kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
SMS:
4122-BP MESAJ
 
Ermeni adam mı öldürülmüş!
Oryantal Fenerbahçe!
Her sayfada ayrı kahkaha

Ermeni adam mı öldürülmüş!

Hastanenin acil servisinde bekliyoruz. Televizyonda Atlas bebek beliriyor ve herkesin yüzünde bir gülümseme... Babası mı dövmüş, merdivenden mi düşmüş, Hrant Dink mi öldürülmüş, kimsenin umurunda değil. Tüm dertler beynelmilel...

Aslında filmi o kadar beğendim ki uzun uzun onu anlatacaktım. Beynelminel'i sakın kaçırmayın diyecektim. 12 Eylül dönemi bu kadar güzel işlenir, böylesine traji-komik sahneler yaratılabilir. Alkışlamamak elde değil diyecektim. Ece Temelkuran gazeteci rolünde. Meral Okay pavyon şarkıcısını oynuyor. Ne yapıp ne edip bu filmi görün diye ısrar edecektim. Hatta reklamlarda şirinlik muskası olarak bazılarının canını fena halde sıkan Özgü Namal'ın performansına bile o kadar şaşıracaksınız ki, bu vesileyle Axess reklamlarına bile ısınabilirsiniz diye ortalığı bulandıracaktım. Aklımda yazımı toparlamaya çalışırken babaannem yine Marmara Tıp Fakültesi'nin acilini ziyarete karar verdi. Aralık ve ocak ayları boyunca çeşitli acil servislerini dolaşmış biri olarak durumu çok da garipsemedim. Yaş ileri, hastalık alzheimer. Bize de oradaki tahta iskemlelere tünemek kalıyor. Bir de dua etmek. İnanır mısınız böyle durumlarda insanın sinirleri bozuluyor, her şeye gülesiniz geliyor. Hani ciddi öğretmenin karşısında kahkahasını tutamayan öğrenciler misali. Ne hikayeler var, yazsam roman olur. Kocalarını elinden tutup getirmiş köylü kadınları. Sorun mu? Hastalık kapmış yaşlı amca. Kadın bir taraftan durumu bizlerden gizlemeye çalışıyor, bir taraftan da kendini tutamadığı için kocasına dırdırlanıyor.
-Bu yaştan sonra. Oh olsun yani. Anlat bakalım kadın doktora!
Öte yanda, minik kızının baba dayağını doktordan gizlemeye çalışan genç anne:
-"Vallahi merdivenden düştü doktor bey."
-"Nasıl olur hanım, bu resmen yumruk yemiş."
-"Siz bizim merdivenleri bilmezsiniz doktor bey"
Dertler beynelminel yani!

***


Babaannem yoğun bakımda, biz acilde savaşa duralım, herkesin derdi büyük. Tam o sırada Gülben Ergen ile Mustafa Erdoğan'ın bebek haberini duyuyoruz televizyondan. Kendi kendime "Bak işte, ünlü olmanın bedeli de bu olsa gerek. Millet canıyla uğraşıyor burada ana haber bülteninde Atlas bebek. Şimdi buradakiler bir yığın küfür ederler," diye söylenirken... Halkımız ekrana kilitleniyor. Hepsinin yüzünde bir gülümseme. Atlas Bebek ailesine olduğu kadar acile de iyi geliyor. Haber daha uzun sürsün istiyorum. Sürmüyor. Dilekler beynelminel. Allah bağışlasın, Allah analıbabalı büyütsün!

***


Çok geçmeden Hrant Dink'in gazetesinin önünde başından vurularak öldürüldüğünü öğreniyorum. Nefesim tıkanıyor. Sanırsınız akciğer yetmezliği çeken babaannem değil de ben. Dünyada bu tür bir tıkanmayı açacak oksijen cihazı var mı? Dışarı atıyorum kendimi. Gözlerimde yaşlar. Tanıyor muyum Hrant Dink'i? Bir ya da iki kez telefonda konuşmuşluğum var. Ama yazılarını biliyorum, uzlaşmacı ve barışçı yaklaşımı yüzünden Ermeni çevresinde bile tek tabanca kaldığını biliyorum. Can Dündar "Türkiye kurşunlandı," diyor canlı yayında ağlayarak. Başımı sallıyorum olduğum yerde. Hakikaten bu kadar vatanını seven, bu kadar entelektüel birinin göz göre göre elimizden yitip gitmesine nasıl izin verdik biz? Son yazısındaki cümle utandırıyor beni. "Beni gördüklerinde aa bak o Ermeni adam diyorlar işte," diye yazmış Dink. Haklı. Tepkiler beynelminel. Acilde kimsenin Hırant Dink'ten haberi yok. "Ermeni adam mı öldürülmüş?" diye soruyorlar birbirlerine. Ne zamandan beri insanları böyle ayırır olduk? Nefes alamıyorum. Cuma gününden beri sanki koca bir ağırlık var göğsümün üzerinde. Kalkmıyor bir türlü. Çevremde "Ortalık faşistlere mi kalacak, kendi vatandaşımıza sahip çıkmayacak mıyız yani? Birileri ortalığı karıştırmak istedi, amacına ulaştı. Şimdi Ermeni soykırımı kavgasına 10-0 yenik başlayacağız," gibi yorumlar yapılıyor. Aklıma Beynelminel filmi geliyor. Doğulu çalgıcılara Fransız üniformaları giydirip marş çaldırmaya çalışıyorlar. Beceriyorlar mı? Hem de nasıl. Film "Bugünleri de atlatacağız, biz neler atlatmadık ki!" gibi bitiyor. Peki ya bugün? Kusura bakmayın, iyimser değilim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 90 yaşında su kayağı yapmak isteyenler için   / 04-02-2007
 Tek gecelik bir aşk!   / 28-01-2007
 Ermeni adam mı öldürülmüş!   / 21-01-2007
 İkinci kadın aileden sayılmaz   / 14-01-2007
 Hayatınızı çalmasına izin vermeyin   / 07-01-2007
 'Hocam ben size Moliere'den bir bölüm canlandırsam?'   / 31-12-2006
 Ölmez de sağ kalırsanız depresyondan kurtulacaksınız   / 24-12-2006
 Yüreğim kürek kürek ateş dolu   / 17-12-2006
 'Hepinize çok çok kızdığım için yazıyorum'   / 10-12-2006
 Yılbaşında ajanda yerine   / 03-12-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜLSE BİRSEL
Asker, yürüme bandına çıık!
Ortaokulun hazırlık...
ÖNCEL ÖZİÇER
Şehrazat ne gibi bakıyor?
Külyutmaz 'Sabetaycı avcısı'...
KAZIM KANAT
Köpek mi çok mutlu, yoksa ben mi?
Karım Sevinç, geçen...
Avrupa Yakası özel mönüsü
Avrupa Yakası özel mönüsü
Sofra başında geçen ve bol bol yemek sohbetlerinin yapıldığı diziler,...
Magnum Fotoğrafları ile Türkiye
Magnum Fotoğrafları ile Türkiye
İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi, dünyanın en saygın fotoğraf...
Mahalleye 'başmüdür' geldi...
Edirneli Romanların hayatı, Hanefi Avcı'nın emniyet müdürü olarak...
Benimle oynar mısın?
Çocuklara sokağı hatırlatmak ve sevdirmek için bir belgesel çekildi.
'Aşk olmadan aş pişmez'
Ton balığı ve kalamardan yapılmış bir döner, karabiberli çilek ya da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.