|
 |
|
Savcı, kesinleşen mahkeme kararı üst sınırdan oluşturulduğu için yeni TCK'nın Susurlukçular lehine bir durum oluşturmadığını öne sürdü.
Susurluk Davası'nın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmasına hükümlülerden katılan olmadı. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, mahkemenin kesinleşen kararında hükmedilen cezaların ve artırımların en üst hadlerden uygulandığını hatırlattı. Takdir mahkemeye ait olmak üzere, kurulacak ek hükümde cezaların ve artırımların üst hadlerden uygulanması durumunda 5237 sayılı yeni TCK'nın hükümlüler yararına yasal düzenlemeler getirmediğini kaydeden Savcı, bu nedenle yeni TCK'nın uygulanmasına yer olmadığını belirtti. Cumhuriyet Savcısı, ceza miktarları ile artırım oranlarında alt ve üst hadler arasında bir oran tercih edilmesi halinde hükümlülerin lehine olan yasal düzenlemelerin mahkemece belirlenerek uygulanmasını talep etti. Duruşma, hükümlüler ile avukatlarının esas hakkındaki görüşe karşı beyanlarını hazırlamaları için ertelendi.
10
YILDIR BİTMEYEN DAVA
Susurluk'ta 3 Kasım 1996'daki trafik kazasının ardından açılan davayı 12 Şubat 2001'de karara bağlayan İstanbul 6 No'lu DGM, eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ve eski MİT görevlisi Korkut Eken'i 6'şar yıl, eski polisler Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu ile Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızılkaya, Haluk Kırcı, Yaşar Öz, Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir'i 4'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etmişti. Bu karar "eksik soruşturma'' gerekçesiyle bozulmuş, ikinci yargılama sonucu Yargıtay, aynı cezaları onamıştı. Ancak sanıkların başvurusu ile yeni TCK'nın lehte hükümlerinin incelenerek uygulanması için dosya yeniden ele alındı.
Veli SARIBOĞA-MERKEZ
|
