kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Oncel Ozicer @ SABAH
SMS:
4122-OO MESAJ
 

Hikâyesini bil de as!

Pişti'nin bir bölümünde, ülkenin gelmiş geçmiş en güzel ve en zevksiz kadını Hülya Avşar'ın boynunda bir kolye vardı; at nalı şeklinde. Daha doğrusu nalı attan çıkarıp, altın suyuna batırdıktan sonra direkt boynuna asmış demek daha doğru olurdu. Kocaman, çirkin, sevimsiz bir takıydı. Oysa at nalının uğuruna ben de inanırım. Ama böyle de kullanılmazdı hani. Gerçeğini en fazla duvarına asarsın. Boynuna değil, değil mi? Takı olarak kullanılanlar, nalın minyatür halleridir ki, bu objeyi şans getirmesi için kullanmak, çok çok eski bir gelenektir. Peki nerden çıkmıştır bu gelenek? İşe benim gibi nal meraklısına, hikayesi: 10. yüzyılda yaşamış bir başpiskopos olayın kahramanı. Adı St. Dunstan. Anasından başpiskopos olarak doğmadığı için öncesinde, yani isminin önüne St. eklenmeden önce, bir mesleği varmış tabii: Nalbantlık. Bir gün dükkanına şeytan, kılık değiştirerek gelmiş. Ve at ayağı şeklindeki ayaklarına nal takılmasını istemiş. Dunstan şeytanı hemen tanımış ve ayaklarına nal takabilmesi için onu duvara zincirlerle bağlaması gerektiğini söylemiş. Şeytanı çok sıkı bir şekilde duvara bağlayan nalbant, nalın çivilerini o kadar acı ve ızdırap verecek şekilde çakmış ki, sonunda şeytan aman dilemek zorunda kalmış. Nalbant da şeytana, bir daha Allah'a inanan hiçbir insanın evine girmeyeceğine dair söz verirse kendisini serbest bırakacağını söylemiş. Fakat şeytan doğal olarak, "Peki, o insanları nasıl ayırt edeceğim?" diye sormuş. Nalbant bir süre düşünmüş, elindeki nalı havaya kaldırmış ve "İşte işaret bu olacak," demiş. "Bunu kapısının üstünde gördüğün hiçbir eve girmeyeceksin". İşte o günden sonra da at nalı, kötülükleri uzak tutmak amacıyla, evlerin baş süsü olmuş. Fakat at nalı kapıya öyle gelişigüzel asılmazmış, aklınızda olsun. Kapının tam üzerinde ve uçları yukarı bakacak şekilde olmalıymış ki, iyi şans uçlarından aşağı süzülüp gitmesin. HHH Ben tüm bunları öğrenince, gazetedeki odamın duvarını süsleyen at nalının pozisyonunun yanlış olduğunu da öğrenmiş bulundum. Baksanıza uçları yukarı bakacakmış. Benim nalınkiler yeri gösteriyor. Tevekkeli astığımdan beri şansımda herhangi bir ekstra ferahlama olmadı. Dur hemen düzelteyim şunu!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tek savaşı Azrail'le   / 10-12-2006
 İki kadın, iki sırt   / 03-12-2006
 Aferin kızım Demet   / 26-11-2006
 Cem Yılmaz'ın filmi 10 numara!   / 12-11-2006
 Yedi hepimizin en sevdiği!   / 29-10-2006
 '40' dereden tepeden   / 22-10-2006
 Bir bağımlıyla yaşamak   / 15-10-2006
 Ünlülerin 'yekvücut' yalan dünyası   / 08-10-2006
 Hikâyesini bil de as!   / 01-10-2006
 Evliyken madara, boşanınca maskara olma   / 17-09-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Yüreğim kürek kürek ateş dolu
Orhan Pamuk'un 'Babamın...
ÖNCEL ÖZİÇER
Halı duruyor, kadın uçuyor
Evim giderek anne evine...
KAZIM KANAT
Maraş'tan bir haber geldi. Dediler ki...
O hüzünlü...
ERDAL ŞAFAK
Bilişim dehasına servet için bir yıl yeter
21 yaşındaki...
Küçük ama cabbar
Küçük ama cabbar
O kadar keyifli bir otomobil ki, insanda 'bu da alınırmış' duygusu...
Çocuklarımın anaları!
Çocuklarımın anaları!
Erkeklerin, hele bir de ekran önünde her bir hale giren erkeklerin,...
Çok seks bebek getirir mi?
Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Aydın Arıcı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.