Üç yıl sonra Aymar ile yeniden zeytinyağı sektörüne giren Gaziantepli Özyurt, "En büyük sorun merdiven altı. Zeytinyağına fındık ve pamukyağı katanlar var" dedi.
Dünyada yaklaşık 900 milyonu aşkın zeytin ağacının 100 milyon adedini topraklarında barındıran Türkiye'de zeytinyağı tüketimi kıpırdanmaya başladıkça sektöre yeni isimler geliyor. Kişi başına zeytinyağı tüketiminin halen sadece yüzde 1'lerde olması, olumsuz olsa da pazarın büyüme potansiyelini göstermesi açısından ciddi bir veri. Çünkü komşumuz Yunanistan'da kişi başına yıllık tüketim 21 kg, İtalya'da 11 ve İspanya'da ise 10 kg civarında. Böyle olunca zeytinyağ iç pazarında daha gidilecek çok yolun olduğu ortaya çıkıyor. Zeytinyağı pazarında en önemli sorun ise merdiven altı denilen denetimsiz yapılan üretim. İşte merdiven altı ile boğuşan sektöre bugünlerde adı eski, kendi yeni bir isim katıldı. Unilever'den üç yıl önce Aymar'ı alan Gaziantepli sabuncu Beşir Özyurt, satış sırasında kendisine konulan "3 yıl boyunca Aymar markası ile zeytinyağı ve margarin üretmeyeceksin. Sadece ayçiçeği ve mısır özü yağı üreteceksin" yasağı sona erer ermez sektöre adım attı. İlk olarak Aymar Zeytinyağı ile piyasaya giren Özyurt, bir süre sonra margarin üretimine de başlayacak.
KOÇ'UN MARKASI Koç Holding tarafından Çorlu'da yapılan ve 1979 yılında Aymar Yağ Sanayi adı ile üretime başlayan tesis, 1989 yılının kasımında Unilever'e geçmişti. Unilever'in üç yıl kadar önce satışa çıkardığı Aymar ile sektöre adım adan Özyurt, 20 yıldır bitkisel yağlar ve yağlı tohumlar üzerine ticaret yaptığını ifade ederek, "Unilever bitkiselyağdan çekilme kararı alınca talip olduk. Ama o sırada kendi zeytinyağı ve margarinine de rakip olmasın diye bize bir süre üretim yasağı koydular. Artık o süre doldu. Biz de bu sırada uzmanlaştık. Aymar'ı alınca iki büyük müşterimizi kaybettik. Yudum ve Marsa bizden yağ almayı kestiler. Çünkü artık biz de onlar gibi üretici konuma gelmiştik. Yine de sanayiciliğe geçtiğimize hiçbir zaman pişman olmadık" dedi. Zeytinyağında merdiven altı üretimin sektörü zorladığını dile getiren Özyurt, en iyi zeytinyağının Ayvalık-Edremit arasındaki 50 kilometrelik alanda yetişen zeytinlerden olduğunu belirterek, "Markalı ürünlerle kimsenin sorunu olamaz. Bizim de yok. Asıl sorun Tarım İl Müdürlüğü'nden izin belgesi olmadan, şişelere karton geçirip satanlar. Ne yazık ki çoğu saf zeytinyağı değil. Bazıları içine fındık, pamukyağı koyuyor. Oysa zeytinyağı namus gibidir; dokunmayacaksın, ellemeyeceksin" değerlendirmesinde bulundu.
BİR UYANDIM, SATMIŞLAR Özyurt, Aymar'dan önce Unilever'den Yudum ve Sırma'yı satın almak istediğini ve görüşmeler yaptığını da dile getirerek şu ilginç gelişmeyi de anlattı: "Görüştük, 'tamam anlaştık' dediler. Ama sabah kalktım baktım George Soros'a satmışlar. Biz de onun üzerine Aymar'a yoğunlaştık. Şimdi bakınca Yudum çok fazla aklımda kalmadı. Şu anda Aymar'ın üzerinde bir buğu var; onu üzerinden aldığımızda tamam. Çünkü marka bilinirliği çok fazla ve sektörde iyi bir yeri var."
yağdan çekilme kararı alınca talip olduk. Ama o sırada kendi zeytinyağı ve margarinine de rakip olmasın diye bize bir süre üretim yasağı koydular. Artık o süre doldu. Biz de bu sırada uzmanlaştık. Aymar'ı alınca iki büyük müşterimizi kaybettik. Yudum ve Marsa bizden yağ almayı kestiler. Çünkü artık biz de onlar gibi üretici konuma gelmiştik. Yine de sanayiciliğe geçtiğimize hiçbir zaman pişman olmadık" dedi. Zeytinyağında merdiven altı üretimin sektörü zorladığını dile getiren Özyurt, en iyi zeytinyağının Ayvalık-Edremit arasındaki 50 kilometrelik alanda yetişen zeytinlerden olduğunu belirterek, "Markalı ürünlerle kimsenin sorunu olamaz. Bizim de yok. Asıl sorun Tarım İl Müdürlüğü'nden izin belgesi olmadan, şişelere karton geçirip satanlar. Ne yazık ki çoğu saf zeytinyağı değil. Bazıları içine fındık, pamukyağı koyuyor. Oysa zeytinyağı namus gibidir; dokunmayacaksın, ellemeyeceksin" değerlendirmesinde bulundu. 
