|
|
|
Depreme ne kadar hazırlıklıyız?
Deprem kuşağında bulunan Türkiye'de olası bir deprem ihtimaline karşılık çeşitli hazırlıklar yürütülüyor.
Marmara depreminin merkez üssü olan ve çok hasar gören Kocaeli'de Afet Acil Yardım Planı'nın güncellendiği, ayrıca ilde ''yaklaşık 3 bin kişilik gönüllü afet kurtarma ordusu bulunduğu'' bildirildi.
Kocaeli Valiliğince, bütün kurum ve kuruluşların ortak çalışmasıyla 11 ana hizmet grubunun oluşturulmasıyla güncellenen Afet Acil Yardım Planı'nda deprem sonrası yapılacaklar en ince ayrıntısına kadar planlandı.
Plana göre, haberleşme, ulaştırma, kurtarma ve enkaz kaldırma, ilk yardım ve sağlık, ön hasar tespit, güvenlik, satın alma, kiralama, tarım hizmetleri, elektrik, su, kanalizasyon, basın halkla ilişkiler ve yabancı yardım ekiplerine hizmet grupları oluşturuldu. Her grubun deprem hazırlığıyla ilgili görevleri ve deprem sonrası yapılacaklar ayrıntılı olarak belirlendi.
Geçmiş
depremlerde yıkımın yoğun olduğu bölgeler Köseköy, Suadiye, Maşukiye, Kullar, Gölcük, Değirmendere, Ulaşlı, Karamürsel, İzmit'te Bekirpaşa, Plaj yolu, Derince D-100 kara yolunun güneyi deprem sonrası öncelikli olarak sevkıyat yapılacak yerler olarak planlandı.
Çadır kentlerin kurulacağı alanların afet haritasında tek tek belirlendiği planda, Kızılay'ın Kocaeli'deki teşkilatının çadır ve diğer malzemeleri için bir stok merkezi bulunmadığı, gerekli stokların Kartal'daki Kızılay Marmara Bölge Afet Müdahale ve Lojistik Merkezinde tutulduğu kaydedildi.
Türkiye Kızılay Derneği İzmit Şube Başkanı Muzaffer Şişmanoğlu, olası afet anında Kocaeli, Sakarya, Yalova ve Bilecik'in, İstanbul Maltepe'deki Kızılay'a ait Marmara Afet Operasyon Merkezinden yeterince faydalanamayacağını, Kocaeli'ne gerektiğinde Sakarya, Yalova, Bilecik, hatta İstanbul'a da yardımda bulunabilecek bir depo kurulması gerektiğini savundu.
''GÖNÜLLÜ AFET KURTARMA ORDUSU''
Kocaeli Sivil Savunma Müdürü Ramazan Yılmaz, Mahalle Afet Gönüllüleri, Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği Arama-Kurtarma Ekibi, Gölcük Esnaf Odası Arama Kurtarma Ekibi, Kocaeli Sualtı Sporları Kulübü, Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti Arama Kurtarma Araştırma Ekibi ile Yeni Yükseltepe Kültür Derneği Arama ve Kurtarma Ekibinin kurulduğunu söyledi.
Yaklaşık 3 bin kişilik ''gönüllü afet kurtarma ordusu''nun bulunduğunu belirten Yılmaz, ayrıca il genelinde 134 ilköğretim okulu ve lisede 157 bin 97 öğrenciye ''sivil savunma ve temel afet bilinci'', 131 fabrika ve özel kuruluşta 5 bin 729 çalışana ''sivil savunma planlaması'' eğitim verildiğini sözlerine ekledi.
9 BİN 477 ÖLÜ, 9 BİN 881 YARALI
Kayıtlara göre, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde Kocaeli'de 9 bin 477 kişi öldü, 9 bin 881 kişi yaralandı.
