kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'İslam zinaya karşı dört evlilik vermiş'
'İslam zinaya karşı dört evlilik vermiş'
'AB doküman istedi'

'İslam zinaya karşı dört evlilik vermiş'

Tesettür modasının öncüsü Tekbir Giyim'in patronu Mustafa Karaduman:
Sözlümün elini tutmaya cesaret edemedim...
Kadınlar, kocalarının yanında pejmürde, dışarıda süslü.."

İslâm ülkelerinde, bir adam ikinci, üçüncü kez evlenebiliyor. Türkiye'de ise Allah'ın emriyle evlendiğinde, yer yerinden oynuyor, Müslümanlar bile tepki gösteriyor!

Malatya Pötürge'ye bağlı Doğanyol'da doğdu.. Yıl 1950'ydi... Doğanyol fakirdi, toprak bereketsizdi... Doğanyol'da doğanların kaderi İstanbul'a göç etmek, bir işin ucundan tutmak ve ailelerinin geleceği için taşı toprağı altın sanılan bu büyük kentte kök salmaya çalışmaktı. O da öyle yaptı... 10 çocuklu Karaduman ailesinin dokuz erkek çocuğunun en büyüğü olan Mustafa Karaduman, köyün fahri imamı olan babasının komşudan aldığı borç parayla 13'ünde yollara düştü. Uzun yıllar bir konfeksiyon atölyesinde çıraklık yaptı. Tekstil sektöründe, ara ütücü, makineci, makastar olarak çalıştı... Ekmeğinin yanına katık yapacak zeytini dahi zor bulduğu günler oldu! Gelgelelim dişini tırnağına takarak çalışmaya devam etti. Prestijli yayın organlarından The Guardian'ın "Allah'ın terzisi" olarak tanımladığı Mustafa Karaduman Türkiye'de "Tesettür Kralı" olarak tanınıyor. -Çıraklık günlerinizle sohbete başlayalım.. O zaman da bugünkü gibi 'dindar' mıydınız? -Namazını kılan bir insandım. Ancak zaman içinde, bizim de her genç gibi İstanbul'a uyum sağlama durumumuz oldu!.. Gerçi ben çabuk toparlandım!.. -Nasıl yani? Yoksa çapkınlık mı yapıyordunuz!.. -Çapkınlığım olmadı. Her insanın olduğu gibi birtakım arzularım vardı; ancak kızlarla konuşmaya cesaretim yoktu. Ölümü kabul eder, ancak böyle bir 'şeyi' teklif etmenin çok zor olduğunu düşünürdüm. -Açık konuşursak!.. -Belki de şundan kaynaklanıyordu: İlkokulu bitirdiğimde, teyzemin kızıyla sözümüz vardı. Ancak onlar Malatya'ya taşınmışlardı. Babam onu getirmeye gittiğinde, "Kızımız nasıl köye gider de, yaşar!" düşüncesiyle babası kızı bize vermedi!.. Kadınları ulaşılması zor gibi düşündüm!.. Bu, maddi yoksulluğun vermiş olduğu bir düşünce de olabilir. Utangaçtım da!..

'ÇOK SIKINTILAR ÇEKTİM!'
-İstanbul'a gelince kıramadınız mı bu utangaçlığınızı? -İstanbul'a gelince de bir şey değişmedi. Bir ara İstanbul'da sözlendim ancak sözlümün elini tutmaya bile cesaret edemedim. -Sözlünüzün elini ancak evlenebildikten sonra mı tutabildiniz? -Evlenemedim. Kıbrıs çıkarması olmuştu. İşler durgundu. İşler durunca kızı vermediler. -Sonra?.. -Köye döndüm ve orada, ailem tarafından evlendirildim. Gerçi bir de 'başlık parası' meselesi vardı. 'Başlık parası'nı kazanamamıştım! Babam borç etti de ancak evlenebildim. -Dönelim iş hayatına.. Ara ütücülükle başladınız... 18 yaşında bir atölyeyi yönetebilecek beceriye sahiptiniz. Herhalde paraya para demiyordunuz!.. -Olur mu? Çok sıkıntılar çektik. Hele Ecevit döneminde iki yakamız bir araya gelmedi. Çorbamın yanına makarna, makarnanın yanına çorba ilave edemiyordum. Hatta bir gün, atölyemi satmaya gidiyordum. Unkapanı'nda da bir seyyar turşucu vardı. Önünden geçerken, turşunun kokusu burnuma vurdu. Cebimde 20 lira var. Turşunun kilosu da 20 lira... Alsam, biraderlerim, "Yahu biz yiyecek ekmek bulamıyoruz, sen turşuya para vermişsin!" diyecekler. Ama turşunun kokusundan da öyle etkilendim ki, "Ne pahasına olursa olsun alacağım," dedim. O gece tüm aile, kaba tabirle, aç kurtlar avına nasıl saldırırsa öyle saldırdık turşuya! -Gün geldi Türkiye'nin tesettür kralı oldunuz. "Tesettür giysisi üreteceğim," dediğinizde ilk aldığınız tepkiler ne yöndeydi? -Bıyık altından güldüler. -Buna rağmen projenizde ısrar ettiniz ve hatta 'tesettür defilesi' kavramını gündemimize soktunuz. Doğrusu çok da eleştiri aldınız. "İç çamaşırı defilelerine çıkan mankenler nasıl olur da tesettür kıyafeti giyer" diyerek sizi yerden yere vuranlar da oldu... Bu eleştirilere iç dünyanızda nasıl bir açıklama getirdiniz? -Bu iç çamaşırı defilelerine çıkan hanımların hacca ya da Umre'ye gittiklerini düşünün. Bunlara, kimse "Gitme!" diyebilir mi? Hakkımız var mı? Örtünüp en kutsal yere dahi gidebilirler, değil mi? O halde defilelerde niçin örtünmesinler? Tamam, onları teşhir ediyorsam, mini etek, bikini giydiriyorsam eleştirin. Yanlıştır... Ancak bunu yapmıyorum. -Kısaca? -Mankenler, benim talebim üzerine defilelere çıkmıyorlar. Bunu meslek olarak görüyor, iç çamaşırı defilelerine bile çıkıyorlar. Bunda bir istismar yok! Ben araba lastiği satsaydım da, orada kadın bacağı teşhir etseydim, işte o yanlış olurdu! Fakat ben, bayanlara, bayan elbisesi satıyorum. -Peki özel yaşantısında örtünmeyi seçen bir genç kızı podyuma çıkarmak söz konusu olsa, "Vebal altında kalırım" diye düşünür müsünüz? -Düşünürüm. Dış kıyafetlere uyan elbiseleri tanıtabilirler. Ancak iç kıyafetler, etek-bluzlar da üretiyorum. O kıyafetlerle podyuma çıkmalarını istemem.

