenebilir mi?   / 03-03-2007
 Çocuklarda dil gelişimi nasıl olur?   / 24-02-2007
 Çocuklarda takıntılar sorun olabilir   / 17-02-2007
 Başarıya aşırı odaklanmak yıkıcıdır   / 10-02-2007
 Akıl beslenir mi?   / 03-02-2007
 Cinayetler ve çocuklar   / 27-01-2007
 Yeme bozuklukları   / 20-01-2007
 Çocuklara cinsel eğitim   / 13-01-2007
 Çocuklarda ruhsal sorunlar engellenebilir mi?   / 03-03-2006
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Çocukların sorunlarında bilimsel olmayan...
26. yılında, festivalin sağlığı yerinde
26. yılında, festivalin sağlığı yerinde
31 Mart-15 Nisan 2007 tarihlerinde meraklılarını ağırlayacak olan...
İtalyan aygırı 62 yaşında ringe dönüyor
İtalyan aygırı 62 yaşında ringe dönüyor
Sylvester Stallone-Rocky Balboa ikilisi üzerine yazılabilecek her şey...
Anadolu'nun bütün lezzetleri İstanbul'da
Kuymak, hamsi, kaygana, lahana sarma... İstanbul'da, Karadeniz...
Tarsus mutfağını keşfedin
İstanbul Esentepe'de sessiz bir sokakta hizmet veren Tarsusi...
Prematüre bebeğin sigorta derdi
Altı buçuk aylık ultra prematüre bir bebeği olduktan sonra, eşi Ufuk Yıldırım...
Belediye Meclisi'nin 'Tek taş Hüseyin'i
Kadıköy ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Sağ giyimi, kuşamı ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.