kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Atatürk Dolmabahçe'de ölmeseydi!
Müzenin 'mü'sü ilham perisi

Osman Hamdi Bey ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'ndan sonra Karun Hazineleri de ülkenin kültür hayatına bomba gibi düştü!..


Atatürk Dolmabahçe'de ölmeseydi!

Osman Hamdi Bey ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu'ndan sonra Karun Hazineleri de ülkenin kültür hayatına bomba gibi düştü!.. Osman Hamdi Bey, kurduğu Arkeoloji Müzesi, Sanayi-i Nefise Mektebi ya da Nemrut Dağı'nda yaptığı çalışmalarla değil, Kablumbağa Terbiyecisi adlı tablosuyla anıldı. Bu tablo içi boşaltılan, iflas eden bir bankanın kasasından çıkmıştı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, eserleriyle değil, adının verildiği 'hızlandırılmış tren'in devrilmesiyle gündeme geldi, konuşuldu! Karun Hazinesi haberi ise henüz çok sıcak!.. Bir millet düşünün ki, ressamlarını bankalarının içi boşaltılınca, yazarlarını trenleri devrilince, antik eserlerini de müzeleri soyulunca anımsıyor! Müzelerimizin ne durumda olduğu, sergilenen eserler sanki çok umurumuzdaymış gibi ahlanıyor, vahlanıyoruz. Dürüst olalım!.. Atatürk Dolmabahçe Sarayı'nda ölmemiş olsaydı, biz o tarihi eseri de müze değil, otel yapmıştık! Yalan mı... 1992 yılında Kız Kulesi'ni Şiir Cumhuriyeti ilan etmiş, içinde şiir kitaplarının, şairlerin elyazmalarının, kalemlerinin, daktilolarının sergilendiği bir müzeye dönüşmesini istemiştim. Bunların hiçbiri olmadı, Kız Kulesi 'kafeterya ve satış merkezi' yapılmak üzere ihaleye açıldı. Daha da kötüsü ihalede tarihi eser şöyle tanımlanmıştı: "900 metrekare inşaat alanı!!!" Bergama'dan sökülerek Berlin'e götürülen Zeus Tapınağı'nı Almanlardan geri istiyoruz. Peki ama neden? Gidip ölçtük mü, Zeus Tapınağı kaç metrekare inşaat alanı? Türkiye'ye geri getirirsek, lokanta olarak hizmet vermeye uygun mudur? Yoksa, tarihi en az Bergama Tapınağı kadar eski olan Kız Kulesi'nin şanssızlığı yurtdışına kaçırılmamış olması mıdır? Hiç kimse kusura bakmasın ama, işte ben bu halimize çok gülüyorum! "Avrupa ülkelerinin yüzlerce müzesi var. Bu milletler önce zengin oldular, ekonomilerini düzelttiler, sonra müzelerinin olmadığını fark edip, paralarla müzelerini mi kurdular, yoksa önce müzeleri açıp, oralardan geçerek mi bu zenginliklerini oluşturdular?" Şüphesiz ki doğru yanıt ikinci seçenektir. Peki öyleyse, AB'ye üye olmanın yolu müzelerden geçiyorsa, bu müzeleri kim kuracak? Koç, Sabancı, Eczacıbaşı müzelerini kurdu. İyi de yaptılar. Elimde yetki olsa bu holdinglere ülkenin her kentine birer müze açtırırım. Sahi, kimden bekleyeceğiz yeni bir müzeyi? Duyarlı, esas zenginliğin kültür mirasımız olduğunu kavrayan yeni bir holdingimizden mi? Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kapısından içeri girin ve Akdeniz'de ya da Ege'de bir koya beş yıldızlı bir otel yapmak istediğinizi söyleyin... Paranız yoksa size 'Turizmi teşvik primi' diye kredi verirler... Üstelik, beş yıl da vergi alınmaz!.. Aynı bakanlığımızın kapısından içeri girin ve müze kurmak istediğinizi söyleyin!.. Bakın başınıza neler geliyor!?. Her şey, gökyüzü ile yeryüzünün kızı Mnemosyne'nin Zeus'la yaşadığı dokuz geceden dokuz kızın doğmasıyla başlar!.. Helikon Dağı'nda oturan bu kızlar 'Musalar' diye bilinirler ve Tevrat'ta, İncil'de, Kuran'da adları aynen anılmaktadır. Musalar düşünceyi yönetir, kavgaları yatıştırır, insanlar arasında barışı sağlar. Beyaz, kanatlı bir at olan Pegasus bu dağdan şairlere ilham götürür. Sahi, siz Musalar'ı 'ilham perileri' olarak tanırsınız! Müze sözcüğü işte bu dokuz kızdan doğmuştur. Müze sözcüğünün kaynağı 'müz' yani ilham perisidir. (Devam edecek.)

SUNAY AKIN

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Kanyon kompleksi...
 B planı olarak, üst örtü tasarlanmış
 İstanbul'da tarihi dostluk buluşması
 Ahmedinecad'ın sarayında...
 Bir arada yaşamı savunalım
 Yaşlanamamanın dayanılmaz ağırlığı
 Latife Hanım'ı Avrupa gördü
 'Tekrar hayata gelsem yine ruhani biri olurum'
 En 'baba' prens
 Bilinmeyen tiyatrolar
 İz'in yeni sayısı
 'İslam zinaya karşı dört evlilik vermiş'
 Suların üzerinde uçan bir peri kızı gibi Julie
 'Evlat acısı hiç dinmiyor'
 'Rodin'in ömrüne bir aşk sığmazdı ki...'
 'Aslında ilk kez bütçe yapmak zorunda kaldım'
 Almanya'nın korkulu yarısı: Doğu
 Kendine de hapsolmamak için
 Gözlerinde açlığın imzasını taşımak
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Sevgili Ece yalan söylüyorsun. Ne amcası?
Manken Ece...
ÖNCEL ÖZİÇER
'Fazla para adamı bozar'
Böyle dedi, kabakçı adam.
REFİK DURBAŞ
Ayasofya, masal kitaplarına sığmaz
İstanbul Büyükşehir...
MEHMET ALTAN
Ahmedinecad'ın sarayında...
Ahmedinecad'ın çalışma...
ERDAL ŞAFAK
En 'baba' prens
Avrupa'nın en eski kraliyet ailelerinden...
'Voleybol sahası şov yerimiz'
'Voleybol sahası şov yerimiz'
Voleybol dünyasının genç yıldızları olan Naz Aydemir ve Neriman...
İş çıkışı fotoğraf kursu
İş çıkışı fotoğraf kursu
Fotoğraf sanatıyla ilgilenmek isteyip de zaman bulamayanlar için...
Yaz aylarının leziz dumanı
Balkondan ormana, terastan bahçeye sosyal yakınlaşmalara da fırsat tanıyan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.