|
|
|
|
|
|
Ruhum aşk yerine müzikle doyuyor
Geniş bir hayran kitlesine sahip olan Serdar Ortaç, önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak olan yeni albümü 'Mesafe' ile yine iddialı. Aşktan çok müzikle tatmin olduğunu söyleyen Ortaç, "Yeni albümüm en büyük sevgilim" diyor.
Serdar Ortaç'ın 'Mesafe' adlı yeni albümü birkaç gün sonra müzik marketlerde yerini alacak. Ortaç 15'i yeni, toplam 17 şarkı seslendirdiği albümü için hayıflanıyor çünkü altı şarkısı açıkta kalmış. Ağustos ayında onları da piyasaya çıkarabilmeyi planlıyor. "Bu şarkılarla 17 farklı albüm yapılır" diyecek kadar iddialı olan Serdar Ortaç, albümü için "En büyük sevgilim bu" diyor ve aşkı da gelip geçici bir durum olarak tanımlıyor. Popülaritesi sonucu aşktan yana çoğu zaman şansının yaver gittiğini belirten ünlü şarkıcı, ikili ilişkilerinde her zaman açık ve dürüst olduğunu söylüyor. Genellikle rakibi olarak nitelendirilen Tarkan'ın İngilizce albümünü çok beğendiğini söyleyen Ortaç, "Belli yerlerde mütevazıyım ama asla baş edemeyeceğim rakipler olduğunu biliyorum ve asla benimle baş edemeyecek rakiplerin de varlığından haberdarım" diyor. Serdar Ortaç ile yeni albümü, müzik ve özel hayatı üzerine konuştuk...
İŞİM KONUSUNDA SIKIYIM
* Albümün kayıtlarını Hamburg ve Londra'daki stüdyolarda yapmışsınız. Türkiye'deki kayıt stüdyoları mı yeterli gelmiyor yoksa yurtdışında kaydetmenin ayrıcalığı mı var? Aslında kullanılan aletler aynı ama kullanan operatör farklı. O beyin, o görüş yüzünden yurtdışında kayıt yapıyoruz. Adam iki ay önce Madonna'yı yapmış. Sonra Simple Red'i bitirmiş, şimdi seninle uğraşıyor.
* İş konusunda biraz hassas bir tavrınız var. Sanki hiç hata kaldıramaz gibisiniz... Hataları çok çabuk görüyorum ve affetmiyorum. Özellikle işim konusunda çok sıkı kurallarım var. Eğer onlar olmazsa zaten başarılı olamazsın. Onun için benimle çalışmak zor olabilir ama iyi bir şey.
* İkili ilişkilerinizde de hata affetmez misiniz? İkili ilişkileri çok önemsemiyorum. Onlar olsa da olur olmasa da olur şeyler. Yani aşkmış, sevgiymiş, birliktelikmiş, benim ruhumu besleyenler onlar değil. Benim şu anda size şarkılarımı dinletiyor olmam beni daha çok tatmin ediyor. Öbür türlü zaten şanslı bir erkeğim. Popülaritemin yardımıyla zaten aşktan yana alacağımı alıyorum.
* Yeni bir ilişkiniz yansıdı geçenlerde basına. Eva adlı bir hanımla. Hala birlikte misiniz hala? Eva için flörtüm denebilir. Daha tam ne olduğu belli değil. Bunu ona da söylüyorum.
* Bu kadar açıksınız yani.. Ben bir ilişkiye başlayacaksam pat diye; "Sence bizim ilişkimiz olabilir mi?" diye sorarım. Yani bugün yemek yiyelim, yarın sinemaya gidelim, sohbet edelim, sekizinci gün belki elini tutarım gibi bir şey yok. Yan masada görüp hızlıca yanına gittiğim kız çok olmuştur, en kötü beni tersler!
* Ama direk böyle bir şey sormak hoş karşılanmayabilir. Bir çuval incir berbat olmasın? Kader değil mi? O masa yoksa başka masa var. Senin için doğru kadını bulana kadar masa masa gez. Bir kadına, "Sizden çok hoşlandım aramızda bir şey olabilir mi?" derken, sekiz saat sonra benimle yatağa gider misin demiyorum ki... Sadece yola çıkmadan nereye gittiğimi bilmek istiyorum.
BANA AŞIK OLUN DEMEDİM
* Sizi ya çok seviyorlar ya da nefret ediyorlar. Neden size karşı kimsenin ortalama bir duygusu yok? Bir anket yaptık. 'Serdar Ortaç'ı seviyorum ve dinliyorum', 'sevmiyorum ama mecburen dinliyorum', 'sevmiyorum ve hiç dinlemiyorum' seçeneklerini koyduk. 'Sevmiyorum ve hiç dinlemiyorum' hiç yok. Diğer ikisi yarı yarıya. Ben de zaten bu işe başlarken hiç kimseye 'beni ne olur çok sevin, bana aşık olun ve şarkılarımı' da dinleyin demedim. Ben kendimi ve şarkılarımı seviyorum.
* Sizinle ilgili yazılıp çizilenleri takip ediyor musunuz? Çok sıkılıyorum onun için tahammülüm yok. Kendimin ne olduğunu biliyor ve orada kalmak istiyorum. Belli yerlerde mütevazıyım ama asla baş edemeyeceğim rakipler olduğunu biliyorum ve asla benimle baş edemeyecek rakiplerin de varlığından haberdarım.
* Rakiplerinizin yaptığı işleri takip ediyor musunuz? Örneğin Tarkan'ın İngilizce albümünü dinlediniz mi? Bence her Türk Avrupa'da başarılı olabilir. İşadamlarımız, doktorlarımız orada el üzerinde tutuluyorlar. Ama anadili İngilizce olan Britney Spears ile İngilizce'yi 20 yaşında öğrenen birinin telaffuzu ve duygusu aynı olamaz. Ama bütün bunların dışında Tarkan'ın albümünü dinledim ve bana göre dinlediğim en iyi albümlerden biri. Muhteşem bir albüm yapmış ama bizim için değil.
KUMARI KESTİRİP ATTIM
* Sizin böyle bir çalışmanız var mı? Ben hiç kimsenin yapmadığı senelerde 1997'de, altıbuçuk ay Meksika'da yaşadım ve İspanyolca albüm yaptım. O döneme göre başarılı oldu ama yansıtamadım bu ülkeye. O ülkede 30 bin kişiye İspanyolca okudum.
* Şimdi aynı yere geliyoruz, bir İspanyol gibi olmaz ki sizin okuduğunuz şarkılar? İşte o zamanların hevesleriydi. 97 yılındaki adamın beyniyle şimdiki bir değil. Bunları deneyip gördüm ben. Üzerinden 10 yıl geçtikten sonra İngilizce yapıyoruz. Ama hep şöyle düşünüyorum olsa olurdu zaten.
* Bir kumar oynadınız yani.. Sizin adınız kumarla çok anıldı. Hala oynuyor musunuz? 10 yaşında yaptığın hatayı Allah görmüyor. 20 yaşında yaptığın hatayı affediyor ama 30 yaşında yaptığını affetmez ve cezalandırır. Ben hatamı biliyorum ve cezamı da aldım. Kumar yaşın verdiği bir delilik. Kumarı kestirip attım.
İPEK DURKAL - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|