'Sting'im her şeyim

Gitarını taşıyayım, tişörtünün ütüsünü yapayım, her gün Cahide'de yediğin orospu mantısından açayım Sting Abi! İzle izle doyma, gel de tüylerinden diken diken olma... Hadi saralım geceyi en başa... Efendim, dört kız toplandık konserden önce, Köfteci Ramiz'de soluğu aldık. Ay evet evet! Bizim Akhisar'daki, yerlere göklere koyamadığımız Köfteci Ramiz artık İstanbul il sınırlarında. Levent Çarşı'da! Müjdemi isterim yani! Ne? Köfte mi kalmamış? Saat 20.00 itibariyle Levent ahalisi Köfteci Ramiz'in tüm stoklarını tüketmiş valla. Personelin ağzı beş karış açık. "Git oğlum şuradan kıyma al da yoğuruver" desen imkansız. Çünkü her sabah otundan etine, köftesine Akhisar'dan taze taze geliyor Levent'e. Ooo biraz daha sallanırsak konserin çıkışına yetişeceğiz yani. Artık şiş-salata üstü demli çay başka bahara, dökülelim Sting yollarına. Gelin görün ki tıkandık Ulus'tan Kuruçeşme'ye inen yokuşta. Baktık konserci tabanlara kuvvet akın akın yürüyor. Dedik "Kıroluk etmeyelim, on dakikalık yolu bir saatte gitmeyelim, biz de yürüyelim."

İZEL'İ DAVET ETTİ Mİ?
Vurduk yokuş aşağı, arkadaşım E.:" Kızlaaar, bu Sting pek hoş di mi?", "Napıcan çıkışta Sortie'ye mi davet edicen?" E. tam gaz devam eder: "Kızlaaar, bu aralar bir erkeğe karşı içiniz çok kaynıyor mu?" Üçümüz aynı anda: "Nası Yanii?" E.: "Şey ben şu Yunanlı Sakis'e bayılıyorum daa!" "Biraz daha doğuya gelsen diyorum şekerim. Hani şöyle yakınlardan birilerini seçsen. Uçtun mu kızım seeen!" Çok şükür konser alanına geldik, güvenlikten geçip, sahne önüne yerleştik. Onbeş bin kişi gelmiş. Vaaay! VIP'de kimler yok ki! Leman Sam, fıstık Tülin Şahin, diğer fıstık Gamze Özçelik, Kenan Doğulu, Özkan Uğur. Tam arkamda İzel... Salı gecesi İzel, Cahide'de Sting'e şarkı söylemiş ya kapıda İzel'e sormuşlar; "Sizi konsere Sting mi davet etti?" diye. Haa hatta, İzel gelmeden de sahneye çıkmam diye tutturmuş (tövbe tövbeee). Şu Sting kendi gitarını taşıyor, bizim starlar kendini ne zannediyor meselesine değinmeden edemeyeceğim. Özkan Uğur ve Şebnem Ferah da konserde yerde oturuyorlardı. Erol Evgin ya da diyelim Moğollar falan bir güne bir gün korumayla gezmiş, kapris yapmış mı?

GİTARINI TAŞITAN KÖTÜ MÜ?
Ama Kenan Doğulu ve Tarkan da korumasız gezemezler. Çünkü onları gören kızlar parçalamak, üzerlerine atlamak ister. Bu kadar basit. Onlar o çeşit star. Siz hiç Madonna'nın, Britney Spears'ın, Mariah Carey'in kendi eşyasını taşıdığını gördünüz mü? Jennifer Lopez kırmızı halı serilmeden yürümüyor, Mariah tüm otel odasını beyaz döşetiyor. Gitarını taşımayan kötü star, taşıyan starların starı olmuyor yani. Konser başladı. Sting elinde gitarı, rahat pantolonu ve tişörtüyle burnumuzun dibinde. Gözlerimize inanamıyoruz! Tribünlere oynamadan, en babasından müziğini yapıyor, gitarını çalıyor, midemde kelebekler uçuşturan sesiyle 'Shape Of My Heart'ı, 'Englishman In New York'u, 'Desert Rose'u söylüyor. 'Fragile' ile bizi bizden edip gidiyor. Bize de taksi bulamayınca, kan ter içinde Ortaköy'e kadar yürümek düşüyor. Sting için Fizan'a bile yürürüz o ayrııı.