Kesin hasar tespitleri ise şöyle: Yıkık, ağır hasarlı Orta hasarlı Hafif hasarlı Bina : 9 bin 247 9 bin 971 17 bin 679 Konut : 34 bin 275 40 bin 460 45 bin 86 İş yeri: 5 bin 474 5 bin 726 6 bin 128 Toplam : 48 bin 996 56 bin 157 68 bin 893
DÜZCE'DE YENİ İMAR PLANI HAZIRLANDI
Düzce'de 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde kentin büyük hasar görmesi sonrası yeni imar planı hazırlandı. Bu plan, afet yönetmeliklerine göre şekillendirildi.
İl Sivil Savunma Müdürlüğü ve Düzce Belediyesince de ekipler oluşturularak çeşitli tedbirler alındı.
Düzce İl Sivil Savunma Müdürlüğünce olası deprem afetine karşı 276 kişiye gerekli eğitimler verildi. Ayrıca, çeşitli meslek dallarında görev yapan arama ve kurtarma faaliyetlerinde gönüllü olarak katılan 43 kişinin yer aldığı 4 ekip oluşturuldu.
Arama ve kurtarma ekiplerinin teknik ihtiyaçları karşılandı, 5 adet hidrolik kesme ayırma seti, elektrikli beton kırıcı-kesici, benzin motorlu ağaç kesme makinesi, 5 adet kaldırma yastığı seti, araç ve el telsiz sistemleri hazırlandı.
Düzce İl Sivil Savunma Müdürü İzzettin Seçkin, komşu illerle koordinasyon sağlanarak, olası bir depreme karşı iş birliği programları hazırlandığını söyledi.
Doğal Afet Çalışması Programı hazırlandığını bildiren Seçkin, ''Oluşacak çadır kentlerin yönetim şemaları, lojistik depoların oluşturulması, afetzedelerin barınması ile ilgili okul ve kurumlardaki yurt, pansiyon ve yemekhanelerin kullanılması, sağlık kurumları ve personeli ile yataklı tedavi kurumlarının oluşturulması gibi planlar hazırlandı'' dedi.
İMAR PLANLARI VE ÇEVRE DÜZENİ PLANI
Düzce Belediyesince ise 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde kentin büyük hasar görmesi sonucu can, mal ve ekonomik kayıpların en aza indirilmesi, depreme karşı hazırlıklı olunması, sonrasında müdahale ve rehabilitasyona ilişkin birçok proje geliştirildi ve uygulamaya konuldu.
Bunların en önemlileri, ''İmar Planları ve Çevre Düzeni Planı, Yerleşim Alanlarının Genişletilmesi, Arazi Kullanımı ve Güvenli İnşaat Alanlarının Tespit Edilmesi, Jeoteknik ve Jeolojik Çalışmalar, Sismik Kayıt Ağı ve Coğrafi Bilgi Sistemi, İtfaiye Teşkilatının Modernizasyonu ve Arama-Kurtarma Ekibinin Kurulması'' olarak sıralanıyor.
Bu çerçevede yapılan çalışmalar şöyle: Yaşanan depremlerin ardından Düzce'nin halihazır planları iptal edilerek, yeni bir imar planı hazırlandı. Bu plan, afet yönetmeliklerine göre şekillendirildi. Depremler sonrasında Türkiye'de ilk kez Düzce'de Çevre Düzeni Planı hazırlandı. Karar aşamasına gelen Çevre Düzeni Planı tüm planlara altlık oluşturacak ve korumalı olacak. Hazırlanan imar planlarında Düzce'de kat sayısı 3 kat olarak sınırlandırıldı.
Mevcut yerleşim yerlerinin deprem açısından riskli alanlar olması nedeniyle yapıya uygun alanlar iskana açılmaya başlandı.
Belediye mühendisleri arazi kullanımı ve bina kodlarının yürürlüğe konulması konusunda eğitim aldı. Ayrıca, beton laboratuvarları kurularak uygulamaya konuldu.
Düzce bölgesinde farklı alanlarda sismik yer hareketlerinin tahmini, mikro bölgelendirme çalışmaları, deprem risk senaryoları ve önlem stratejileri ile ilgili çalışmalar yapıldı.
Düzce'de programa alınan ivme kayıt cihaz istasyonları için düşünülen uygun lokasyonlar ve 10 jeoteknik sondaj alanı seçildi. Kalıcı sismik görüntülemenin gerçekleştirilmesi, uygun yerlerde tetkiklerin yürütülmesi, laboratuvar testleri ve pilot mikro bölgeleme çalışmaları, gerekli ekipmanların alımı ve yerleştirilmesi tamamlandı.
Düzce Belediyesi İtfaiye Teşkilatı afet olaylarına karşı modernize edildi. İtfaiye teşkilatı bünyesinde afetlere müdahalede özel bir ekip oluşturuldu.
ÖLÜ, YARALI SAYILARI VE GENEL DURUM
Düzce'de 17 Ağustos 1999'da meydana gelen deprem sonucu 270 kişi öldü, bin 157 kişi yaralandı. 12 Kasım 1999'da merkez üssü Düzce olan depremde ise Düzce'de 782 kişi öldü, 2 bin 678 kişi yaralandı.
17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım 1999 depremleri sonucu hasar durumu ise kayıtlara şöyle geçti:
Ağır hasarlı konut sayısı : 16.666 Ağır hasarlı iş yeri sayısı : 3.837 Orta hasarlı konut sayısı : 10.968 Orta hasarlı iş yeri sayısı : 2.573 Az hasarlı konut sayısı : 13.070 Az hasarlı iş yeri sayısı : 1.606
"GEÇMİŞTEN DERS ALARAK HAZIRLIKLI OLMALIYIZ''
Bolu Vali Vekili Hüseyin Doğan da Bolu'nun Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde ve birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını hatırlattı.İl Özel İdaresi Stratejik Planı'nda bu konunun yer aldığını bildiren Doğan, plan çerçevesinde afete hazırlık eğitimlerinin yapılması, kriz hallerinde görev yapacak kriz merkezlerinin hazırlanması ve donatılması kararının alındığını anlattı.
Sivil Savunma Müdürlüğü uzmanlarının afetlere karşı halkın bilinçlendirilmesi amacıyla 2 yıldır eğitim çalışmaları yaptığını belirten Doğan, şöyle konuştu:
''Geçmişten ders alarak, yasalarla verilmiş görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirebilmek ve doğal afetlerin zararlarını en aza indirebilmek için kamu ve özel kurum ve kuruluşlar olarak depreme karşı önceden hazırlıklı olmalıyız.Ayrıca, deprem zararlarını en az zayiatla atlatabilmemiz için uygun zeminde, projeli, inşaat yönetmeliklerine uygun, kaliteli işçilik ve malzemenin kullanıldığı binalar yapmalıyız''
48 KİŞİ ÖLDÜ, 354 KİŞİ YARALANDI
Bu arada, Bolu'da 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerde 48 kişi hayatını kaybetti 354 kişi yaralandı.
Özellikle 12 Kasımda meydana gelen deprem sonucu orta hasar gören 5 bin 990 konuttan güçlendirmesi yapılmayan ve güçlendirmesi yeterli görülmeyerek ruhsat verilmeyen 390 konutun yıkımına karar verildi.
Bolu'da meydana gelen depremde 2 bin 399 konut ağır, 5 bin 990 konut orta, 5 bin 809 konut ise az hasar gördü. Ağır hasar gören konutlar yıkılırken, orta hasarlı binaların güçlendirme çalışmaları yapıldı.
Bolu Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu orta hasarlı konutlardan bazılarının güçlendirmesinin yapılmadığı, bazılarının ise güçlendirme çalışmalarının yeterli görülmemesi nedeniyle ruhsat alamadığı belirlendi. Bunun üzerine güçlendirmesi yapılmayan ve ruhsat alamayan konutların yıkılmasına karar verildi.
