kapat
   
27 Kasım 2006 Pazartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
SMS:
AY yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Üç buluttan bir fırtına çıkmaz mı?
Cumhuriyet koalisyonu ve ekonomiye yeni bakış

Üç buluttan bir fırtına çıkmaz mı?

Borsanın düşmeye, faizin yükselmeye devam ettiği ve Türk Lirası'nın mayıshaziran dalgalanması sonrası en çok değer kaybına uğradığı bir haftayı geride bıraktık. Dış piyasalarda dibe vurduğu haftada dolar YTL'ye karşı yüzde 2.34 değer kazandı. Euro'nun artışı yüzde 4.66'ya vardı. Oldukça ciddi bir artış.
Önceki hafta başlayan ve geçen hafta da devam eden mali piyasalardaki bu kötüleşme eğilimi, Türkiye'nin diğer piyasalardan ayrılmaya başladığının bir teyidi.
Küresel kaynaklı gelişmeler bir yana AB ile müzakere sürecinin tıkanmaya doğru gitmesi, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler, cari açık Türkiye'ye ilişkin özel risk ve belirsizlikler.

Üç bulut
Türkiye'yi yakından izleyen ve temsilcilik açma aşamasında olan dünyanın önde gelen aracı kuruluşlarından Merrill Lynch "Üstünüzde üç bulut var ama fırtına beklenmiyor" değerlendirmesini yaptı. Ekonominin üstünde gezinen üç bulut olarak genel seçimi, cumhurbaşkanlığı seçimini ve AB müzakerelerini gösteren Merrill Lynch'ten şu açıklama geldi:
"AKP ile laik kesimler arasında siyasi savaş çıkacağı kaygılarını yersiz buluyoruz. Hükümet, diyaloğa açık, pragmatist ve çatışmalardan uzak duruyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ekonomik dengeleri sarsmasına izin vermez. Temel senaryomuza göre AKP seçimi kazanmakla birlikte milletvekili sayısı azalacak. Kıbrıs nedeniyle AB'nin Aralık Zirvesi, Türkiye için gürültülü geçecek ama müzakere sürecinin bu yüzden sona ermesini beklemiyoruz. Belki Gümrük Birliği ile ilgili müzakereler durdurulabilir ama risk, şimdiden fiyatlandırıldı."

Üçü de birbiriyle ilişkili
Bulutların varlığına karşılık fırtına beklenmemesi iyimser bir yaklaşım. Çünkü gelen bulutların büyük çoğunluğu fırtına estirmese de yağmur yağabilir. Yağmurdan yağmura da fark var. Büyüğü, küçüğü, sağanağı, uzun sürelisi söz konusu. Biri yağmasa diğeri yağabilir. Biri fırtına yaratmasa diğeri yaratabilir.
Aslında bu üç bulut birbiri ile ilişkili. Biri diğerini etkileyecek nitelikte. Eğer bugün AB süreci Gümrük Birliği düğümü nedeniyle bir darboğaza girmişse, burada Türkiye'nin seçim öncesinde adım atamamasının önemli bir etkisi var. Seçimi niye dört yılda bir yapmadığının yanıtı ise beşinci yılda cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılacak tercihlerde yatıyor. İktidar partisi, Meclis aritmetiği avantajını kullanarak Cumhurbaşkanı konusunda tek belirleyici olmak istiyor. Bu nedenle seçimi erkene almadığı sonucu çıkartılabilir.

Yüksek gerilim mi?
Eğer cumhurbaşkanını tek başına AKP belirleyecekse bunun gerilim yaratıp yaratmayacağını anlamak için bitişikte açıklamaları yer alan Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın tutuma bakmak gerekiyor. Bu tutumdan ben uzlaşmaya yanaşmayan bir AKP'nin Meclis'te tek başına bırakılacağını çıkartıyorum. Yani süreç yüksek gerilimlere gebe.
Eğer başbakan cumhurbaşkanı olursa ardından yapılacak seçimde iktidar partisinin oyu düşebilir. Hem seçmenin Türkiye'nin anahtarını tek bir tarafa teslim etmeme eğilimi ağır basabilir hem de Meclis'e giren parti sayısına bağlı olarak sandıktan koalisyon çıkma ihtimali artabilir. Milletvekili seçiminin cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine alınması ise genel seçimlere büyük bir önem atfedilmesiyle sonuçlanır. Bu da belirsizlik ve risk katsayısını artırır. Belki de en ehveni şer durum bu.

Yerlilerin tutumu
Yerli tasarruf sahipleri, özellikle AKP Kurultayı'ndan sonra, atmosferin kararmakta olduğunu görmüş olacaklar ki, şemsiyelerini yanlarında taşımaya başladılar. Hazine kağıtlarından çıkışları, borsaya gelmemeleri, faizli enstrümanlarda vade kısaltmaları ve dövize dönmeleri buna işaret ediyor. Merkez Bankası da zaten "temkinli bir duruş" gereğini vurguluyor. Gelen buluta ve kararan atmosfere karşı şemsiye taşıma refleksi de doğal olsa gerek.

Sonuç
"İşini kış tut da, yaz çıkarsa bahtına"
Türk Atasözü

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Başbakan'ın sözleri güzel keşke uygulamayı da görseydik   / 24-11-2006
 Dövize yönelmek tek seçenek değil   / 23-11-2006
 Olumsuzluklar yine birikiyor, piyasaların tadı tuzu yok   / 22-11-2006
 Cari açığa bir de yurtdışı yatırım etkisi   / 21-11-2006
 Kıyısından köşesinden yavaşlama mı?   / 17-11-2006
 Dünya liginde oynayan şirket   / 16-11-2006
 Yabancı, bonoda iştahlı borsada iştahsız mı?   / 15-11-2006
 Yeni yönetici, yeni kanun ve yeni bakış açısı gerekli   / 14-11-2006
 Yabancı Türkiye riski alıyor yerliler ise riskten kaçıyor   / 13-11-2006
 Seçim ekonomisi bilmecesi   / 10-11-2006
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Üç buluttan bir fırtına çıkmaz mı?
Borsanın düşmeye,...
OKAN MÜDERRİSOĞLU
7 adımda ekonomiyi soğutma planı
Genel seçimler...
UFUK SANDIK
Kadınlar ticaride direksiyona geçti
Hafif ticari araç...
Diana raporu için, ABD'li gazeteciye polis koruması
Prenses Diana'nın üvey annesi ve mücevhercisi, ünlü gazeteci Daphne...
ABD'liler Orhan Pamuk'u hapishanede sanıyormuş
New York Times, Orhan Pamuk'la manzaralı çalışma dairesinde konuştu.
Yılbaşı piyangosunda Acar'dan savcıya araba
Yılbaşı piyangosunda Acar'dan savcıya araba
Erdal ve İsmet Acar'ın yılbaşı partisinde savcıya 'piyangoyla' araba...
60 yaştan sonra erkek niye genç kadın peşine düşüyor
60 yaştan sonra erkek niye genç kadın peşine düşüyor
Dünya Seksoloji Derneği Başkanı Aurioles ve Kinsey Enstitüsü...
IMKB
E: 37.582 D:% -1,30
DOLAR
S: 1,472 D:% -0,372
EURO
S: 1,923 D:% 0,602
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu