kapat
   
03 Ekim 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Acaba Bush da Erdoğan'a "irtica tehlikesi"ni sordu mu?

Cumhurbaşkanı'nın bile iç politika kapsamında tehdit ve tehlikeleri seslendirdiği, komutanların bunları sürekli vurguladığı bir ülkenin Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Bush'la görüşürken, acaba muhatabı onu " Rejim krizi içindeki bir ülke "nin yöneticisi olarak mı görüyordu?
Erdoğan Bush'a " Bölücü terör "den ve " PKK tehdidi "nden söz ederken, acaba Bush da ona " İrtica tehlikesi hakkında ne düşünüyorsunuz " diye sordu mu?
Veya Erdoğan bugün Londra'da İngiliz Başbakanı Blair'le görüşüp Türkiye'nin AB üyeliği için destek isterken, Blair ona " Komutanlarınız bile Atatürk milliyetçiliğinin en büyük tehdidi olarak emperyalizmi ve evrensel kapitalizmi gösterirken, siz AB' nin içinde ne yapacaksınız " diye sormayacak mı?
Böyle sorularla karşılaşırsa, acaba Erdoğan da " Aldırmayın bunlara... Biz bize benzeriz mi " diye cevap verecektir?
Ya da Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın Akademi'yi açış konuşmasından şu cümleleri mi aktaracaktır Blair'e:
-TSK' nın ülkemizin AB sürecini desteklediği açıklanmıştır. Siyasi her türlü polemiğin dışında kalmak için gayret sarf eden TSK' nın, AB arkasına saklanarak, yapılan saldırılara karşı kendini koruması doğaldır. Biz askeriz, görevlerimizi yerine getiriyoruz. Ancak rejimle ilgili bazı endişelerimizden rahatsızlık duyanlar varsa bu onları bağlar. TSK kimsenin hedef tahtası değildir. TSK, AB üyeliğini tamamen desteklemektedir.

TEHLİKE VE TEHDİT
Aslında gelişmeyi, değişimi, yeniyi veya genel olarak kendine benzemeyen her şeyi " Tehlike " veya " Tehdit " olarak görmek, insanlığın başlangıcından beri var olan bir olgu. Tabii, tehdit ve tehlikeler zaman ve mekana göre değişiyor.
Örneğin İtalyan yarımadasında prenslikler ve şehir devletleri varken, " Birlik düşüncesi " bu devletçikler için bir tehlikeydi. Roma İmparatorluğu için Hıristiyanlık bir tehditti.
Afganistan'daki Sovyet işgaline karşı mücahitleriyle savaşan Usame Bin Ladin, o dönemde Moskova için tehditti. Şimdi Usame'nin " El Kaide "si Washington için tehdit.
Teknoloji de bu çizgide gelişmemiş midir?
Buharlı lokomotif İngiltere'de icat edilmesi ertesinde ABD'ye getirilmek istendiğinde, bu bir " İngiliz komplosu " biçiminde algılanmıştır." Amerika kıtasını, ateşler saçarak boydan boya geçecek bu araç, bütün ormanları yakacak ve İngiltere böylece elde ettiğimiz bağımsızlığın intikamını alacak " denilmiştir.
Alman Benz, 20'nci yüzyılın başında New York'ta " Yılda 1000 otomobil üreteceğiz " diye açıklama yapınca, Amerikan medyası onu " Sahtekar " diye nitelemiş ve şu tür yorumlar yayınlanmıştır MercedesBenz'in kurucusu hakkında:
-Bu adam yılda 1000 otomobil üretebilse bile, bunları kullanacak 1000 tane makinist bir yılda nasıl yetiştirilebilir?
Bizde de bunun örnekleri yok mu? Bizde de birileri kendilerine göre her değişen siyasi döneme göre tehdit ve tehlike kapsamında tanımlamalar yapmıyorlar mı?

AŞIRI
MİLLİYETÇİLİK
Örneğin devletin ve siyasetin bazı katmanlarına göre Türkiye'de " İrtica tehlikesi " var. Ama bazıları da Türkiye'de " Militarizm " tehlikesinden ve " Aşırı milliyetçilik " tehdidinden söz ediyor.
Örneğin Milliyet'te Derya Sazak'la bir söyleşisi yayınlanan Prof. Dr. Binnaz Toprak şöyle diyor:
-Aşırı milliyetçilik yükseliyor, asıl büyük tehlikeyi burada görüyorum. Maalesef AKP de bu dalgadan etkileniyor. AB sürecinde demokratikleşme, Kürt meselesini, Kıbrıs' ı çözebilmek için adım atmışken, Ceza Yasası' nda kadınlar lehine önemli değişiklikler yapmışken yükselen milliyetçilik karşısında gözü korktu. CHP' ye değinmiyorum bile. Bence CHP sosyal demokrat enternasyonalden tamamen koptu. AKP de şimdi aşırı milliyetçiliğin yükselişi karşısında oy kaybedeceğim diye o trene bindi. AB' de frene bastı.
İşin özetine gelirsek... Türkiye'nin verdiği görüntü pek parlak değil. Sanki birden fazla siyasi karar merkezi varmış ve bunların bir bölümü devlet adına konuşuyor gibi bir görüntü veriyoruz. Bundan mutlu olan varsa beri gelsin.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Cumhurbaşkanı Sezer'in TBMM'ye veda konuşması...   / 02-10-2006
 Haritada sınır çizmek fantezisi üzerine   / 01-10-2006
 Tehdit ve tehlikeleri toplum ya kanıksarsa...   / 30-09-2006
 Biz bize benzeye benzeye kendimizi iyice benzettik   / 29-09-2006
 Bana her şey Türkiye'yi mi hatırlatıyor?   / 28-09-2006
 Tarih kendisini unutanları acaba affeder mi?   / 27-09-2006
 Bütün darbeler Tayland'daki gibi turistik olmaz...   / 26-09-2006
 Bir yılda iki seçim siyaseti hareketlendirecek   / 25-09-2006
 Ramazan davulu teknolojiye karşı direnemedi   / 24-09-2006
 Komplo teorileri toplumu rahatlatır...   / 23-09-2006
ERGUN BABAHAN
Akort bozuk
Türkiye'de devlet organları arasında giderek...
YILMAZ ÖZDİL
Orda kimse var mı?
Genelkurmay Başkanı konuştu.
Harp...
MEHMET BARLAS
Acaba Bush da Erdoğan'a "irtica tehlikesi"ni sordu...
UMUR TALU
Emir altında özgür düşünce
Genelkurmay Başkanı "daha...
FATİH ALTAYLI
Robert De Niro ve Türk ekonomisi
Başbakan Erdoğan'ın...
ERDAL ŞAFAK
Aydın ve ayrık otu
Aydın elbette muhalif...
'Amerikancı Kral Şah gibi devrilir'
Los Angeles Times gazetesine göre 'Ürdün Kralı Abdullah, İran Şahı...
Başbakan 'onayı' aldı
Tayland'da askeri yönetimin başbakan atadığı eski donanma...
Müşteri kaçar taraftar hesap sorar
Müşteri kaçar taraftar hesap sorar
Fenerbahçe yönetiminin gözünde taraftar artık önce müşteri. Sunulan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu