  |
|
Lübnan'a hangi koşulda asker gönderilmeli?
BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail-Lübnan arasında süren çatışma için aldığı karar, geç de olsa sevindirici bir gelişmedir . Burada, önemli olan, tarafların bu alınmış karara, uyma konusunda gösterecekleri yaklaşımdır. Tarafların alınan kararı, tam olarak uygulamaları halinde bölgede ateş kes sağlanabilir,aksi taktirde, bölgeye gönderilecek barış gücünün, asimetrik ortamı içeren, başka bir ifadeyle, güç mukayesesinin yapılmasının çok zor olduğu, çatışmanın nereden, nasıl, ne şekilde başlayacağının tesbitinin yapılması çok zordur. Böyle bir ortamda, barış gücünün de işi o derecede zor olacaktır.
Barış Gücü ile ilgili diğer önemli bir konu da, barış gücünün, BM Yasası'nın hangi bölümüne göre görev yapacağıdır. Yani 'Peace Keeping' denilen, Barışı idame görevi mi, yoksa 'Peace Making' olarak bilinen ve savaş şartlarını içeren, 'Barışı Temin' görevi ile mi görevlendirileceği ve bu güç, bizzat, BM tarafından mı, yoksa, BM'nin belirleyeceği bir lider ülke veya uluslararası bir organizasyon tarafından mı komuta ve kontrol edileceği konusudur.
Bu konuyu irdeleyen geçen haftaki yazımda da belirtmeye çalıştığım gibi, savaş şartlarını içerecek bir güce, BM'nin bizzat komuta etmesi, BM'nin bu çeşit görevlere yönelik tecrübesinin ve alt yapısının olmayış nedeniyle zor olacağı, mutlaka dikkate alınmalıdır.
Bu konuların açıklık kazanması, barış gücüne katkı yapacak ülkelerin kararlarında da etkili olacaktır.
Barış gücüne katılma konusunda, Türkiye'nin, takip etmesi gereken politikada , kanımca dikkat edilmesi gereken hususlar, ifade etmeye çalıştığım detaylara ilave olarak şöyle olmalıdır;
-Barış gücüne çok sayıda ülke katılmalı, bu gücün içinde, Avrupalı ülkeler mutlaka bulunmalı ve ateş kesin sağlanmasında mutlaka görev almalıdır.
-Barış kesin olarak sağlandıktan sonra, barış gücüne katılınmalıdır.
Barış gücü içinde görev alınması, çeşitli alanlarda olabilir, bir bölgenin güvenliğinin sorumlu almak veya barış gücüne lojistik ve idari destek sağlamak gibi görevler, Barış gücünün görev ve sorumluluklarının tam olarak belirlenmesinden sonra kararlaştırılmalıdır.
Nihayet en önemli diğer bir hususta, alınacak görevin, şeklinin, yerinin ve zamanının ile gönderilmesi kararının, devletin tüm ilgili kurumlarının temsilcilerinin bulunduğu bir heyetin, görev bölgesinde bizatihi yapacakları detaylı görüşme ve çalışmalar sonrasında, gönderilecek birliğin, güvenliğinin, teçhizat ve malzemesinin, nasıl, ne şekilde ve ne zaman olması konusunda yapacakları tekliften sonra alınmasının, bilinçli bir yaklaşım olacağı, hususu mutlaka benimsenmelidir.
Aksi taktirde, biz de, hemen içinde olalım, geç kalmayalım, düşüncesi ile alınacak bir karar, gönderilecek gücün, güvenliği, sorumluluğu ve etkinliği ile ilgili sorunları gündeme getirebileceği gözardı edilmemelidir.
|
