|
|
Ekran başında benzine bulandık
HAFTASONU Kanal D ekranlarında Formula 1 yarışı değil de sanki arasına yarış görüntüleri sıkıştırılmış kocaman bir Petrol Ofisi reklam filmi izledim. Tamam, organizasyona sponsor oldunuz, Kanal D ile Petrol Ofisi'nin sahibi de aynı kişi... Bu kadarını anlayabiliyorum. Ama her cümlenin PO ile başlaması şart mı? Yarışın yorumcusu, Petrol Ofisi GP 2 ekibinin pilotu Jason Tahincioğlu, yarış öncesi en uzun röportaj yapılan kişi Petrol Ofisi'nin genel müdürü, anlatıla anlatıla bitirilemeyen PO kızlarının güzelliği... Zaten sponsor olmanın torpiliyle neredeyse her beş dakikada bir ekrana bu firmanın reklamı geliyor. Reklamın, tanıtımın, sponsorluğun bu kadar da gözü çıkarılmaz ki... Kanal D'nin yayınını da doğrusu pek başarılı bulmadım. Emre Tilev elinde haftalık dergilerin Formula ekleri, bildiğimiz, beylik bilgileri sıralayıp duruyor. Yarış önce İstanbul Park'a giden yollar nasıl, trafik ne durumda, güvenlik önlemleri alınmış mı, haber yok... Yine yarış öncesi ve sonrası iddialı pilotlarla yapılan bir tane özel röportaj yok. Ha babam benzinci pompası... Padokta F1'in patronu Bernie Ecclestone, bizim muhabirlerin yanından geçiyor. Mikrofon uzatmaya cesaret eden yok!.. Bir ara genç muhabir Cem Adabük, PO kızları ile röportaj yapıp, sözü merkezdeki Emre Tilev'e bırakıyor. Emre, Cem'e siparişi veriyor: "Kızları benim için teker teker öper misin?" Bizim genç Cem'in, ağzı kulaklarına fiyonk olan görüntüsü Formula 1 tarihine geçiyor!... CNN Türk de bir başka alem. Pazar günü Seat Cup yayını var. Sunucu ile yorumcu Şerif Yardımcı saat 12.28 ile 12.35 arasında tam 7 dakika sohbet ediyorlar. Bu süre içinde ekranda sabit, cansız bir görüntü var. Sanırsınız ki, yayını radyodan dinliyorsunuz... Sonuç: Yarışlar renkli ama yayınlar yavan... Dayan POmpaya dayan...
|