kapat
   
29 Ağustos 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Militarizm askerler için bile ağır bir yüktür...

İlkokula başlayan miniğin hikayesini duymuşsunuzdur.
Okuldaki ilk günün sonunda yorgun argın evine döner. Okul giysilerini çıkartıp, arkadaşlarıyla oyun oynamak için sokağa çıkmaya hazırlanırken, annesi onu uyarır:
-Geç kalma ... Ders çalışacaksın, sonra yemeğini yiyecek ve erken yatacaksın. Yarın okul var.
Çocuk şaşkın, itiraz eder annesine:
-Yarın yine mi okul var?.. Bugün gitmedim mi okula?
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni komutanları her 30 Ağustos'ta eskilerinden görevi teslim alırken yapılan konuşmalar, bana okula her gün gideceğini öğrenip şaşıran miniğin halini hatırlatır.
Bu devir ve teslim törenlerinde bitmeyen bir rejim tehlikesinden ve buna karşı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin nasıl hazırlıklı olduğundan söz edilir.
Aslında yüksek yargı organlarının benzer devir teslim törenlerinde de, yargıçların maaşlarının yetersiz olduğundan ve yargı bağımsızlığının bulunmadığından söz edilir ya...
Bu açıdan bakıldığında her devir teslim töreninde Türkiye ilkokula birinci sınıftan yeniden başlar gibidir.

BEKLENTİLER

Oysa büyük yokluklarla ve önce bir Dünya Savaşı'nın, arkasından da Kurtuluş Savaşı'nın ertesindeki yorgunluklar içinde kurulan Cumhuriyet, ilkokul dönemini çoktan geçmiştir. Devlet de toplum da bırakın ergenliği aşmayı, olgunluk dönemine girmiştir.
Dünyadaki her ülkeyi ilgilendiren "Tehditler ve tehlikeler", Türkiye'nin kendine özgü konumuna dayalı olarak bizim coğrafyamızda da elbet vardır. Ama aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti bunları geride kalan 80 yılda bertaraf etmeyi başarmıştır. Toplum artık tehdit ve tehlikelerin bertaraf edilmesinden ve güvenliğin sağlanmasından öteye, yarına dönük beklentilerin içindedir ve bu beklentilere sahip olmayı da hak etmiştir.
Bu beklentilerden biri de anayasal demokrasi içinde, temel hak ve özgürlüklerin kutsandığı, askerin siyasete müdahale etmediği, devletin kurumlarının birbirlerine saygılı olduğu bir hukuk düzeninin egemen olmasıdır.
Halkın ödediği vergilerle ve sonunda faizini de ana parasını da halkın ödediği borçlarla denkleştirilen Bütçe'de, tehlikelerin bertaraf edilmesi ve içdış güvenliğin sağlanması için, güvenlik kuvvetlerine büyük fonlar ayrılmıştır. Yapılan reformlar ve ekonomide sağlanan başarılarla, ordu da polis de modern araç ve gereçlere sahip olmuştur. Düşünün ki ilk Kıbrıs bunalımlarının yaşandığı 1960'lı yıllarda ordunun çıkarma yapabilecek amfibik araçları yoktu. Kıbrıs'a müdahale edilen 1974'te, uçakların lastikleri için Kaddafi'den yardım istenmişti.

HATIRLANACAK

Yani artık Silahlı Kuvvetler'de devir teslim törenleri sırasında yapılan konuşmalarda, varılan noktalar ve sağlanan aşamalar anlatılsa, artık tehdit ve tehlikeyi önlemek yanında AB'ye üyeliği hedeflemiş Türkiye'de tüm devlet kurumlarının ana görevinin anayasal demokrasiye sadık kalmak olduğu vurgulansa, her gün yeniden ilkokula başlamaya benzeyen bu kısır duyguyu belki atlatabiliriz.
Genelkurmay Başkanlığı görevini Org. Büyükanıt'a devredecek olan Org. Özkök, bu beklentiyi vazife yaptığı dönemde karşıladı. Hem anayasal demokrasiye sadakatin erdemini her davranışıyla vurguladı, hem de ordunun da şeffaf olabileceğini, Silahlı Kuvvetler içindeki şaibe söylentilerini yargıya göndererek kanıtladı.
Yargıtay Onursal Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk da, görev döneminde, başkan olmanın kişiyi hukuka yabancılaştırmayacağını nasıl kanıtladıysa ve bu yüzden "Hukukun üstünlüğü" denince hala onun adı akla geliyorsa, Org. Hilmi Özkök denince de, AB'ye üye adayı bir Türkiye'nin genelkurmay başkanının nasıl olması gerektiği hatırlanacaktır.
Bazı seçilmiş sivillerin militarizmi siyasetin bir aracı olarak gördükleri ortamda, Org. Özkök, askerin bile militarizmden uzak durması gerektiğini her davranışıyla herkese öğretmiştir.
Veya öğretmiş olduğunu ümit ediyoruz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Lübnan adeta iç politikanın bir sorunu gibi...   / 28-08-2006
 Büyük insanlık beynin sınırlarını zorluyor...   / 27-08-2006
 Düşünce üretimi var ama bunlar havada kalıyor   / 26-08-2006
 Coğrafya kaderdir siyaset ise bu kaderi değiştirmektir...   / 25-08-2006
 "Vizyon" diye unuttuğumuz bir kavram vardı...   / 24-08-2006
 Çizgimiz sabit ama görüntümüz biraz oynak...   / 23-08-2006
 Okullarda küfürlü ve argolu kitap yasağı   / 22-08-2006
 Genç Sabancı amcasının çarpıcı üslubuyla konuşuyor   / 21-08-2006
 Lokantada aranılan şey "ev yemeği" midir?   / 20-08-2006
 Bikini ile haşema karşı karşıya gelmemelidir...   / 19-08-2006
YILMAZ ÖZDİL
Yes be annem...
Cinlik yaptık...
Formula'nın kupasını...
ERGUN BABAHAN
RTÜK standartları
Ciner Medya Grubu, gerek yazılı gerek...
MEHMET BARLAS
Militarizm askerler için bile ağır bir...
FATİH ALTAYLI
Tahincioğlu: Ceza gelebilir
Formula 1 Türkiye Grand...
ERDAL ŞAFAK
Komutanlar
"Şartlanmalar zincirini kırmadan...
İran füze denedi, İsrail denizaltı aldı
Ağır su tesisini açarak nükleer çalışmaları konusunda dünyaya rest...
Milis-asker çatışmasında en az 34 ölü
Başkent Bağdat'ın güneyindeki Divaniye'de Şii milisler ile...
Yenilsen de yensen de Türkiye seninle
Yenilsen de yensen de Türkiye seninle
Japonya'da destan yazan 12 Cesur Yürek, son olimpiyat şampiyonu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu