|
|
|
|
|
|
'Popçuların çoğunun müzik ehliyeti bile yok'
"Gençlik yıllarımızda hep Sezen Aksu'nun şarkıları vardı. Şöyle bir söz var: Hayat bir gündür o da bugündür. Var olanı öne çıkarttığınız zaman geçmişle gelecek ortadan yok olur. Oysa anlam dediğiniz şey geçmiş ve gelecekle ilgilidir. Pop şarkılarının çoğunun sözlerinin anlamı yok, hayatımız savrulup gidiyor. Ve onun için de öyle ağızda eriyip giden, yalnızca bugünü anlatan şarkılar öne çıkacak. Fatih Akın'ın Köprüyü Geçmek adlı belgeselinde Sezen Aksu, Müzeyyen Senar gibi isimlerle birlikte Siya Siya Bend grubuyla da konuşmuşlar. Onları kimse tanımaz ama birileri gelip onların varlığını keşfediyor ama grup elemanları açlıktan ölmemek için sokakta müzik yapıyor. Ne yazık ki yaptıklarına tercih demek durumunda kalıyorlar. Böylece marjinal grup haline geliyor. Funda Arar'a beste verdim. Alişan'a şöhret kazandıran şarkıyı yazdım. (Ah Le Yar) Cem Karaca'yla Hep Kahır'ı yaptık. Eski bestesini değil yenisini, eskisi çok berbattır. Mahsun Kırmızıgül, Sertab Erener'le çalıştım. Bence dünyanın hiçbir zamanında, hiçbir yerinde görecelilikten dolayı bu denli faşistçe baskıya maruz kalmadık. Mesela İkinci Dünya Savaşı'nda komünistler herşeye rağmen kendilerine hayat hakkı bulabiliyordu, yakalanırsa öldürülüyordu ama kendilerine olanak buluyordu. Şimdi bugüne bakıyorsunuz, bana göre Kenan Doğulu güzel, bana göre Nil Karaibrahimgil iyi... Sana göre bana göre... Herkes kendinden menkul olduğu için hiçbir şey tartışılamayacak hale geliyor. Onlar kendinden menkul adamlar. Mesela Göksel, Mustafa Sandal, Murat Göğebakan, müzik yapabilme ehliyeti dahi olmayan insanlar. Onları konservatuarın kapısına bile almazlar, ama maalesef insanlar o adamları dinliyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|