|
 |
 |
 |
 |
|
Cinsellik bizim varlık nedenimiz
Hiç düşündünüz mü öpüşmeyi ilk keşfeden kimdir diye? Ya Adem ve Havva'nın ilk cinsel deneyimini? Peki sizce bir muhabbet tellalı mı toplumu daha fazla mutlu eder; yoksa bir düşünür mü? İşte bu soruların cevabı, BKM'de 27-28 Ekim'de sahnelenmeye başlayacak olan 'Ayıp Ettik' adlı oyunda verilecek. Bu ilginç komedide, TV dizilerinden aşina olduğumuz genç tiyatrocular rol alıyor. Hem senaryosunu yazan hem de oyunu yöneten Uğur Yağcıoğlu'na göre bu oyunu her yaştan izleyici görebilir...
n Oyunun adı Ayıp Ettik. Sloganı ise 'Cinselliğin Kaydedilmemiş Tarihi'... Neye ayıp ettiniz?
Uğur Yağcıoğlu: Toplum olarak cinselliğe 'ayıp' demekle ayıp etmiş oluyoruz aslında. Oyunumuzun şarkısında da şöyle geçiyor: "Ayıp dediğimiz şey varlığımızın nedeni, ayıp dememiz, ayıp ettiğimizin göstergesi." Biz dünya üzerindeki en büyük keşifçilerin  Adem ve Havva olduğuna inanıyoruz çünkü ondan sonra keşfedilen her şeyi keşfeden kişileri bulmuş onlar. (Gülüyor) Cinselliğin ayıp olmadığını söylüyoruz. Biz sadece güldürme amacındayız.
TAVRIMIZ DİDAKTİK DEĞİL
* Sizce Türkiye'de cinsellik konuşulabilir bir hal aldı mı? Bu oyun bunun bir göstergesi mi?
U.Y.: Evet... Biraz daha konuşmamız gerektiğini düşünüyoruz. Cinselliğin konuşulmaması için hiçbir sebep yok diyoruz. Didaktik değiliz. Seyircinin 'Doğru! En büyük kaşif Adem ve Havva!' demesini istiyoruz. İnsanın kullanma kılavuzu yanında gönderilmemiş, Adem de Havva da kreatif insanlar olmasaydı biz bitmiştik! (Gülüyor)
* Cinsellik; oyunun ses getirmesi ve izleyici tarafından ilgi görmesi açısından avantajlı bir konu mu?
U.Y.: Avantajdır, çünkü daha önce işlenmedi bu konu. Biz aslında ters köşeye vuruyoruz. Oyun şöyle başlıyor: AB'ye giriyoruz, Türkiye'ye birtakım  şartlar sunuluyor. Ortaöğretim okullarında cinsel eğitim dersi uygulanacak ama müfredat yok! Üniversite hocaları, Bora (Ali Türkoğlu) ve Leyla'dan (Ece Uslu) müfredatı oluşturmalarını istiyor. İşte biz o müfredatın bütün karelerini sahnede canlandırıyoruz; Adem ile Havva'dan tutun da, Baltacı Mehmet Paşa'dan Katarina'ya kadar. 'İlk öpüşme nasıl bulunmuştur acaba?'yı görüyoruz. 'Aldatan aslında aldanan mıdır?' konusunu irdeliyoruz. Bunun dışında yasaklı dönemde hapisteki düşünce suçlusu bir yazar ile bir muhabbet tellalının karşılaşması var. 'Hangimiz bu toplumu daha çok mutlu ediyoruz?' konusunu tartışıyorlar. Ve bugüne kadar getiriyoruz. Aslında oyunda cevabını aradığımız soru, ilk ilişki ile bugünkü ilişki arasındaki farklar...
* Sizce bu oyunu her yaştan izleyici görmeli mi?
U.Y.: Görebilir. Biz oyunu temmuz ayı gibi bitirdik. Ve nasıl tepkiler alacağını görmek için sahneye  koyalım dedik; İzmir, Çeşme ve Altınoluk'ta 4 oyun sahneye koyduk. İzmir'de iki gün üst üste oynadık. Bir seyirci, oyun bittikten sonra gişeye gidip, çocuklarına bilet almış. Sebebini de şöyle açıklamış: "Biz cinsellik diye duyunca çocukları getirmedik ama getirmememiz gereken hiçbir şey yokmuş!" Aslında bence çocukların izlemesinde fayda da var.
* Tüm oyuncular televizyon dizilerinden aşina olduğumuz isimler. Bu özel bir seçim miydi?
U.Y.: Özellikle değil, denk geldi ama bu yüzler avantaj bence. Çünkü eğlenceli halleri olan insanları seçtik. Biz bu oyunda iki saat boyunca insanları sıkmamayı ve çok eğlendirmeyi hedefledik. Dolayısıyla da böyle yüzler seçtik. Biz insanları iki saatlik bir arkadaşlığa davet ediyoruz. Bu oyuncuların arkadaşlık etmek isteyecekleri insanlar olduklarını düşündük.
SEZEN BAŞARAN - GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
