|
|
|
|
|
Gürtuna'nın kurmayları
|
|
Ali Müfit Gürtuna: Seçime kadar parti tamam. Mustafa Sarıgül bizimle.
Sürpriz isimler var 100 bin dolar harcayıp, Turkuaz Hareketi'ni başlatan Gürtuna, vitrinindeki öteki sürpriz isimleri şöyle sıraladı: Ali Talip Özdemir, Burhan Özfatura, Garo Mafyan, Gökhan Çapoğlu, Ahmet Bilgin, Işılay Saygın, Naci Görür, Cem Kozlu...
Partimiz seçime yetişecek Sarıgül de bizimle
Turkuaz Hareketi ile ortaya çıkıp yeni parti mesajı veren Ali Müfit Gürtuna 6 ay içinde kurulacak partisinin A Takımı'nı açıkladı: Mustafa Sarıgül, Ali Talip Özdemir, Burhan Özfatura, Işılay Saygın, Cem Kozlu, Gökhan Çapoğlu.
Ali Müfit Gürtuna, İstanbul Büyükşehir'in eski belediye başkanı. Geçtiğimiz haftalarda yazılı ve görsel basında Turkuaz Hareketi başlığının altında yeni parti kuracağını açıkladı ve "Gelin ismini beraber koyalım" çağrısı yaptı. Gürtuna'nın çıkışı kuşkusuz sorulara neden oldu. Parti kuracak parayı nereden buldu? Partisinde kimler var? Niye AKP ile yıldızı barışmadı gibi. Bugün pazartesi sohbeti konuğum Gürtuna. Merak edilenleri sordum. Beni en çok şaşırtan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Turkuaz Hareketi'nin içinde, Gürtuna'nın yanında yer almasıydı.
* İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için niye bağımsız aday olmadınız. Taa o zamandan beri mi parti fikriniz vardı? -Bağımsız aday olmadım çünkü seçimlerde hile yapılmasından korktum. Partiniz yoksa sandıkları kontrol edemezsiniz. Örneklerini çok gördük.
* Peki AKP ile yıldızınız neden bir türlü barışmadı? -Kimseyle kavgam yok. Geriye dönüp bakmayı da sevmiyorum. Ama iyi ki AKP beni aday göstermemiş. O zaman farklı karşılamıştım, karmaşık hisler içindeydim ama şimdi mutluyum.
* AKP'ye yakındınız. Niye birdenbire soğudunuz peki? -AKP'nin bugün geldiği nokta benim özlediğim nokta değil de ondan. Başarılı olsalardı destek verirdik. AKP'de beni rahatsız eden üç temel özellik var. Birincisi etik olmayan yapı. Yani kendi adamlarını kayırma, kendi yakın çevresindekileri başka yerlere getirme. İkincisi Türk dış politikasının şahsa ve partinin geleceğine endeksli hale getirilmiş olması. Üçüncüsü ekonomide üretime değil tüketime önem verilmesi. Türkiye'yi zenginleştirmekten çok fakirleştirmeye yönelik bir çalışmadır bu.
* Avrupa Birliği'ne karşı mısınız? -Ne alıp, ne verdiğimiz önemli. Düşmanlıkdiye bir şey söz konusu olamaz ama öyle bir psikolojik hava var ki AB olmazsa olmaz diye Hükümetler AB'yi tutamayacağımız sözler konusunda yüksek beklentiye sokuyorlar. Sonrası malum. Ben buna karşıyım.
* AKP'nin irtica konusunda gizli bir gündemi olduğu söyleniyor. Sizce Türkiye'de irtica var mı? -Gizli gündeme inanmıyorum ama irtica tehlikesi var çünkü AKP bunu kaşımaktan hoşlanıyor. Maalesef AKP'nin temsil ettiği muhafazakârlık kavramı bütün dünyada bitmiştir artık. Örneğin türban. Türbanlı kızlarımızın çoktan üniversitelere giriyor olması gerekiyordu. Ama bu sorunu inatla çözmüyorlar.
Türbanı çözmezler
* Neden? -Çünkü türbandan besleniyorlar. Sonra da çıkıp sizin probleminizi çözemedim diye üniversiteden, askerden falan şikâyetçi oluyorlar. Türkiye'nin önemli kurumlarını dindar kesime hedef gösteriyorlar. Kendi tabanları bile tatmin edemiyorlar. Ortaya çıkan ise laik, anti-laik çatışması. Bu şark kurnazlığı anlayışı Türkiye'yi zora sokuyor. Sonra niye paşalar konuşuyor diye ortaya bir tartışma atıyorlar. Sen öyle bir hükümet olacaksın ki konuşmayacaklar çünkü gerek kalmayacak.
* Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Eşinizin de başı örtülü. Gerçi o şapka gibi şeylerle örtmeyi tercih ediyor ama. Sizce Köşk'te türban olur mu? -Köşk türbanı bu haliyle kaldırmaz. Neden kaldırmaz? Çünkü "orayı da ele geçirelim" düşüncesi hakim. Ele geçirme," Bir orası kaldı" mantığı son derece yanlış. "Ele geçirmediğimiz bir Cumhurbaşkanlığı kaldı" anlayışı Türkiye'yi yeni gerilimlere sokar. Onların anlayışı bu. Tek hedefleri orayı alıp, zafer kazanmak. Bu ülkede türban düşmanlığı yok. Sadece türbanın üzerinden siyaset yapılıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|