İzmir'de olası yıkıcı bir depremin en az hasarla atlatılması için valilik ve büyükşehir belediyesince belirlenen Deprem Master Planı çerçevesinde hazırlık yürütülüyor.
İzmir Valiliği İl Acil Yardım Planı ve Büyükşehir Belediyesi Deprem Master Planı'ndan derlenen bilgilere göre, hazırlıklar meydana gelmesi muhtemel en yıkıcı deprem büyüklüğü ve şiddetine göre yapılıyor. İzmir Valiliğince Büyükşehir Deprem Master Planı verileri değerlendirilerek yapılan karşılaştırmalar ve sınamalar ile ''İzmir Fayı'' üzerinde oluşacak 6.5 şiddetindeki bir deprem göz önüne alınarak hazırlanan İl Acil Yardım Planı, İzmir'de meydana gelecek böylesi bir depremin yol açacağı hasarı ve alınması gereken tedbirleri ortaya koyuyor.
İzmir fayının 20 kilometre uzunluğunda ve 10 kilometre derinliğinde bir parçasının yırtılması sonucu oluşabilecek senaryoya göre, 9 ilçe ile birlikte tüm ilde 1 milyon 475 bin konuttan 231 bin 583'ü ağır, 267 bin 867'si orta hasar görecek, 1 milyon 748 bin 82 kişi evsiz kalacak. Böyle bir depremde ölü sayısı en az 6 bin 946, en çok 23 bin 159, yaralı sayısı ise en az 20 bin 840, en çok 231 bin 583 olacak.
Senaryoya göre, depremde Yeşildere Köprüsü'nden Çiğli Deresi'ne kadar uzanan demir yolu köprü ayakları ve raylarda çökmelerin görüleceği, ancak bunların kısa zamanda tamir edilebileceği öngörülüyor.
Olası depremde kullanılamaz hale gelen ulaşım yolları için alternatif yolların belirlendiği, hasar görebilecek yolların onarımı için grupların oluşturulduğu belirtildi.
Yapılan çalışmada İzmir çevresindeki barajlardan sadece Balçova Barajı'nın hasar görerek su baskınlarına neden olma ihtimalinin bulunduğu ve böyle bir baskına karşı risk haritası ve eylem planının oluşturulduğu belirtildi.
''MÜDAHALE HAZIRLIKLARI TAMAM''
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Deprem Master Planı kapsamında, ilgili kurumlar ve meslek odalarıyla birlikte hazırlanan deprem senaryosu uyarınca öngörülen müdahale hazırlıklarının tamamlandığını, çalışmaların halen güncellendiğini kaydetti.
1997'de başlayan ve İzmir'in depremselliğiyle alınması gereken önlemleri saptamayı amaçlayan Radius Projesi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirten Kocaoğlu, proje kapsamında yalnız İzmir'i değil tüm Ege Bölgesi'ni afetlere karşı hazırladıklarını, bu kapsamda Türkiye'nin ilk itfaiye ve kurtarma eğitim kampüsünü kurduklarını söyledi.
Aziz Kocaoğlu, İzmir'deki 428 okulda öğretmenlere afet eğitimi verilerek Arama Kurtarma Sağlık 110 kolları oluşturulduğunu, 2006'da 50 bin lise son sınıf öğrencisine eğitim verildiğini, eğitimlerin devam ettiğini bildirdi. Bu arada, İzmir Büyükşehir Belediyesince tamamlanan envanter çalışmasına göre, belediye sınırları içinde 190 bin 419 betonarme, 23 bin 362 yığma kargir, 4 bin 43 adet diğer türde bina olmak üzere toplam 217 bin 824 binanın bulunduğu ve bu binalardan 49 bin 450'sinin kötü kalitede olduğu belirlendi. Kentte 6 kat ve üzerindeki toplam 17 bin 236 binadan bin 31'inin kötü kalitede olduğu ortaya çıktı.
UŞAK
Uşak Bayındırlık ve İskan Müdürü Erkan Ömeroğlu, Batı Anadolu ve Uşak yöresinin deprem riski bakımından bir bütün olarak ele alınması gerektiğini belirtti.
Uşak halkının daha güvenilir konutlar yapmasına yardımcı olmak ve tüm doğal felaketlerden en az düzeyde etkilenmeleri için çalışma yürüttüklerini kaydeden Ömeroğlu, Eşme ilçesinin 1. derece, il merkezi ve diğer ilçelerin ise 2. derece deprem kuşağı içerisinde yer aldığını söyledi.
Ömeroğlu, olası bir deprem ihtimaline karşı tüm kurum ve kuruluşlarla, sivil toplum örgütleriyle ortak projeler üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
Uşak'ta geçen yıl kamu kurum ve kuruluşlarına ait binaların deprem etütlerinin yapıldığını belirten Ömeroğlu, bu çalışmalar doğrultusunda 6 yatılı bölge okulu ve 2 ilköğretim okulunun güçlendirme projelerinin tamamlandığını bildirdi.
Ömeroğlu, yapılan incelemeler sonucu bazı binalarda güçlendirme çalışması yürütülmesi için proje hazırladıklarını, bu yıl bunların güçlendirmesinin tamamlanacağını kaydetti.
Vatandaşlardan talep gelmesi durumunda özel binalarda da etüt çalışması yaptıklarını anlatan Ömeroğlu, olası bir doğal afete karşı Uşak'ın hazır olduğunu savundu.
''45 BİN KİŞİYE YETECEK KADAR MALZEMEYE SAHİBİZ''
Kızılay Erzurum Şube Başkanı Mithat Turgutcan, bölgelerindeki duruma ilişkin bilgi verdi.17 Ağustos depreminin yaşandığı döneme göre, araç, malzeme ve personel sayısının 3-4 kat arttığını belirten Turgutcan, şubedeki iki ekibin olası bir afette hemen harekete geçecek şekilde bekletildiğini kaydetti. Turgutcan, ''Kızılay Erzurum Şubesi olarak 45 bin kişiye yetecek kadar malzemeye sahibiz. Depolarımızda yaklaşık 60 bin battaniye ve 5 bin çadır bulunuyor'' dedi.
Erzurum Sivil Savunma Arama Kurtarma Birlik Müdürü İsmail Eser de 17 Ağustos depreminin yaşandığı dönemde müdürlüklerinde sadece 26 kişinin çalıştığını belirterek, ''Bugün personel sayısı 94. İhtiyacımız olan malzemeler de ekiplerimiz de mevcut'' dedi.
Erzurum İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ünal Kıraç ise Doğu Anadolu Bölgesi'nde kırsaldaki yapıların çok dayanıksız olduğunu kaydederek, ''Derneğimize bağlı Erzincan dışındaki Erzurum, Iğdır ve Kars'ta binaların depreme dayanıklığı ile ilgili ciddi bir çalışma yapılmadı. Sadece bazı kamu kurumları, kendi binalarını inceletti ve güçlendirme yaptırdı. Valilik ve belediyeler bu konuda ciddi bir çalışma yürütmediler'' iddiasında bulundu. Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezinde görevli Uzman Dr. Hamit Çakıcı ise Marmara depreminden sonra inşaatlarda hazır beton kullanılmaya başlandığını, bununla birlikte zemin etütlerine daha fazla önem verildiğini söyledi.
Jeofizik Mühendisleri Odası Erzurum İl Temsilcisi Rufai Çınar da Türkiye'de deprem senaryolarının İstanbul'da kurulduğunu, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki deprem gerçeğinin göz ardı edildiğini öne sürdü.
Zemin etütlerinin yapımının önemini vurgulayan Çınar, dere yataklarına ve tarım arazilerine bina yapılmasının tamamen önlenmesi gerektiğini söyledi.
ERZİNCAN
Erzincan Valisi Ali Güngör, ilde valilik bünyesinde her türlü donanıma sahip Sivil Savunma Müdürlüğünün mevcut olduğunu, belediye ile yapılan çalışmaların ardından deprem sonrası hizmet verecek arama kurtarma ekibi oluşturduklarını söyledi.Güngör, ''Ayrıca, binaların en kötü zemin üzerine yapıldığını düşünerek denetimler yapıyoruz'' dedi.
Erzincan Belediye Başkanı Mehmet Buyruk ise ''Depreme karşı il genelinde bilinç oluşmasını sağladık. Yapılan binalarda zemin etüdüne önem verdik. Vatandaşlarımızı da bu konuda uyardık. Proje aşamasından binaların yapımına kadar denetimlerimizi artırdık. Olası bir depreme Türkiye'de en hazır illerinin başında Erzincan'ın geldiğine inanıyorum'' diye konuştu. Erzincan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Hira, 1992'de Erzincan'da yaşanan depremin ardından Erzincan halkının depreme karşı bilinçlenmeye başladığını, binaların depreme karşı dayanıklı olmasına özen gösterildiğini söyledi.Hıra, ''Erzincan'ın çevresindeki köylerde ise aynı durum söz konusu değil. Depremden kalan orta ya da az hasarlı evlerde yaşam devam ediyor'' dedi.
MUŞ
Muş Valisi İbrahim Özçimen, özellikle kırsal kesimdeki binaların depreme dayanıklı olmadığına, hafif şiddetli bir depremde köylerde çamur ve taştan yapılmış evlerin yıkılabileceğine işaret etti. Bu durumu göz önünde bulundurarak olası bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmek amacıyla hazırlık yaptıklarını anlatan Özçimen, ''Kızılay ve sivil savunma ekiplerimizi depreme karşı sürekli hazır tutuyoruz. Afete müdahale ekipleri ve afet sonrası yardım konularına hazırlıklıyız'' diye konuştu.
Muş Belediye Başkanı Necmettin Dede ise son yıllarda kent merkezinde yapılan çok katlı binaların depreme dayanıklılığının son derece az olduğunu söyledi.
Daha önce yapılan kooperatif binalarının yüzde 70'inin ruhsatsız olduğunu anlatan Dede, ''Muş'ta en fazla 4 veya 5 kata müsaade edilmesi gerekirken, geçmiş yıllarda 7 kat yapılan binalar var. Hiçbirinin deprem kontrolleri yok'' dedi.
Kızılay Muş Şube Başkanı Cengiz Koç da olası bir afet durumunda 20 bin kişiyi barındıracak 3 bin adet izolasyonlu aile tipi çadıra sahip olduklarını bildirdi.
Muş'un birinci derece deprem bölgesinde yer aldığını vurgulayan Koç, ''Muş'ta şu anda bölge deposu bulunmaktadır. Çevremizdeki 12 ilde bizim yardım ağımız içerisinde yer almaktadır. Olası bir afete karşı hazırlıklı ve sorumluluk bilinci içerisindeyiz'' dedi.
KARS
Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.Kentte kaçak yapılaşmaya müsaade etmediklerini kaydeden Alibeyoğlu, şöyle konuştu:
''Standardı yükseltmek amacıyla beton santrali kurduk. İnşaatlarda kullanılan çimento, demir ve betondan alınan numuneleri laboratuvarlarda sürekli olarak inceliyoruz. Çok katlılığa ve bitişik imara kesinlikle karşıyız. İnşaat yapılacak alanda jeolojik zemin etüdü yapıldıktan sonra ruhsatı veriyoruz.''
Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden de ''Yapı denetim birimleri taviz vermeden çalışmalarını sürdürüyor. Hazırda beklettiğimiz acil müdahale ekiplerine tatbikatlar yaptırarak olası depremlere hazırlıyoruz. Halkımızın deprem konusunda bilinçlenmesi için çalışmalar yürütüyoruz'' dedi.
BİNGÖL
Bingöl Belediye Başkanı Hacı Ketenalp, ilde 1971 ve 2003 yıllarında iki büyük deprem yaşandığını hatırlatarak, özellikle 1 Mayıs 2003'teki deprem sonrasında inşaatlarda denetimlerin artırıldığını belirtti.
''Deprem statiği ve yönetmeliğinden kesinlikle taviz vermediklerini'' kaydeden Ketenalp, ''İnşaat projelerinin depreme uygun ve en fazla 5 beş katlı olmasına dikkat ediyoruz. İnşaatların demir ve beton analizlerini yaparak, standartlar dışında bir uygulama tespit ettiğimizde hemen o inşaatı durduruyoruz'' dedi.
IĞDIR
Iğdır Bayındırlık İl Müdürlüğü İmar ve Afet Şube Müdürü Ekin Günen de kentte yapılan yeni konutların daha sağlam olduğunu, ancak çevre köylerdeki evlerin yüzde 90'ının kerpiçten yapıldığını, olası bir depremde buralarda büyük sıkıntı yaşanabileceğini söyledi.
Iğdır Belediye Başkan Vekili Kahraman Padır ise Marmara depreminin ardından belediye olarak denetimlerini artırdıklarını, bina temellerinde depreme dayanıklı radye-jeneral temel tipinin dışında temel çeşidine izin vermediklerini, eğitim çalışmaları yapıldığını ifade etti.
Padır, ''Otomasyon sistemli beton santrali ve bu santralde kullanılacak agreganın üretimi için yıkama-eleme ve kırma-eleme tesisi kurduk'' dedi.
TUNCELİ
Tunceli Valisi Mustafa Erkal da Tunceli'de olası bir depreme yönelik çalışmaların yapıldığını, özellikle vatandaşların bilinçlendirilmesi çalışmalarına önem verdiklerini söyledi.
Erkal, ''Tunceli'de her an depreme karşı hazırlıklı durumdayız'' dedi. Tunceli'de deprem konusunda yürütülen çalışmalar şöyle:
Tunceli Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü yetkilileri tarafından, karot ölçüm cihazıyla, il genelindeki kamu kurumları, kuruluşları ve lojmanlarda beton numuneleri incelendi. Aynı şekilde Sivil Savunma Müdürlüğü, FEDAŞ, Milli Eğitim Müdürlüğü, Telekom ve TSK'ye bağlı binalarda, yapılan kontrollerin ardından zayıf görülen binalarda güçlendirme çalışmaları yapıldı. Sivil Savunma ve Telekom idari binaları güçlendirildi. FEDAŞ'a ait hizmet binasında da güçlendirme çalışması yapılacak.
Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki ilköğretim okulları ve YİBO'larda gerekli teknik ölçümler yapıldı. İldeki liselerde de ölçümlerin, en kısa sürede tamamlanacağı bildirildi. Hazırlanacak raporun ardından söz konusu binalardan güçlendirilmesi gerekli olanlar güçlendirilecek.
Bu arada, Aktulug Jandarma Komutanlığı hizmet binası da depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yaklaşık bir yıl önce boşaltıldı.
Sivil Savunma Müdürlüğünce il genelindeki, tüm okullarla, kamu kuruluşlarındaki personele deprem öncesi, anı ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında teknik bilgi verildi, tatbikat yapıldı.
Ayrıca, Tunceli Valiliği, teknik donanımın güçlendirilmesi için tam teşkilatlı 2 adet konteyner alarak, araçlardan birini Sivil Savunma Müdürlüğüne diğerini ise Tunceli Belediyesine verdi.
Bu arada, Tunceli Valiliği ve İTÜ tarafından ortaklaşa hazırlanan Elektrostatik Kayaç Gerginliği Ölçme Sistemi, Pülümür ilçesi ve Tunceli merkeze yerleştirildi.
AA
|