 |  |
 |
|
Sanatçı sorumluluğu
Önceki gün Hülya Avşar aradı. Şehit ailelerinin durumundan duyduğu üzüntüyü çok içten, çok samimi şekilde anlattı. Ve ekledi, "Aslında gazeteye tam sayfa bir ilan verip bu duygularımı aktarmak, onların hislerini paylaştığımı söylemek istedim ama bazıları yanlış anlar diye korktum."
Ben de ona bu duyguları aynı içtenlikle kağıda döküp bana yollamasını istedim. Yazıp yolladı. Doğruyu söylemek gerekirse sözlerindeki duygusallık, içtenlik çok daha etkileyiciydi.
Avşar'ın içten gelen mektubunu yayınladık.
Dün Sabah radyoda haber yorumu yapanları dinledim.
Avşar'a demediklerini bırakmadılar, en baskın yorum, "Sana mı kaldı, sen git kendi işinle uğraş. Bu işleri de bilenlere bırak" şeklindeydi.
Bu kadar mı sığ, bu kadar mı kötü niyetli olunur! Sanatçı böyle işlerle uğraşmaz ne demek! Müzisyen Bono, bırakın kendi memleketinin işlerini dünya sorunlarıyla uğraşıyor. Hiç kimse de "Sen bırak ilgilisi yapsın" demiyor, tam aksine destek veriyor, ödül veriyor.
ABD'de sanatçılar savaştan, açlığa pek çok sorunda sözcü durumunda ülkelerinin politikalarını eleştiriyor, etkilemeye çalışıyor.
Türkiye'de de bunu yapan pek çok sanatçımız var. İşte Sezen Aksu, Turkcell ile el ele vermiş eğitim neferliği yapıyor.
Doğrusu da budur. Zaten dün Sabah'a gelen tepkilerden, okurların Hülya Avşar'a destek verdiğini gördük. Ülke sorunlarına sahip çıkmak, ülke sorunlarına sahip çıktığı izlenimi veren ve bunun için maaş alan bir zümrenin tekelinde değil.
Bazıları öyle kalmasını çok istese de!
|
