|
 |
 |
 |
 |
|
Bilginer'le çalışmak ders gibi
'Neredesin Firuze' ve 'Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü'nün ardından üçüncü sinema filmi 'Polis'te oynayan Ragıp Savaş: Bu sezon 40'tan fazla film gösterime girecek ama 'Polis' aralarından sıyrılacak!.
Yönetmen Onur Ünlü'nün ilk uzun metrajlı sinema filmi olan 'Polis'; usta oyuncu Haluk Bilginer ile daha önce 'Neredesin Firuze' ve 'Hacivat ile Karagöz Neden Öldürüldü'de rol alan tiyatrocu Ragıp Savaş'ı üçüncü kez aynı projede buluşturdu. Emniyet teşkilatından ziyade, insan odaklı 'Polis'in senaryosu da Onur Ünlü imzalı. Filmde 'Komiser Yılmaz' karakterini canlandıran Ragıp Savaş, "Senaryo beni çok heyecanlandırdı. İyi bir iş olmasa, hatır için rol almazdım" dedi. İzleyicinin bu projeyi çok beğeneceğini söyleyen Ragıp Savaş'la 'Polis' ve oyunculuk üzerine konuştuk...
* 'Polis'in kadrosuna nasıl dahil oldunuz? Yönetmenimiz Onur Ünlü'yü çocukluğundan beri tanırım. Çok sevdiğim de bir arkadaşımdır. Açık söylemek gerekirse sinema kariyerime dikkat ederim. Senaryo kötü olsaydı ben bu işte var olmazdım. Filmi ve hikayeyi çok beğendim. Bir kara film bu. İnsandan yola çıkıyor. Filmin ismi 'Polis' ama seyircinin alışkın olduğu gibi arabalarla suçluları kovalayan bir polis teşkilatı anlatılmıyor. Bir polis olan Musa Rahmi karakterinden; insandan yola çıkarak polislerin yaşamları içinde olanları anlatan bir hikaye bu; seyirciyi şaşırtacak bir film...
BELİRSİZLİKTEN KORKUYORUM
* Ne gibi? Musa Rahmi karakterinin beklenmedik davranışları izleyenleri şaşırtacak. Çok samimi, içten gidiyor film ama aslında o samimiyetin içtenliğin altında da hiç beklenmedik şeyler görüyorsunuz. Ben başkomiser Yılmaz karakterini oynuyorum. Musa Rahmi'nin de başkomiseri ama Musa Rahmi efsane bir polis olduğu için hepsinin hocası.
* Bir de Musa Rahmi ile Komiser Yılmaz arasında kız davası var değil mi? Evet; Funda (Özgü Namal) adlı kıza ikisi de aşık. İkili bir aşk söz konusu yani. Hem bu konu, hem de mafya ile yaşanan birtakım olaylar üzerine yaşadıkları anlaşmazlıklar var.
* Bu filmde yer almak istemenizin en önemli nedeni nedir? Asıl neden; senaryoyu beğenmem ve Onur'un senaryoyu yazarken filmi kafasında çekmiş olmasıdır. Çünkü ben belirsizlikten çok korkarım. Bir yönetmenin sete geldiğinde o gün ne yapacağına orada karar vermesi ya da kafasında senaryoyu deşifre etmemiş olması beni çok korkutur.
* Komiser Yılmaz nasıl bir karakter? Duygusal mı, agresif bir polis mi? Yılmaz çok profesyonel, genelde sakin ama damarına basıldığı zaman tehlikeli şeyler yapabilen bir karakter. Ama çok acayip çıkışı yok. Karakterlerin hepsi çok kuvvetli ama en kuvvetli olan şey filmin geneli...
* 'Polis'in, ünlü kara film örnekleri 'U Dönüşü', 'Kill Bill' ve 'Se7en' gibi filmlerle benzeşen yanları var mı? Eh biraz benzerlikler söz konusu olabilir tabii... Tam olarak ne çıkacağını bilmiyorum ama stil olarak o tarz filmlerle benzerlikler olacağını zannediyorum. Çünkü bunların hepsi bir stil ve birbirlerine benzemeleri söz konusu. Ama gerçekten iyi bir iş olacağını zannediyoruz. Seyirci de çok beğenecek.
ONDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENİYORUM
* Bu sene 40'tan fazla Türk filmi vizyona girecek. Bunca proje arasında 'Polis' kendine nasıl bir yer bulur? Aradan sıyrılır mı sizce? Ben çok seviniyorum bu artışa bir kere. Farklı bir yeri olacağına da inanıyorum. Diğer filmleri de okuyoruz, görüyoruz ama bunun farklı bir yeri olacağına kesin gözüyle bakıyorum diyebilirim...
* Üç sinema filminizde de Haluk Bilginer'le kamera karşısına geçtiniz! Bir ikili haline geldiğiniz söylenebilir mi? Bu tamamen tesadüf oldu aslında... Geçen gün çay içerken döndü bana ve "Farkında mısın üçüncü filmimizi çekiyoruz birlikte" dedi. Umarım daha da çok olur. Tabii ki Haluk Bilginer'le çalışmak bir ders. Çok istisna bir insan. Hem oyuncu olarak hem insan olarak çok farklı. Onunla aynı projeler içinde yer aldığım için kendimi avantajlı görüyorum. Ondan oyunculuk adına çok şey öğreniyorum.
* Bilginer ile ilginç diyaloglarınız var mı? Benim canlandırdığım Yılmaz, polis olan Musa Rahmi'nin başkomiseri olmasına karşın ona 'hocam' diye hitap ediyor. Hiçbir saygısızlığı yok ona karşı. Musa Rahmi efsane bir polis bütün teşkilatta. Yılmaz saygısını bozmuyor ama gerektiği zaman da gereğini yapıyor.
* Bu kadar inandığınıza göre bu film sizi çok heyecanlandırıyor olmalı... Her proje beni çok heyecanlandırıyor, çünkü içinde yer aldığım projeler istediğim projeler oluyor. Tiyatroda da öyle, sinemada da. İsteyerek bir şeylerin içinde olduğum için çok şanslıyım.
* Son dönemde polis odaklı başka projeler de hayata geçti. Bu projeler ve 'Polis' benzerlik taşıyor mu? Diğer polis odaklı filmlerle hiç ilgisi yok bizim filmimizin. Üniformalı olan her şey iş yapar! (Gülüyor) Hastane, itfaiye, polis...
* Sizin için sinema nasıl bir yerde? Bildiğimiz kadarıyla tiyatroyu her şeyin üzerinde tutuyorsunuz... Tiyatro tabii ki benim için çok başka bir yerde. Tiyatro bütün sanatların anası çünkü. Sinema daha teknik bir şey. Tiyatro bizim er meydanımız, tiyatroda herkes çıplaktır. Seyirciye 'ay pardon ben burayı bir daha oynamak istiyorum' deme şansınız yok. Ama sinemada da başka bir büyü var. Acayip bir şey.
KENDİNE AŞIK BİR OYUNCU DEĞİLİM
* Televizyon dizileriyle ilgili neler düşünüyorsunuz? Diziler daha da farklı. Sanatçılar diyor ya, "Ekmek parası için dizi çekiyoruz" diye. Bir oyuncunun bunu söylemesi bana çok ağır geliyor. En son 'Gönül' diye bir dizi yaptım ben, 7 bölüm yayınlandı sadece. Öyle bir işin 7 bölümde kalması inanılır gibi değil. Diziler neye göre, nasıl devam ediyor; aklım almıyor. Bu konuda kafam durmuş durumda...
* Bir oyuncu olarak kendinizi eleştirir misiniz? Tabii ki eleştiriyorum! Çok kendine aşık bir adam değilim oyuncu olarak. Kendiyle sevişen bir adam değilim, bunu çok doğru bulmuyorum bir aktör için. Sesiyle, kendiyle sevişmek oyunculuk için kötüdür.
SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