'GAYRİ MEŞRU İLİŞKİYE TEPKİ YOK!'
-Her fırsatta, Kur'an'ın emirlerini tartışmaksınız kabul etmek gerektiğini vurguluyorsunuz. Peki bu dört eş meselesine nasıl bakıyorsunuz? -İslam'ın tüm kurallarına inanıyorum. Ancak buradaki mantığı açıklamak lazım: İslam'ın dışındaki tüm sistemlerde, bir tek kadına nikâh vardır. Gayri meşru hayat sonuna kadar açılmıştır. Özür dileyerek söylüyorum, 'kerhane', 'umumhane' diye adlandırılan oteller tesis edilmiştir ve bu kadınlara yüzlerce erkek gitmekte, sınırsız zina yapılmaktadır! İslam'da ise, gayri meşru olan bu sistem yasaklanmış, haram kılınmıştır. Bunun karşısına, metot olarak dört eşlilik verilmiştir. Tüm sistemler sonuna kadar gayri meşru ilişkiyi açarken, İslam dört eş ile buna sınır getirmiştir. -Yalnızca tek bir kadınla olmak düşünülemez mi? Bu mümkün olsaydı, 'umumhane' denilen yerler olmazdı. -Kaç eşiniz var? -Yedi çocuğum tek hanımdandır. Tabii Kur'an'ın hükümlerinin karşısına geçmek mümkün değil. Dört eşliliğe karşı olmam da mümkün değil, çünkü helaldir. Ancak Türkiye'nin şartları olduğunu da kabul ediyorum. -İkinci eş isteseniz, eşiniz ne der? -Türkiye koşullarında kabul etmez. İslam ülkelerinde, bir adam ikinci, üçüncü kez evlenebiliyor. Düğün hazırlıklarını eşiyle birlikte yapıyor. Oradaki kültür o!.. Türkiye'de ise bunun tersi. Burada gayri meşru hayata sıcak bakılıyor ve kimsenin tepkisi yok. Ancak biri, Allah'ın emriyle evlendiğinde, yer yerinden oynuyor; buna Müslümanlar bile tepki gösteriyor!

İREM BARUTÇU

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Kanyon kompleksi...
 B planı olarak, üst örtü tasarlanmış
 İstanbul'da tarihi dostluk buluşması
 Ahmedinecad'ın sarayında...
 Bir arada yaşamı savunalım
 Yaşlanamamanın dayanılmaz ağırlığı
 Latife Hanım'ı Avrupa gördü
 'Tekrar hayata gelsem yine ruhani biri olurum'
 En 'baba' prens
 Bilinmeyen tiyatrolar
 İz'in yeni sayısı
 Suların üzerinde uçan bir peri kızı gibi Julie
 'Evlat acısı hiç dinmiyor'
 'Rodin'in ömrüne bir aşk sığmazdı ki...'
 'Aslında ilk kez bütçe yapmak zorunda kaldım'
 Almanya'nın korkulu yarısı: Doğu
 Kendine de hapsolmamak için
 Gözlerinde açlığın imzasını taşımak
 Saraydan kız kaçırmak kolay mı?
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Sevgili Ece yalan söylüyorsun. Ne amcası?
Manken Ece...
ÖNCEL ÖZİÇER
'Fazla para adamı bozar'
Böyle dedi, kabakçı adam.
REFİK DURBAŞ
Ayasofya, masal kitaplarına sığmaz
İstanbul Büyükşehir...
MEHMET ALTAN
Ahmedinecad'ın sarayında...
Ahmedinecad'ın çalışma...
ERDAL ŞAFAK
En 'baba' prens
Avrupa'nın en eski kraliyet ailelerinden...
'Voleybol sahası şov yerimiz'
'Voleybol sahası şov yerimiz'
Voleybol dünyasının genç yıldızları olan Naz Aydemir ve Neriman...
İş çıkışı fotoğraf kursu
İş çıkışı fotoğraf kursu
Fotoğraf sanatıyla ilgilenmek isteyip de zaman bulamayanlar için...
Yaz aylarının leziz dumanı
Balkondan ormana, terastan bahçeye sosyal yakınlaşmalara da fırsat tanıyan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.