kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
SMS:
4122-ES MESAJ
 

Kalıcı korucular

Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda görüşülmesi iki ay ertelenen "ağır" Türkiye raporundaki taleplerden biri özellikle dikkatimizi çekti: "Geçici köy koruculuğu sistemi lağvedilsin."
Aynı istek iki yıl önce AB Komisyonu'nun yayınladığı Katılım Ortaklığı Belgesi'nde de yer almıştı.
Dahası BM raportörleri yıllardır benzer öneride bulunuyor. Türkiye'yi bu sorun nedeniyle sayısız kez mahkum eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de. TBMM'nin çeşitli komisyonları da. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi küresel sivil toplum örgütleri de. Ve elbette başta TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı) olmak üzere ülkemizdeki sivil toplum kuruluşları da.
Ne var ki, Ankara çağrıları hep geçiştirdi, duymazlıktan geldi. "Geçici" olarak düşünülen ama "Kalıcı" hale gelen bu " paramiliter " gücün kangrene dönüşmüş yarasına er-geç neşter atmak zorunda olacağını bilmesine rağmen.
1985'te, rahmetli Turgut Özal döneminde kurulan geçici köy koruculuğu sistemi bugün Güneydoğu'da bazı ilçelerin en ciddi gelir kaynağını oluşturacak kadar dalbudak sardı. Verilere göre, 22 ilde 59 bini maaşlı, 27 bin kadarı da gönüllü toplam 86 bin dolayında korucu görev yapıyor.
Ancak koruculuğun tanımlanmış statüsü yok . Çalışmalarını düzenleyen yönetmelik "Gizli" olduğu gerekçesiyle Resmi Gazete'de yayınlanmadı. Yani, görev ve yetkileri "Devlet sırrı" sayılıyor.
Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlılar ama bu kuvvetin teşkilat şemasında gösterilmiyorlar.
Maaş alıyorlar, yeşil kartları var ama hiçbir sosyal güvenlik kurumunda da kayıtları bulunmuyor.

Ara
çözüm üretilemez mi?
Üstelik "Toplumsal barış"ın en önemli projesi olan "Köye dönüş"ün önünde çok ciddi bir tehdit olarak görülüyorlar.
Çünkü zorla boşaltılmış 3 bini aşkın köyün çoğunda tapulu olup olmamasına aldırmadan evlere, tarlalara, bağlara, hayvanlara el koydukları, dönüp de mallarını talep edenleri tehdit ettikleri iddiaları ayyuka çıktı.
Yine birçok rapora geçmiş ve uluslararası kuruluşlara iletilmiş yakınmalara göre, güvenlik güçlerinin gizli desteğiyle, köylerine dönenleri de kendileri gibi korucu olmaya zorluyorlar.
Baskıyı kabul edip terör örgütünün hedefi olmak ya da reddedip devlet gözünde şüpheli durumuna düşmek seçenekleri arasında sıkışan -yakılıp yıkılmış-binlerce köyün eski sakinleri de çareyi yıllar önce sığındıkları kentlerin varoşlarında kalmaya devam etmekte buluyorlar.
Korucuların silahtan uyuşturucuya her türlü kaçakçılık, tecavüz, tehdit, işkence, cinayet, çeksenet tahsilatçılığı gibi binlercesinin siciline işlenmiş suçlarını hiç saymayalım.
Biliyoruz, güvenlik birimlerinin yetersizliğinin bir tür itirafı anlamına gelen geçici köy koruculuğunu kaldırmaya devlet daha bir süre yanaşmayacak.
Hem güvenlik, hem de aileleriyle birlikte sayıları yarım milyonu aşan bir grubu ortada bırakmanın göze alınması zor bedeli nedeniyle.
Ancak pekala içte ve dışta her kesimin anlayışla karşılayabileceği ara çözümler üretilebilir. TESEV'in "Zorunlu Göçle Yüzleşmek" raporunda belirtilen, korucuların silahsızlandırılması bu tür ilk adımlara emsal olabilir. Ya da yumuşak geçişle istihdam alanları değiştirilebilir:
Örneğin Doğu'nun İsviçre'si, Alpler'i olarak gösterilen ve ormanlarının büyük bölümü geçenlerde kül olan Cudi Dağları'nın yeniden ağaçlandırılmasında görevlendirmeleri gibi.
Yoksa o canım ormanlar, kurtlarıyla kuşlarıyla birlikte hâlâ yanmaya devam ediyor mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Erdoğan'ın öfkesi   / 11-07-2006
 Lukoil hamlesi   / 10-07-2006
 Devrime veda   / 09-07-2006
 Deli saçması mı?   / 08-07-2006
 Hukuk dersi   / 07-07-2006
 Bill Gates kriteri   / 06-07-2006
 Aman dikkat!   / 05-07-2006
 Asıl baskı Rumlara   / 04-07-2006
 Bir ihale öyküsü   / 03-07-2006
 Avrupa İslamı   / 02-07-2006
ALİ KIRCA
Morte Alla Francia Italia Anelia!
İzlediğimiz en renkli,...
ERGUN BABAHAN
Hukuk önünde eşitlik ve YÖK
İnsanlık tarihinin en önemli...
MEHMET BARLAS
Erdoğan ve Baykal'dan beklenen...
Başbakan Tayyip...
FATİH ALTAYLI
Kara Şahin konuştu
Son günlerin "popüler" şirketi...
ERDAL ŞAFAK
Kalıcı korucular
Avrupa Parlamentosu Dış...
BALÇİÇEK PAMİR
Rahmi Koç'a açık mektup
Dünya turuna çıkacağını söyledi,...
Terör yine trende yakaladı
Hindistan'da aynı hattaki yolcu trenlerinde ardı ardına 7 bomba...
Sırp kasabının çırağı yargılanıyor
Eski Sırp Cumhurbaşkanı Milutinoviç, yargıç önünde... "Sadece...
Kaçan Balina
Kaçan Balina
100 bin doları zamanında ödenmediği için G.Saray'dan kaçan Ribery,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu