|
|
Kelebek etkisi
Dünyanın bir ucunda kelebek kanat çırpar, onun rüzgarıyla dünyanın öbür ucunda fırtına kopar şeklinde özetlenebilecek teoriyi ülkemize uyarladık.
* Bir gün canlı yayında Emre Kongar, Mehmet Barlas'a "Hayır efendim siz çarptırıyorsunuz" der. Mardin'de bir kadın "Bu keçi sakallı doğru söyliy" deyince kocası "Sıs ulen karı, sen ne anlarsın entel dantel işlerden" deyip çarpar. Kadın hırsını küçük oğlundan alır. Oğlan o sinirle okulda asi kesilir, inat olsun diye derslerini sallar, it olur kopuk olur. Okuldan alınır, evden kaçar İstanbul'a gelir. Kapkaça başlar. Bir gün İstiklal Caddesi'nde Emre Kongar'ın çantasını çarpar.
* Hülya reyting uğruna gelinlik giyer. Kastamonu'da evde kalmış bir kız kurusunun canı gelinlik çeker! Gece yarısı evden çıkıp yan mahalledeki gelinlik dükkanının vitrinini kırıp, gelinlik çalar. Sonra da gelinliği giyip, evden kaçar. O halde yollarda yürürken gece vakti, 3 tane it oğlu itin tecavüzüne uğrar. Eve de gidemez. Kötü yola düşer. Adana'da bir pavyonda çalışmaya başlar. Repertuvarının ilk parçası Hülya Avşar'dan "Aradın mı, beni yar diye koynuma saklarken" olur.
|