|
 |
|
  Trilyonluk tesisler çürüyor!
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Muradiye Yerleşkesinde, projesi Almanya'dan alınan 3 bin 500 metrekarelik alana sahip elektronik kütüphaneyle 20 bin kişi kapasiteli arıtma tesislerinin yıllardır çalıştırılmayarak, çürümeye terk edildiği öne sürüldü.
Alınan bilgiye göre, 1992 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi'nden ayrılarak, Celal Bayar adını alan ve bünyesinde Tıp, Eğitim, Mühendislik, Fen-Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler fakülteleriyle bunlara bağlı yüksek okullarda 25 bin öğrenciyi barındıran üniversitenin, Muradiye Yerleşkesindeki milyonlarca YTL değerindeki bazı tesisler, yıllardır atıl durumda tutuluyor.
CBÜ'nün
yeni merkezi yerleşkesi olarak görülen, kente 25 kilometre uzaklıktaki Muradiye Yerleşkesinde 6 yıl önce 2 trilyon 912 milyar lira keşif bedelle ihale edilen ve 2002 yılı Nisan ayında 6 trilyon 960 milyar lira harcamayla tamamlanan 20 bin öğrenci kapasiteli elektronik kütüphane, kullanıma açılmadı.
Bu arada kütüphane gereksinimi nedeniyle YÖK'ten ödenek istenerek, Manisa şehir merkezinde inşaatları süren temel tıp binalarının bulunduğu bölgede, bir başka kütüphane binasının yapımının sürdüğü belirtildi. Bu kütüphanenin, tamamlandıktan sonra 400 yataklı üniversite hastanesinin morfoloji binası olarak kullanılmasının planlandığı öne sürüldü.
20 bin öğrenciye göre hizmet vermesi planlanan, ancak ilk aşamada yerleşkedeki 5 bin öğrenciye yönelik olarak 2 trilyon 200 milyar lira harcamayla tamamlanan arıtma tesisinin de atıl durumda bekletildiği kaydedildi.
Tesisin bugüne kadar çalıştırılmaması, makine parkurunun devre dışı olması nedeniyle Muradiye Yerleşkesinin tuvalet ve benzeri sularının, arıtmadan geçirilmeden yer altından sızdırılarak, kampüs bahçesine verilmesi, burada mini bir göletin oluşmasına yol açtı. Göletin, kampüs sınırları içinde bulunan Yağcılar Beldesi ineklerinin mera alanı haline geldiği kaydedildi.
REKTÖR NE DİYOR?
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan CBÜ Rektörü Prof. Dr. Cemil Özcan, rektörlük seçimleri yaklaşırken bu tür haberlerin kendisini yıpratmaya yönelik girişimler olduğunu öne sürdü.
Muradiye Yerleşkesinde önceki yönetim tarafından yaptırılan elektronik kütüphanenin, 5 bin öğrenciye göre çok büyük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özcan, şunları söyledi:
''Buranın değerlendirmesini onun için bıraktık. Bu arada öğrencilerin sosyal işlerine yönelik değerlendirmede bulunmak için ihalesini de bir ay önce yaptık. Kaldı ki, günümüzde her yerde internet kafeler bulunuyor. Öğrenciler istediği an oralardan istedikleri bilgilere ulaşabilirler.''
Kütüphanenin bugüne kadar boş tutulmasının altında yatan nedenin, ödenek yetersizliği olduğunu kaydeden CBÜ rektörü, sözlerini şöyle sürdürdü:''Buraya gelen ödenekleri, ödeneği bir türlü gelmeyen, üniversitenin Köprübaşı, Alaşehir ve benzeri ilçelerinde bulunan yüksek okullarının çatı onarımlarında kullandık. Temel Tıp binasının yanında ikinci bir kütüphane inşaatını yaptığımız doğrudur. Ama Temel Tıp'ın acil merkezinin bir an önce açılabilmesi için gerekli ödenekler durduruldu. Biz de kütüphane olarak yaptırdığımız bu binayı, önce Temel Tıp'ın hizmetine kullanacağız, daha sonra da
İktisadi ve İdari Bilimler ile Tıp Fakültelerinin kütüphanesi olarak devreye koyacağız.''
Muradiye Yerleşkesinde öğrencilerin yararlanacağı bir kütüphanenin mevcut olduğunu da bildiren Prof. Dr. Özcan, CBÜ'nün yeni merkezi kampusunun Muradiye olacağını, ancak merkezdeki bazı fakültelerin bu bölgeye taşınmayacağını söyledi. Prof. Dr. Özcan, ''Yönetim olarak tüm öğretim üyelerimize birer diz üstü bilgisayar verdik'' dedi.
Prof. Dr. Özcan, kullanılmayan arıtma tesisiyle ilgili olarak da tesisin 20 bin öğrenciye göre planlandığını, ancak mevcut sayının 5 bin olduğunu belirterek, ''Arıtmayı bu nedenle çalıştırmıyoruz. Kaldı ki, tesisin diğer unsurları olan çamur toplama alanları eksik bulunmaktadır. Ancak bütün makine parkuru istenildiğinde çalışabilecek konumdadır. Çürümeye terk edilmiş değildir'' diye konuştu.
Bu arada CBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Fizik Bölümü eski Başkanı Doç. Dr. Nurdoğan Can, salt birilerinin döneminde yapıldığı için milli servetin yok edilmesinin yanlış olduğunu öne sürdü.
(AA)
|
