İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer, kriz döneminde IMF'nin Türkiye'ye Döviz Kuru Kurulu kurulmasını önerdiğini, Türkiye'nin bunu geri çevirdiğini belirterek, ''Şimdi bu kararın ne kadar doğru olduğu görülmektedir'' dedi.
''Dolarizasyon: Sonuçlar ve Politika Seçenekleri'' konulu konferansın açılışında konuşan Fischer, Türk ekonomisinin 2001 yılından bu yana hem hükümetin hem de Merkez Bankasının çabalarıyla büyük ilerlemeler kaydettiğini, ekonomi bürokratlarının reformları başarıyla uyguladığını, IMF'nin de bu süreçte önemli katkılarının olduğunu anlattı.
Geçmiş
yıllarda IMF yönetiminde yer aldığını ve o dönemde Türk otoriteleriyle yakın ilişkiler kurduğunu dile getiren Fischer, ''Kriz döneminde IMF Türkiye'ye Döviz Kuru Kurulu kurulmasını önermiş, Türkiye bunu geri çevirmişti. Şimdi bu kararın ne kadar doğru olduğu görülmektedir. Kur kurulunun kurulması kredibilite üzerinde fayda getirir, ancak yüksek enflasyon olan ülkelerde değil'' diye konuştu.
Topyekün dolarizasyon ve kısmi dolarizasyon hakkında bilgi veren Fischer, topyekün dolarizasyon politikasında kurun, uyarlama mekanizması olarak görülemeyeceğini söyledi.
Fischer, kısmi dolarizasyonun ekonomik istikrarsızlıktan kaynaklandığını ve yüksek enflasyonun bir sonucu olduğunu belirterek, ''Burada aktörler yerel para birimi yerine dövize güvenmektedir. Kısmi dolarizasyonun getirdiği en büyük sorun, ömrünün uzun olması, istikrarsızlık geçse de devam etmesidir'' dedi.
İsrail örneğini veren Fischer, yüksek enflasyonun, 20 sene önce kontrol altına alınmış olsa da etkisini uzun yıllar hissettirdiğini, bankacılık sektörünün yüzde 80'ler düzeyinde dolar tutmayı sürdürdüğünü anlattı. Kısmi dolarizasyonun mali kırılganlığa ve istikrarsızlığa neden olduğunu dile getiren Fischer, ekonomik ajanların her yerde ve her zaman güvenli kaynak aradığını, bunu yurt içinde bulamadıklarında mali sistemin yurt dışına kaçacağını vurguladı.
''DOLARİZASYONDAN KURTULMAK...''
Fischer, dolarizasyonun ekonomi yönetimini zorlaştırdığını, istikrarsızlık ve belirsizliği perçinlediğini belirterek, ''Dolarizasyondan kurtulmak için makro ekonomik çerçeve doğru tutturulmalı, istikrar sağlanmalı ve kur politikası esnekliği sağlanmalı. Türkiye'de de böyle bir gerilemeye tanık olduk'' diye konuştu.
Avrupa para birimine katılım konusuna da değinen Fischer, bunun muhtelif politikalarda kısıtlamalar getireceğini, ancak dolarizasyon nedeniyle yaşanacak krizleri hafifleteceğini, Türkiye'nin bu konuda önemli avantajlarının bulunduğunu kaydetti. Stanley Fischer, hem Merkez Bankasının hem de ekonomi otoritelerinin, Avrupa para birliğine katılım konusunda etraflı bir konferans düzenleyip, konunun irdelenmesini önerdi.