kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ulku Tamer @ SABAH
SMS:
4122-UT MESAJ
 
'Ah güzel İstanbul'la bir tanışma olanağı
'Sanatçı, eleştirmeni eğitmelidir'
Eleştirmenler-Sanatçılar
Kare As/Sinema

'Ah güzel İstanbul'la bir tanışma olanağı

1934 İstanbul'unu bilmiyorum. Ama 1940'ların sonlarından başlayarak İstanbul'u yaşadım. En çok da büyük havuzlu Beyazıt'ı, sinema cenneti Beyoğlu'nu, Nazmi'li Bebek'i. Çemberlitaş'ı da. Boyacı Ahmet Sokağı'nda iki katlı bir ahşap evde otururduk. Sokağın köşesinde büyük bir kıraathane vardı. Kapısında Arap, gazete satardı. Arap'ın yanında da bir simitçi. Kıraathaneye giren önce beş kuruşu toslar, simidini alırdı. İstanbul'un nüfusu bir milyonu biraz geçiyordu.

***

1934'de yayımlanmış İstanbul Şehri Rehberi, İstanbul Nüfus Müdürlüğü'nün elindeki kayıtlara göre vilayetin (kentin değil) nüfusunun 1 milyon 52 bin 682 olduğunu yazıyor. En kalabalık semt Fatih. Onu Beyoğlu, Eminönü, Üsküdar izliyor. Bir yıl içinde toplanan vergi (Çatalca, Şile, Yalova gibi şehir harici kazalar dahil) tamı tamına 84 milyon 342 bin 582 lira 60 kuruş. (Yaklaşık 85 milyon lira diyelim.) Büyük para! Rehberde ne kadar önemli olduğu belirtiliyor: "Bunun devletin varidatına ve İstanbul'un nüfusuna nisbeti halinde İstanbul'un hizmeti ve mali fedakârlığı anlaşılır."

***

Bu bilgileri sözünü ettiğim rehberin İstanbul Büyükşehir Belediyesi yan kuruluşlarından Kültür A.Ş.'nin yayımladığı tıpkıbasımından aktarıyorum. Intermedia Uluslararası İletişim A.Ş. de yeni bir rehber hazırlamış: Adım Adım İstanbul. İki kitap özenli bir baskıyla, İstanbul'un En Eski ve En Yeni Rehberi adıyla, çekici bir kutuda sunulmuş. Böylece 1934 İstanbul'u ile günümüz İstanbul'unu karşılaştırmak olanağı sağlanmış. Doğrusu, kaçırılmayacak bir olanak. Biz yine 1934'e dönelim. İstanbul'da o sıralarda 2 bin 270 motorlu kara taşıtı varmış. Bin 70 umumi binek otomobili (taksi), 708 hususi binek otomobili (özel araba), 115 umumi otobüs, 78 yük kamyonu, 299 yük kamyoneti. Minibüsün adı bile yok. Otomobilcilerin sayısı 2 bin 672. Lokantacılardan (2 bin 884) sonra en kalabalık meslek grubu. Onları hamallar (2 bin 500), ekmek yapıcılar (2 bin 141), kahveciler (2 bin 75) ve arabacılar (2 bin 8) izliyor. En alçakgönüllü meslek grubunu ise leblebiciler (25) oluşturuyor. Kentte bulunan fabrika ve atölyeler de şöyle sıralanıyor: Dokuma (76), trikotaj (68), kereste ve marangoz (52), mensucat (43). Gramofon plağı ile iki, gramofon makinesi ile sadece bir şirket ilgileniyormuş. Gel de İMÇ'yi düşünme.

***

Gramofondan eğlence yerlerine geçelim. İstanbul cihetinde yedi sinema, üç tiyatro, Beyoğlu cihetinde 14 sinema, üç tiyatro, sekiz bar, Kadıköy, Üsküdar cihetinde altı sinema bulunuyormuş. Beyoğlu'ndaki sinemalardan sadece birinin (Alkazar) varlığı sürüyor. Ötekiler ya yok olmuş ya da ad değiştirmiş: Artistik, Asri, Astorya, Ekler, Etuval, Glorya, Majik, Şık, vb. Sinema ve tiyatro sayısı, bar sayısıyla aynı oranda arttı mı? Elbette hayır. Yaklaşık 70 yıl içinde en büyük artış bar sayısındadır sanırım. Onu da bankalar ve camiler izliyordur. O yıllarda İstanbul'da 89 bin 762 ev, bin 441 apartman, 3 bin 170 baraka varmış. Ahır sayısı bin 353'müş. Kitapta haritalar da yer alıyor. Onları şöyle bir karıştırmak bile artık özlem mi desem, burukluk mu desem, gülme mi desem, garip duygular yaratıyor insanın içinde. Sözgelimi, Mecidiyeköy neymiş, nereden nereye gelmiş? Daha sonralarını da hatırlıyorum, Mecidiyeköy gerçekten köydü. Likör fabrikası, film stüdyosu, bahçe içinde bir-iki evi, dut ağaçları. Kent Şişli Tramvay Deposu'nda sona ererdi. Daha ötesi kışın kurtların indiği bir çorak ülke. Hele Akatlar, Etiler... Tam dağbaşı. Şimdi Akmerkez'in bulunduğu yörede sadece güreşçi Gazanfer Bilge'nin ufak bir mandırası vardı. En iyisi geçmişi unutup bugünün Adım Adım İstanbul'una bakmak. (50 yıl sonra bu kitabı karıştıranlar da kimbilir nasıl eğlenecek!) Çağdaş bir kent rehberi. İstanbul'la tanışma ile başlıyor. Tarihini, coğrafyasını verdikten sonra ulaşımdan güvenlik ve sağlık kurumlarına, kültürel etkinliklere, yeme içme keyfine kadar İstanbul'u didik didik ediyor. Otellerin, lokantaların, kafelerin, müzelerin, sanat galerilerinin, kütüphanelerin, sahafların telefonlarını bile veriyor. Kitabın sonuna bir sözlük ile belli başlı sokakların yer aldığı ayrıntılı bir İstanbul şehir planı eklenmiş. İstanbul'da oturuyorsanız, yaşadığınız kenti daha yakından tanımak istiyorsanız, bu kutudan bir tane edinmenizi öneririm. Başka bir yerde oturuyorsanız, ama yolunuz İstanbul'a düşecekse, kitap bir tanışma olanağı sunuyor. Ama sadece öntanışma. Birbirinizi daha iyi tanıyınca ilişkiniz neye dönüşür, orasını bilemem.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İnce alayla örülmüş yoğun şiirler   / 15-07-2006
 Edebiyat yolculuğuna çıkış hazırlıkları   / 01-07-2006
 'Ah güzel İstanbul'la bir tanışma olanağı   / 24-06-2006
 Neden okumuyoruz?   / 17-06-2006
 Ölümünden bir yıl sonra Vüs'at O. Bener   / 10-06-2006
 Hollywood bunları yaptıktan sonra...   / 27-05-2006
 Komünist Beckett'in propagandistleri   / 20-05-2006
 Öğretmen o kadar çok ki...   / 13-05-2006
 Asparagas habere Pulitzer   / 06-05-2006
 Kendinden kahraman öyküsü   / 29-04-2006
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
ALİ POYRAZOĞLU
Siyasetin önünü açacak tek yol: Futbol
Geçen hafta...
Tarihi köşkte ızgara keyfi
Erenköy'deki Ethemefendi 36, bahçesinde kestane ağaçlarının bulunduğu, zengin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.