|
|
Top model mi, pop model mi?
STAR TV'nin yeni yarışmasında gece boyunca bu konu tartışıldı. Bence Armağan Çağlayan haklıydı. Türkiye gerçeğinde popüler olmadan, magazine malzeme vermeden top model olmak mümkün değildi. Aslında yarışmanın jürisi pek tuhaftı. Organizasyona ismini veren Deniz Akkaya her fırsatta adaylara "Top model, her konuda model olmalı" deyip, duruyordu. Ama acaba kendisi uygun bir rol model miydi? Tartışılır. Deniz'in mankenliğine, fotomodelliğine diyecek sözüm yok. Ama ben onu trafikte iki cip parçalayan, trafik polislerine alkollü yakalanıp, "Bırakın beni, evime gidip çişimi yapmak istiyorum" diye bağıran, gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiren, fotoğrafçısını ve çocukluk arkadaşını dudağından öpüp duran, Türkiye'ye gelen ünlü rock yıldızlarına eskortluk yapan (rehberlik, mihmandarlık anlamında) bir kadın olarak hatırlıyorum. Diğer jüri üyesi modacı Cengiz Abazoğlu ise Türkiye'de bizim top model olarak bildiğimiz mankenleri "Fazla medyatik" diye defilesine çıkartmayan biri. Abazoğlu yarışma boyunca her adayın "kemik yapısını" analiz etti. Mübarek, modacı değil sanki ortopedi uzmanı!.. Armağan, yarışmanın yapımcısı. Ama yaptığı yorumlardan çıkan sonuç şuydu: "Bu yarışma top model değil, televolelere malzeme yaratır!" Ya Uğurkan Erez'e ne demeli? Yıllar önce Deniz Akkaya'yı ilk gördüğünde "Bu kızdan hiçbir şey olmaz" demiş. Yarışma öncesinde "Kazulet" dediği aday ise gecenin en başarılı isimlerinden biri oldu. İlk başta bir kızın makyajını ağır bulup, "Neden yaptırdın?" diye fırçaladı. Yarışmanın sonlarına doğru modellerin, kendilerine önerilen her görüntü değişikliğini kabul etmek zorunda olduğunu savundu. Gel de şimdi Erez'in değerlendirmelerine itibar et!.. Bu arada Armağan Çağlayan bu hafta konuk jüriydi. Her zaman olduğu gibi programın temposunu arttırdı, izlenilir kıldı. Peki haftaya boşluğu doldurulur mu? Hiç sanmam!.. Birileri Armağan'ı asil jüri üyesi olması için ikna etmek zorunda...
|