kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Aslında basit!

Müsaadenizle... Kızan olacak ama... Meseleyi "çok basit" özetleyeyim.
Hükümetler de, bu hükümet de...
Genelkurmaylar da, bu Genelkurmay da...
Özünde, "millet egemenliği" nin emrinde kurumlardır.
Kimse kendisini daha üstte görmesin. Tamam mı? Bu işin özü bu. Soyut demokrasi filan da bir yana... Pratikte ne olmuş olursa olsun... En azından teorik olarak, bu Cumhuriyet de böyle kuruldu; ama öyle ama böyle, çok partili rejimlere filan da böyle geçildi.


O yüzden...
Hükümetler de, bu hükümet de...
Genelkurmaylar da, bu Genelkurmay da...
Bu millete hesap verebilmek zorunda.
Kimse kendisini çok üstün görmesin.
Her iki kurumun da, milletin bağrından çıkmış olduğu varsayılır ya...
Varsayım filan değil o aslında.
"Kayıtsız şartsız millet egemenliği", dostlar cumhuriyette, demokraside görsün cinsinden bir tabela değilse...
Yani burası bir tabela cumhuriyeti değilse...
Hakikaten "kayıtsız şartsız" dır; mazereti, şeyi püsürü yoktur.
Bu hesapları vereceksiniz:
1. Şantaj, tehdit, yıldırmak maksadıyla kimi (hükümet karşıtı) gazetecilerin filan banka hesapları nasıl yalama yapıldı?
2. Bu subaylı, astsubaylı, özel harp menşeli, kısmen mafyalı çeteler nasıl ortaya çıktı, "Ordu malı" silahları, bombaları nasıl istifledi?


Affedersiniz ama; bu iki kurum, bu iki olayın sorumlularıdır.
İçimizden menfaatçi, avantacı, lavantacı çıktığında "medya" bir bütün olarak nasıl güvenilmez oluyorsa (Tamam, bizde de arınma hiç mükemmel değil!)...
Bu iki müessese, ki kendileri özel sektör, hür teşebbüs, keyfe keder işletme filan da değil, "kayıtsız şartsız egemen millet" in (ve parlamentosunun) hizmetinde ve emrinde hükümetle Silahlı Kuvvetler'dir, bu kaçaklardan, çetelerden, peçetelerden filan sorumludur.
Türk Silahlı Kuvvetleri, ya kimi mensuplarının "emir-komuta zinciri dışında" olduğu varsayılan silahlı, bombalı, çeteci örgütlenmelerini ciddiye alır ve "demokratik hukuk devleti ile cumhuriyet ve demokrasi" adına sıkı bir temizliğe girişir...
Yahut Silahlı Kuvvetler'deki kimi güçlerin, güç dengelerinin bu çete oluşumlarıyla bağlantısı olduğu kuşkusu doğar. Doğar ve büyür.
Aynı şekilde, hükümet de, kendi "andıç ve tehdit medyası" nı yaratmak gibi bir gayreti olmadığını kesin bir dil ve eylemle açıklar, kanıtlar; yahut kendisi komplolara maruz görünen hükümetin de bizzat komplocu olduğu kuşkusu doğar. Doğar ve büyür.


Tarihi, deneyimi, birikimi her şeye rağmen zengin ve oturaklı olan bu ülke, bu halk; kendi çaplarını abartarak kendilerini bu ülkenin, halkın çok üstünde gören, komplekslerine ulvi, kutsal birtakım vasıflar atfederek, geçici ve millet adına sorumluluklarını, yetkilerini babadan, atadan kalmış gören ve o yanılsamayla, toplumu yanıltıp aklınca tezgahlar kurmaya yeltenen sivilleri ve askerleri hak etmiyor.
Neydi o laf:
"Herkes haddini bilecek!"
Biz de, siz de, onlar da...
Tabii, paralarıyla, servetleriyle ve şimdiye kadar pek çok defa yanılmış, yanıltmış akıllarıyla kendilerini bu toprakların ve halkın ağası görmekten vazgeçmeyen "büyük" işadamları filan da bilecek.
Haddini bilme rejiminin adı demokrasidir.
Arsızlıklar, baskılar, tezgahlar, tehditler rejimine başka şey denir!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Boyun bağı   / 04-06-2006
 Artık yapma!   / 02-06-2006
 Aklıma geliverdi   / 01-06-2006
 Anam, babam...   / 31-05-2006
 Katiliniz kim olsun!   / 30-05-2006
 Kayıp sayfalar   / 29-05-2006
 Sev ama vurma!   / 28-05-2006
 Cesur hukuk!   / 26-05-2006
 Nalına, mıhına   / 25-05-2006
 Bu da tehdit!   / 24-05-2006
ALİ KIRCA
Ormancı!
İki hafta sonra pazar günü, yani haziranın...
ERGUN BABAHAN
Bir dava, iktidar ve olağan demokratlar
Türkiye'de kadın...
MEHMET BARLAS
Askerle polisin arası neden açık olsun ki?
Genelkurmay...
UMUR TALU
Aslında basit!
Müsaadenizle... Kızan olacak ama...
ERDAL ŞAFAK
Ölü filonun amirali
Sadece Arnavutluk'un...
MEHMET ALTAN
Cumhuriyet gazetesinin görmediği haber
Çankaya seçimleri...
İkinci 11 Eylül kâbusu
Kanada'nın Toronto kentinde dev terör operasyonu... 400 Kanada polisi...
İslam'ı bazı liderlerden daha iyi koruyorum
İsrail Cumhurbaşkanı Katsav, ikametgâhında Türk gazetecileri kabul...
Sesli de sessiz de 2008'deyiz
Sesli de sessiz de 2008'deyiz
Terim, "Elemelerde seyircili oynamamız gerektiğini savunup her...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu