kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Antalya'da yeni bir dönem başlıyor
Portakal 'orada kal'mıyor

Antalya Film Festivali de değişim çağına uyarak, Yeşilçam nostaljisine ve kortej özlemine bağlı olmaktan çıkıyor. Geçmişin birikiminin üzerine bir sinema şöleni inşa ediliyor.


Antalya'da yeni bir dönem başlıyor

Her şey hızla değişiyor. Türkiye, Batı'nın kuyruğuna takılmış ve klasik deyimiyle 'geri bırakılmış' bir ülke olmaktan çıkıp çok farklı alanlarda birinci lige doğru koşuyor. Bu çağa uyum sürecinde her kurumun kendini geliştirmesi ve yenilemesi gerekiyor. Bunların içinde sinema ve sinema kurumları da var. 43 yıllık Antalya festivali, bu değişim sürecinden uzak kalabilir miydi? Üretime somut biçimde katkıda bulunmayan, bir kasaba şenliği kimliğinden sıyrılıp evrensel bir düzeye gelememiş, modern bir zihniyetle ele alınmamış, sadece bir eski Yeşilçam nostaljisine ve 'kortej özlemi'ne bağlı bir festival aynen öyle devam edebilir miydi? Elbette edemezdi. Geçmiş yıllarda yapılanları yadsımak veya eleştirmek değil amaç. Bu birikimi saygın, önemli ve gerekli bir süreç saymak ve katkıda bulunanları hep saygıyla anmak şart. Ama yeterli değil. Bu birikimin üzerine, çağdaş bir yaklaşımla, modern ve zengin bir sinema şöleni inşa etmek gerekiyordu. Eğer yanılmıyorsam, iki yıldır yapılmaya çalışılan da bu... Bu yıl başvurulan yepyeni ve beklenmedik bir uygulama asıl gürültüyü kopardı: yarışmaya sadece daha önce gösterilmemiş filmleri kabul etmek... Buna imkân veren bir madde (DVD'si çıkmamış olması koşulu) zaten yönetmelikte vardı, ama uygulanmıyordu. Ancak bu yıl sinemamızdaki patlama sonucu başvuran yeni filmlerin sayısı çığ gibi büyüyünce, bu bir seçenek olarak gözüktü. Konuşuldu, tartışıldı. Ben kendi adıma çok taraftar değildim: çünkü yeni filmlerin önemli bir bölümünü izlemiş ve kimilerini hayli amatör işi bulmuştum. Ama yönetim bu kararı aldı. Düşününce, ben de katıldım. Çünkü bu, dünyanın tüm büyük festivallerinde uygulanan bir şeydi. Üretimin azlığı nedeniyle ülkemizde bu yapılamamıştı. Ama şimdi üretim hızla artarken, niye yapılmasın ki? Bu, devrimci bir karardı. Elbette acı verecek ve kimi sanatçıları üzecekti. Ama işte, radikal değişimler de ancak böyle kararlarla yapılabilir. Ben tüm bunların Antalya'nın geleceği için hayırlı sonuçlar vereceğine inanıyorum.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Rus ruleti ile Dövüş Kulübü arasında
 Filmekimi'nin en iyileri
 Kıyamet gününde iki cesur itfaiyeci
 Bir minarenin çevresinde akıp giden zaman
 Film yapamamanın öyküsü
 Bir bardak suda veya bir karış karda ölüm!..
 Havuzdan çıkıp dünyamıza katılan su perisi
 İki kitap birden
 Ekranlardan gelen çağdaş tehlike
 Kapitalizmin altındaki çöplük
 Bir süper-kızı terk etmenin zorlukları
 Mutfaktaki fareler kuzeyden geliyor
 Atıf Yılmaz Datça'da anılıyor
 Cannes'daki otelde gönül oyunları
 93 sefer sayılı uçakta tarih yazanların hikâyesi
 Tam anlamıyla paranoyak olmuş bir toplumun yansıması
 Doğanın hayvanları lüks sitelere karşı!
 Gizemli hayaletler kraliçesi
 Huzurlarınızda kibar, çapkın ve centilmen hırsız
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Rus ruleti ile Dövüş Kulübü arasında
Verimli bir...
Cepheden tribüne bir dostluk hikâyesi
Bursaspor ve Ankaragücü tribünleri, alışık olmadığımız manzaralara...
Sabah kuşağında gündem yaratma sanatı
Ünlülerin gazete manşetlerine taşınan kavgaları, aşkları, ağız...
Paris'te yaratıcılık sınır tanımıyor
Milano ve New York'un ardından başlayan Paris Moda Haftası'nda yaratıcılık ön...
'En ciddi rakibim Erol Avcı'
Son yıllarda birçok başarılı televizyon dizisinin altında aynı isim göze...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.