kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
SMS:
4122-BP MESAJ
 
'En âşığım diyen erkeği getir, beş dakika sürer onu baştan çıkarmak'
'Simavi'de baba şefkatini Dikran'da aşkı tanıdım'
Kermes sever misiniz?

'En âşığım diyen erkeği getir, beş dakika sürer onu baştan çıkarmak'

Nükhet Duru:"Kocam çok aldattı beni. Ama boşanmanın sebebi o değildi. İnsanların sadakat olayına bu kadar sarmasını anlamıyorum. Eğer heyecan erkeklerin küçük kaçamaklarıyla sağlanacaksa, kadınlar göz yumabilir."

Söz sırası Nükhet Duru'da. Hatırlarsanız geçen hafta işadamı Dikran Masis ile bir röportaj yapmıştım. Masis, Nükhet Duru'nun eski eşi. Duru için "Toplantının ortasında aradı, 'Kocam, ne yemek yapayım?' diye sordu, o anda onu boşamaya karar vermiştim. Ben batan şirketle uğraşıyorum, o yemeği soruyor," demiş ve eklemişti "Boşanan kadınlar mutsuzdur. Sor Nükhet'e 'Mutsuz musun?' diye." Sordum tabii.
-Boşanan kadın mutsuz mudur?
-Yok öyle bir şey. Ama onu mutlu edecekse, mutsuzum diyelim. (Kahkahalar)
-Tekrar evlenmeyi düşünmüyor musunuz?
-Asla evlenmem. Dikran ile belki 10-15 yıl sonra tekrar evlenebilirim. Zaten sonunda ben bakacağım ona, kim çeker onu, baksana açıklamalarına.
-Dikran Masis sizin eski eşiniz olarak anılmaktan rahatsız.
-Haksızlık tabii. Dikran çok başarılı bir işadamı. Türkiye'ye hep ilkleri getirmiş. Para sayma makinesini, otomatik kapıları vs. Artist gibi adamdır, yaratıcılık fışkırır. Sanattan çok iyi anlar. Resim orijinal mi, değil mi 100 metreden anlar. Bendeki artistik derinliği farklı olguyu ayırt ettiği için bana özel davranıyordu zaten. Sen bakma, biz beraberken çok severdi şöhretimi. Ayrıldıktan sonra kızdı.
-Niye ayrıldınız?
-Benim müthiş anaç bir tavrım vardır belki ondan oldu. Onun çocuklarını da kendi çocuğum gibi benimsedim. Hâlâ da öyleyiz zaten. Cem doğduğunda sadece onunla ilgilendiğimi düşünen bir kocam vardı. Buna bozuluyordu. Ben de onun beni sevmediğini düşünüyordum. Benimle bir savaşı vardı. Meğer adam şirket problemleriyle uğraşıyormuş. Ne bileyim ki söylemiyordu. 'Beni herhalde artık sevmiyor, ortalarda gözükmemi istemiyor nezakaten söyleyemiyor,' diye düşünüyordum. 'Ayrılalım,' diyordum kabul etmiyordu.
-Niye böyle hissettiniz ki?
-Saçımı yaptırıyorum, 'Şimdi güzel mi oldun zannediyorsun,' diyor. Yaptırmıyorum 'Bu ne sefillik,' diye çıkışıyor. Enteresan ama eğer bugünkü aklım başımda olsaydı ve şu anki Nükhet olsaydım, ondan belki boşanmazdım. Çünkü yaşadıklarını, stresini anlardım.
-Farklı mı davranırdınız?
-Evet. Erkekler evde bir numara olduklarını hissetmek ister. Çocuklarını bile kıskanır. Bugün olsa beyaz yalanlarla onu öyle hissettirmeye çalışırdım. Sevimli yalanlar söylerdim.
-Mecbur muyuz yani bir numara hissettirmeye?
-Öyle alışmışlar şekerim. Öyle yetiştirilmişler. Yine kadınların suçu. Biz eğer kendi oğullarımızı 'Aslan, kaplan oğlum,' diye şımartmayı bırakırsak belki onlar karılarına daha iyi davranırlar.
-Masis 'Annem gibi birini bulamadım,' diyor. Her erkek biraz onu arıyor galiba.
-Benim eski kocam duyabileceğin en enteresan lafların adamıdır. Kayınvalidem dünya şekeri bir kadındı. Hayatını yemeğe, ütüye, mutfağa adamış bir kadın. Her söylenene 'Evet,' diyen. Dikran öyle bir kadınla mutlu olacağını düşünüyor ama öylesi olunca da sıkılıyor tabii.
-Eşiniz röportajda müthiş maço bir tavır sergiledi, kadınları kızdıracak şeyler söyledi. Siz evlendiğinizde de bu kadar maço muydu?
-Alakası yok. Aslında pamuk gibi bir kalbi vardır, sadece dikenli tel örer. Çok hırpalandı, çok acıtıldı, çok üzüldü. Özellikle babasıyla arasındaki anlaşmazlık onu yordu. Bunları belli etmemek ve hassasiyetini göstermemek için sert adam yolunu buldu herhalde.
-Hâlâ sevgiyle söz ediyorsunuz. Peki boşandıktan sonra 14 yıl niye küs kaldınız?
-Daha geçen yıl barıştık. Bize kalsa yine barışmazdık da çocuklar araya girdi (Gülüyor). Ya galiba ben bu konuda biraz hatalıyım. Boşanırken küçük bir yalanım olmuştu demiştim ki 'Biz boşanalım üç ay sonra tekrar evleniriz.' O boşandıktan sonra yanlışlarını anlayıp telafi etmek istedi ama ben izin vermedim. 'Benden ayrılamazsın,' diyordu ama ayrıldım. O zaman zarfında hep sahnedeydim. Bir gün bile inmedim. Ona çok bozuldu. Küstü bana.
-Evliyken aldatıldınız mı?
-(Eliyle çoook işareti yapıyor) Çok. Ama onlar değildi boşanmanın sebebi. Ben önemsenmediğimi düşünüyordum. Bu sadakat meselesine insanların sarmasına çok şaşırıyorum. Eğer heyecanı, küçük göz flörtleri, hayaller, düşünceler ve erkeklerin kaçamakları sürdürebilecekse kadınlar idare edebilir.
-Aldatılmaya göz yummak mı lazım yani?
-Bence kadınlar ikiyüzlü. Aldatılınca değil, ortaya çıkınca rahatsız oluyor. Başkalarının ölçütünde niye evliliğini yaşıyorsun. Herkesin ilişkisi kendine. İş bence olayı meydana çıkarmadan becerende. Aldat karını ama yüzüne gözüne bulaştırma birader. Yapıyorlar zaten. Yüzyıllar boyu yapmışlar. Seni temin ediyorum bugün bir aşk yaşasam ve beni aldattığını duysam, eskiden olduğu gibi ensem ürpermez. Erkekler çabuk kandırılır.
-Her erkek mi?
-Her erkek. 'Sevgilime, karıma en âşığım,' diyen adamı getir beş dakika sürer kandırmak. Hemen baştan çıkarlar. Çünkü kendilerini yaşam boyu ispat etme mecburiyeti yüklenmiş onlara.
-Siz hiç aldattınız mı?
-Kafamdan evet. Eylem olarak hazır olduğumda ise söyledim bitirdim ilişkilerimi. Zaten benim için aldatmak çok riskli. Yemeğe bile gidemiyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sevgili Ece yalan söylüyorsun. Ne amcası?   / 25-06-2006
 'Öğretmenim annem beni dövüyor, elimi çimdikliyor, bu sabah o kadar çok ağladım ki...'   / 18-06-2006
 Atatürk'ün Latife Hanım'ı ata bindirip kaçırmayı düşündüğünü biliyor muydunuz?   / 11-06-2006
 Alman işadamı yatırım yapmış, ünlü İsveçli mimar tasarlamış, İsveçliler Bodrum'a geliyor   / 04-06-2006
 'En âşığım diyen erkeği getir, beş dakika sürer onu baştan çıkarmak'   / 28-05-2006
 'Babamı hemen herkes seviyor ama ben bir türlü geçinemiyorum'   / 21-05-2006
 Güneyde bir arazi bulsak taş bir ev yapsak   / 14-05-2006
 Farkındayım ve korkmuyorum   / 07-05-2006
 Alman Başbakanı mayo değiştirince ayıp, iş bizim milletvekiline gelince büyük haber   / 30-04-2006
 Bankada çok fazla para var   / 23-04-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜLSE BİRSEL
Şimdi tatilin tam zamanıdır
Ne istiyoruz? Tatil! Ne...
MEHMET ALTAN
Heidelberg'den izlenimler
Filozoflar yolu, üniversite,...
BALÇİÇEK PAMİR
Aranızda beli ağrıyan varsa, bu yazıyı...
AYŞE KULİN
Ayşecik siyasi parti kuruyor
Elbette kıramam Bülent...
ERDAL ŞAFAK
Ahmet Bey ve babası
Ahmet Ertegün'ü anlatmak için yola...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Sultanların uçağı altından olur
Brunei Sultanı, bütün...
Bakan, izninde turneye çıktı
Bakan, izninde turneye çıktı
Gilbert Passos Gil Moreira, Brezilya'nın en büyük...
Latife Tekin'den türban masalları geliyor
Latife Tekin'den türban masalları geliyor
Geçen hafta Vladimir, Bodrum'dan dönmek istemeyince iş başa düştü.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.