kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Beyoğlu işgal altında

Hani gençler, "Oha oldum yani" diyorlar. Bu yaşanmış iki olayı duyunca aynen benim durumum da "Oha oldu" yani! Birinci hikaye; Ulusal Takımımızın en ünlü futbolcularından biri olan A.Ö ülkenin en ünlü fotomodellerinden biriyle evlenir. Genç adam eşini İzmir'e götürür. Kordon'da gezinirler. Öyle mutlular ki. Genç kız der ki "Hayalimde hep Kordon'da çiçekli balkonu olan bir ev sahibi olmak vardı" der. Genç adam, mutluluktan uçarak müjdeyi verir: "İşte şu arkadaki köşedeki çiçekli balkon benim. İzmir'den İstanbul'a transfer olduğum zaman almıştım. Şimdi içinde kiracı var. Bir müsait zamanda evi gezeriz." Genç adam ertesi sabah bir gün önce karısına gösterdiği evin zilini çalar. Ev sahibi ünlü futbolcuyu evine buyur eder. Genç adam boynu bükük anlatır; "Karıma dün çok büyük bir yalan söyledim. Sizin eviniz için 'benim evim' dedim. Eğer karım gelirse siz bu evde sanki kiracıymışsınız gibi konuşursunuz." Emekli albay güler: "O güzel futbolun için bu yalana katlanalım!" Bir gün sonra yine zil çalar. Bu kez gelen ünlü fotomodel olan genç kadındır. Albay aynı nezaketle o evde kiracı gibi oturan biri olarak kendini ev sahibi zanneden genç kadına evi gezdirir.

MAHKEME KARARI: EVİ TERK ET
Genç kadın evden ayrılırken "Burada çok tadilat yaptırmam lazım" der. Bu yalan burada bitti mi, dediniz? Nerede... Birkaç gün sonra noterden, "evi boşalt" diye protestoyu alan emekli albay çılgına döner. Hele mahkemeden "evi terk et" celbi gelince doğru hakimin karşısında kendisini bulur. Albay elinde tapu ile bağırır; "Ne kiracısı hakim bey. Bu daireyi emekli maaşımla aldım. İşte tapu!!!" Mesele anlaşılır ve hakim şaşkınlıkla söylenir: "40 yıllık yargıçlık hayatımda böyle şey görmedim." Efendim! "Benim tapulu malımı kimse elimden alamaz, bunun şakası bile olmaz mı" diyorsunuz. Öyleyse buyrun ikinci yaşanmış hikayeye; Asmalımescit'te komşuları Uğur Pekdemir'i telefonla ararlar: "Hayırlı olsun! Kafe ve galeride inşaat yapıyormuşsun?" Pekdemir "Ne inşaatı? Yok öyle şey," der, ama koşarak iş yerine gelir. İçeride çalışan işçilere "Burada ne yapıyorsunuz'' diye çıkışır. Adamlar gayet sakin cevap verir; "Burayı lokanta yapıyoruz!" Pekdemir anahtarları değiştirilen işçileri dışarı çıkarmak ister, ama polis bu konuda kararlıdır; "Önce burasının senin malın olduğunu mahkemede kanıtla..." Günler süren mahkeme sonrasında Pekdemir kendi malını kendisinin olduğunu kanıtlar. Sonra polisin getirdiği çilingirle kendi iş yerine yine polis nezaretinde girer. Bir başkasının apartmanını zorla işgal eden işgalciler yaptıkları masrafları da bizim Uğur'dan isterler. Size yasadan bahsedeyim; eğer; böyle bir işgalde yapılan masraflar işgal edilen maldan daha yüksekse bu kez mahkeme uzlaşma öneriyor. Hatta işgalci belli bir ödemeyi kabul ederse işgal ettiği malın da sahibi oluyor. Peki suçlular cezalandırıldı mı? Adamlar ellerindeki adresi yanlış okuyarak bu yere gelmişler. Yanlışlıkla onarım işlerine başlamışlar. Kaymakamlığın sorumluluğundaki bu işgalin hikayesi ve sonucu bu. Beyoğlu sokaklarında özellikle vakıf binalarında yaşanmış ve yaşanan o kadar çok işgal hikayeleri var ki! Hepsi birbirinden komik!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İsterim ki, denizden gelen rüzgâr yüzüme vursun!   / 21-05-2006
 Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar   / 14-05-2006
 Ezeli rekabetten itiraflar!   / 07-05-2006
 Vatana hizmetin madalyası mı olur!   / 30-04-2006
 Yaşanan hayat hayaller değil!   / 23-04-2006
 Beyoğlu işgal altında   / 16-04-2006
 Cüzdan buldum 30 yıldır hala üzülürüm!   / 09-04-2006
 Bir fabrika bir kentin kültürünü yok etti!   / 02-04-2006
 İnsanlığın ortak malı Mavi Tur'a elveda!   / 26-03-2006
 Şef Ali'nin köftesi nasıl şeftali kebabı oldu   / 19-03-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
'En âşığım diyen erkeği getir, beş dakika sürer onu baştan...
MEHMET ALTAN
Dayı
Cezayir kentinin Osmanlı'dan kalan bölgesini...
ÖNCEL ÖZİÇER
Siz hangi zamandasınız?
"Zamanlar vardır her şeyin...
REFİK DURBAŞ
Yesemek'e sır dolu yolculuk
Tahtaköprü Barajı'ndan gelen...
KAZIM KANAT
Köydeki sünnet düğününde dört çocuklu Amerikalı...
ERDAL ŞAFAK
Kıyamet habercisi
Geçen yıl bu zamanlar onu Tahranlılar...
Okyanustaki 'çılgın Türkler'
Okyanustaki 'çılgın Türkler'
Milenyumun en büyük yolcu gemilerinden olan Voyager of the Seas küçük...
Plajda korunmak yetmez
Plajda korunmak yetmez
Yaz geldi, güneşin ışıkları tenimize bir yandan sağlık ve güzellik...
Tavuklarımıza lezzet geldi
Bir süre önce "Tavuğumu istiyorum," diye isyan etmiştim. Şimdi de bir müjde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.