|
|
ALİYE'nin doğru finali
10 gün önce, olası Aliye finallerini yazarken, "En doğrusu Aliye'nin Sinan'ı da Deniz'i de reddederek, çocuklarıyla birlikte yeni bir hayata doğru yola çıkmasıdır" demiştim. Aklın yolu bir. Yapımcı TMC firması ve senaristler de öyle düşünmüş... Aliye final sahnesinde çocuklarını da yanına alıp, hayatını temize çekmek üzere yeni ufuklara doğru yelken açtı. Doğru da yaptı. Dizinin son bölümünde belli oldu ki, Sinan çocuklarını görmeye devam edecek. Yani Arda ve Ayşe için büyük bir mağduriyet söz konusu değil. Unutmayın ki sadece masallar mutlu sonla biter. Parçalanmış aileler son yıllarda bu ülkenin en büyük gerçeklerinden biri haline geldi. Mahkemeler boşanma davaları ile dolup, taşıyor. Aliye masalları değil, gerçekleri anlatmak için yola çıkmıştı. Son sözü de şu oldu: "Parçalanmış ailelerin fertleri de hayatta kalabilir, mutlu olabilir..." Hep yazdım, durdum. Hem Sabah'ta, hem Vatan'da... "Bu dizi sakız gibi uzadı" diye... Keşke geçen sezonun sonunda bitseydi. Zira son beş bölüm herkes için eziyete dönüştü. Finaldeki düğün sahnesinin lastik gibi uzaması da işte bu yüzdendi. Öykü, kendi kuyruğunu kovalayan köpeğin çaresizliği içinde dönüp, durdu. Ama her şeye rağmen Aliye, televizyon tarihinin fenomenleri arasında yerini aldı. Hakkıyla... Eminim ki Aliye'nin finali daha uzun süre tartışılacak. Bunun televizyon sözlüğündeki karşılığı "büyük dizi olmak" tır. Zira büyük diziler, ekranda bittikten sonra sokakta günlerce devam eder. Asmalı Konak, İkinci Bahar ve Kurtlar Vadisi gibi... Gelelim finaldeki hatalara: Arda bir metrelik boyuyla düğünü kaydediyor. Aliye izlediğinde dans sahnesi kuşbakışı!.. Hasibe, Zeliş'e İkbal Hanım'ın 52'si için dua okuduğunu söylüyor. Nusret ise bebeği için "38 günlük" diyor. İyi de bebek, İkbal Hanım'ın vefatından önce doğmamış mıydı?
|